Atasözleri

Pazar akşamı adında ‘gıybet’ geçen binlerce WhatsApp grubunda fazla mesai yaşandı. Ertesi gün patlayacak bir boşanma haberi birçok meraklıyı gece yarısına kadar telefon başında tuttu.

Tabii çeşit çeşit teoriler, “Yok artık” dedirten iddialarla doldu ortalık. Ne kadarı doğru bilinmez ama Acun Ilıcalı ve Şeyma Subaşı’nın boşanmasının bomba etkisi yarattığı gerçek.

Şeyma Subaşı ile ilgili konular bugüne dek “Zenginin malı, züğürdün çenesini yorar” atasözü prensibinde gelişiyordu. Artık iki yeni atasözü gündemde: “Parayla saadet olmaz” ve “Yuva yıkanın yuvası olmaz”.

NEDEN MAGAZİN SEVİYORUZ?

■ Çünkü ünlülerin yaşadığı güzel şeylerin bizim için de mümkün olduğuna inanmak umut ve mutluluk veriyor.

■ Çünkü başlarına gelen kötü şeylerde duyduğumuz “Oh iyi ki bana olmadı” hissinin iç rahatlaması başka bir şeyde yok.

■ Çünkü daha şanslı, başarılı, güzel, yakışıklı ve zenginlerin de ‘bizim gibi’ problemlere sahip olduğunu bilmek de ayrı bir doyum.

■ Çünkü kendi sıkıcı hayatlarımızdan ara ara kaçıp şan şöhret dolu ışıltılı yaşamlara bakıp dertlerimizi unutmak istiyoruz.

'OH BURAYA DA GELDİM'

Önceki akşam şehirde herkes bir yere koşuyordu. Raffles Otel’de Ayaklı Gazete, Uniq’te Yılın Bileti ödül törenleri vardı. Eğlenmek isteyenler Nişantaşı- Frankie’deki Ultimate Ears partisindeydi.

Gece hayatının tüm uzun boylu erkekleri sanırım Frankie’de toplanmıştı! Ortamların olmazsa olmazı parti kızları neşe saçıyordu. Tam birine selam verip hal hatır sorarken başka bir tanıdık görüp ona koşuyorlardı.

Terastaki koltuklara yayılanların ise ana konusu tabii ki Acun-Şeyma boşanmasıydı. Kimse oturduğu yerden kalkıp içeri girmek istemiyordu. Garsonlar konukları içeri davet etmek zorunda kaldı. Aynı muhabbet içeride de müziğe rağmen devam etti.

Herkesin bol bol sohbet ettiği, eşi dostu gördüğü, sosyalleştiği bir akşam oldu. Tabii bol bol Instagram’da hikaye paylaşıp “Oh buraya da geldim, çok eğlendim” mesajı verdiği.

HATIRLADILAR

Bir dönem batılılar İstanbul ile Bağdat’ı bir tutar, filmlerinde bizi gösterirken bir tek uçan halılar ve sihirli lambalar eksik olurdu. 90’ların sonunda İstanbul’un mistik ve gizemli olduğu kadar modern ve açık fikirli olduğunu keşfettiler.

Sonra bizimle ilgilenmeyi bıraksalar da bu durum değişiyor. Almanya’nın SAT1 kanalında ülkenin en çok izlenen seyahat belgesel programı ‘Sınırsızca Dünyayı Keşfet’ geçtiğimiz günlerde İstanbul’u tanıttı.

Hamam sefası, Kapalıçarşı gibi klişeler tabii ki vardı. Ama en azından şehri fesli limonatacılar ve minarelerden ibaret göstermemişlerdi. Karaköy’ün değişimi, İstanbul’un kedileri gibi konuları da ele almışlardı. Arkası gelir inşallah.