Giriş
Gupse Özay’ın yeni filmi ‘Lohusa’ dün vizyona girdi. Filmi diğer 2 bin kişi gibi Zorlu PSM’deki galada izledim. Bir izdiham bir izdiham! Gupse belki bir dahaki filminde oynatır ya da bir yapımcıyla tanışır iş kaparım diye gelen oyunculardan filmin afişi önünde story atmaya gelen influencer hanımlara kadar herkes oradaydı.
Film çok komik, eğlenceli. Türk aile yapısına uygun hikayesi ve esprileriyle şahane bir gişe yapacağından eminim. Zaten Gupse Özay’ın her filminde gülüyoruz. Bu filmle de kadın komedyenler listesinin zirvesine yerleşti bence. Tebrikler! Galaya dönersek, filmin ekibinden o kadar pozitif titreşimler yayılıyordu ki. Birçok galada oyuncuların o zoraki gülüşlerindeki, esprilerindeki sahteliği hemen fark edersiniz. Yok, bunlar gerçekten çok mutlu bir ekipti. Esra Ruşan çok uzun, Hazal Türesan çok güzeldi. Velhasıl, şahane bir gala, harika bir filmdi.
ŞAHANE HAREKET
Türkiye’nin en önemli ilişki uzmanı ve seksoloğu Tutkum Boğuşmak’ı tanıyor musunuz? Kendisi komedyen Utku Ergin’in alter egosu. Bahsettiği alanda uzman olduğunu iddia edip herkese saçma sapan tavsiye verenlerle dalga geçen bir karakter yaratmış. Youtube’daki videolarını biraz izlerseniz çok güleceksiniz. Uzun süredir niyetlendiğim bir Tutkum Boğuşmak gecesini sonunda Dada Salon’da yakaladım. Ev sahipliği yaptığı çok farklı kategorilerdeki etkinlikleriyle şehrin kültürel can damarı burası. Çok seviyorum. Neyse efendim Tutkum Boğuşmak her zamanki gibi konuklarını dinledi. Kendi tarzında tavsiyelerde bulundu ve çok güldük. Ama gecenin en güzel anı, en önde oturan ve defalarca uyarılmasına rağmen gösteri sırasında sürekli konuşan, olmadı telefon açan ve sigara içen birini salondan attığı dakikalardı. Kadının “Ama elektronik sigara Avrupa’da yasak değil” diye savunması ise salonda kendisine karşı oluşan nefreti daha da arttırdı. Toplu etkinliklerde konuşan, çevresini hele bir de sanatçıyı rahatsız edenler tüm seyircinin huzur içinde gösteriyi izleme hakkını elinden almış oluyor. O yüzden hiç acımadım. Keşke tiyatro ve sinemalarda da böyle bir sistem olsa!
ZORLASA OYNAR!
Tolgahan Sayışman (42) kurduğu şirketle yapımcılığa el attı. Bir dijital platform için ‘Kurtuluş Lisesi’ isimli bir dizi çekti. Geçen çarşamba yapılan galada dizinin genç oyuncularıyla poz verip “Liseyi 1997’de bitirdim. Büyük gelebilirdim. O yüzden oynamadım” diye de espri yapmış. Bence biraz zorlasa oynardı. Kerem Bürsin ‘Güneşi Beklerken’de bir lise öğrencisini oynadığında 27 yaşındaydı. Aynı dizide Hande Doğandemir 30, ‘Lise Defteri’nde Emre Altuğ 34’tü.
TÜRKLER ONU SEVİYOR
Rus piyanist Evgeny Grinko, Türkiye’de büyük bir hayran kitlesine sahip. Öyle ki Anadolu turnesine bile çıkıyor. Evgeny Grinko 7 Mart’ta Samsun, 10 Mart’ta Ankara, 9 ve 11 Mart’ta İstanbul, 12 Mart’ta Bursa ve 13 Mart’ta da İzmir’de dinleyicileriyle buluşacak. Konserlerin biletlerine bubilet. com.tr’den ulaşabilirsiniz.
