Hatırlıyor musunuz bu yeni nesil Youtuber’lar biraz para kazanmaya başlayıp, takipçileri birkaç milyonu bulunca “Televizyon öldü” falan diyorlardı. Eski TV starlarına, şarkıcılara falan demediklerini bırakmıyorlardı. Geleneksel medyaya burun kıvırarak küçümsüyorlardı.
Ama ‘Sihirli Annem’leri falan tekrar çekip, ulusal kanallara denk olacağı şimdiden belli olan bir dijital platforma hepsi koşarak gidiyor. E orası da RTÜK’e bağlı, denetim var. Dahası, başınızda bir TV patronu var. Nerede kaldı özgürlüğünüz, ilericiliğiniz, devrimciliğiniz? YouTube’da ettiğiniz küfürleri bakalım orada edebilecek misiniz.
Bir de o fenomenlerin seyircisinin büyük çoğunluğu YouTube’da yaşayan çocuklar. Çok beklersiniz onların dijitale üye olup abilerini orada da izlemesini. Önümüzdeki günlerde yayına başlayacak 2 tanesiyle bu dijital platform işleri baya kızışacak. En iyi içeriği sağlayan kazansın!
Sen bu değilsin
Korsan kitapların kültür hayatımıza verdiği zararı her fırsatta yazıyorum. Yayıncılar Telif Hakları ve Lisanslama Meslek Birliği YAYBİR de bu konuda yeni bir kampanya başlatmış. Sloganı “Sen bu değilsin. Korsan kitap alma, suça ortak alma”.
Bu konuda en büyük görev okurlara düşüyor. Korsan kitabı tanımak çok zor değil. Emin olamıyorsanız da internetten bandrol kontrolü yapınca gerçek ortaya çıkıyor. Bu arada internet üzerinden elden ele dolaşan pdf formatındaki dijital kitapları da unutmayalım. Onlar da korsan.
“Korsan kitaba karşı mücadelemize okurlardan ve sektörde yer alan herkesten destek bekliyoruz” diyen YAYBİR Başkanı Mustafa Aksoy birliğin Instagram hesabındaki duyurularını yaymak için herkesin paylaşmasını istemiş. Destek vermek için Instagram hesabı: @yaybir
Harbi yiyenler
Instagram’da takip ettiğim en iyi yemek blogger’larından biri @harbiyiyorum. Aynı isimle açtığı blog sitesini de yakından takip ediyorum. Bol bol yemek konusunda bilgilendirici yazılar, renkli karelerle dolu. Harbiyiyorum şimdi de dükkan açmış.
Yılbaşı hindisinden deniz ürünlerine uzanan, en iyi üreticilerden tedarik edilen yemekler satılıyor. 31 Aralık’ta tek başıma olmasam gözüm o hindilerden birindeydi. Ben de Obamaların her sene yaptığı gibi bir hindiyi affetmiş, canını kurtarmış olayım bari. Kusura bakmayın Harbiyiyorum ekibi…
Yılbaşı ruhu
- Yılbaşında sevdiklerimizle bir araya gelemeyeceğiz belki ama onlara hediye alabiliriz. Türkiye'nin ilk yeni yıl köyü olarak dikkat çeken ve bu yıl yedincisi düzenlenen Zorlu Yeni Yıl Köyü, 31 Aralık’a kadar açık. Burada birçok markanın standı var. Zevkinize ve bütçenize uygun mutlaka bir şeyler bulabilirsiniz. Yılbaşı ruhu insana iyi gelen bir şey. Biraz mutluluk için bu köyü ziyaret edebilirsiniz.
- Ülkenin en asil markalarından biri Rebul bir süredir kozmetik dünyasında atakta. Şahane parfümleri, Atelier Rebul markasıyla yaptıkları özel ürünler o kadar kaliteli ki, dünya devleriyle yarışır. Rebul yılbaşı için harika paketler hazırlamış. Özel notlarınızı da ekledikleri hediye paketlerini mutlaka görmelisiniz.
- Yılbaşında 4 günlük kısıtlamayı fırsat bilenler Bodrum’a akın etmiş. Kiralık ev kalmamış! Rotasını öyle kabalık yerlere değil de Cunda’ya çevirmek isteyenler için Cunda Despot Evi’ni öneriyorum. Bu yaz görme şansı bulduğum otel yasaklar dolayısıyla bir eğlence vaat etmiyor ama harika yemekler, huzur dolu bir ortam ve Cunda’nın müthiş atmosferinde 4 günlük bir kaçamağa davet ediyor.
- Yılbaşında restoranlar bu yıl sadece hindi değil, tüm menülerini evlere servis ediyor. Balat’taki Agora 1890’ın hazırladığı çilingir kutularını görmelisiniz. Müthiş bir paketleme ve içinden restoranın en iyi mezeleri ve bir ara sıcak çıkıyor. Mezeleri yedim ama kutuyu hâlâ atmaya kıyamıyorum. Yılbaşını beklemenize de gerek yok aslında!