GERİ DÖNDÜ
Amerika’nın kurallara meydan okuyan yenilikçi ve isyankâr şarkıcısı Lil Nas X, yeni şarkısı ‘J Christ’ ile geri döndü. Çektiği cesur klipte Taylor Swift, Kanye West ve Mariah Carey gibi ünlü isimlerle dalga geçti. Ama klibin içeriği dolayısıyla tabii ki muhafazakâr Hıristiyanlar ateş püskürdü. Eskiden Madonna yapardı böyle şeyleri. Bayrağı Lil Nas X’e devretti artık!
İSTANBUL’UN YÜZ AKI
İstanbul’un en iyi deniz ürünleri restoranlarının başında gelen Yeniköy’deki Azur yenilendi. Yenilik öncelikle mekândan başlamış. Hâlâ eskisi kadar şık ve konforlu. Ama artık daha aydınlık. Bu yeni hali hoşuma gitti. Menüde de bir hafifleme yaşanmış gibi görünüyor. Birbirinden lezzetli deniz ürünleri Şef Rıdvan Külçek’in dokunuşlarıyla mükemmel birer tabağa dönüşmüş. Bir denizci kalamarı yedim, inanılmazdı! Fırınlanmış kırmızı pancar, kral yengeç taco, balık kokoreç, karidesli gyoza, hamsi tava milföy, ahtapot ızgara, ılık karides ve kırmızı karidesli risotto çok ama çok iyiydi. Kokteyllerini de mutlaka deneyin. Azur eskisine göre makul fiyatlarıyla dikkat çekiyor. Boğaz’daki diğer restoranlardan daha pahalı değil. Tabii bu seçimlerinize göre de değişebilir. Uzun lafın kısası Azur ambiyansı, sunduğu yemeğin ve servisinin kalitesiyle İstanbul gastronomisinin yüz aklarından biri.
SERAFİNA YENİLENDİ
Geçen yaz el değiştiren Serafina sıkı bir yenilenme sürecine girdi. Yazın Yalıkavak’taki Bodrum şubesinde bu gelişmenin getirdiği değişim rüzgarları esiyordu. Şimdi de Akmerkez şubesi tamamen yenilendi. Hem dekoru hem de menüsüyle. Sırada Kanyon şubesi var. Ayrıca İstanbul’da üç yeni şube daha açma hazırlıkları başlamış. Serafina’nın Şef Altan Ülker imzalı yeni menüsü çıtayı biraz daha yükseltiyor. Tabaklar şık. Büyük porsiyonlar markanın temelindeki İtalyan geleneğini yansıtıyor. Farklı mutfaklara göz kırpan Serafina’nın menüsünde herkese göre bir yemek bulmak mümkün. Altan Ülker balığı da eti de en iyi şekilde renkli lezzetlerle yorumlamış. İşletme ve servis ekibi ise samimi olduğu kadar profesyonel. Ambiyansıyla da çok davetkar bir ortam sunan Serafina iyi yemeğin ve uzun sohbetlerin mekânı olmaya aday.
ANADOLU TURU
Yediden Restaurant, Türkiye’nin yedi bölgesinin en özgün lezzetlerini bir araya getirdiği konseptiyle misafirlerini adeta bir Anadolu turuna çıkarıyor. İstinyePark’ta hizmet veren Yediden Restaurant, geniş yöresel Türk mutfağı sunuyor. Afyon’a özgü sakala çarpan çorbasından Sinop mantısına, saray mutfağının gözdesi firik pilavlı kuzu incikten Bursa’nın kestaneli sufle kekine kadar şahane yemekler var burada. Yediden Restaurant’ta yemeklerin hikâyelerini öğrenme şansınız da oluyor. Örneğin, üç peynirli ‘haçapuri’nizi yerken, kökeninin Gürcistan’a dek uzandığını ve Gürcü dilinde peynirli ekmek anlamına geldiğini öğrenebilirsiniz. Ya da çıtır kenarlı, bol malzemeli hazırlanan Bafra pidesinin geçmişinin 1850’li yıllara dayandığını okuyabilirsiniz. Benim tavsiyem ise bir şef tabağı yaptırıp her şeyden azar azar tatmanız!
