Harbiye'de bir showgirl

Cumartesi günü İrem Derici’nin pazartesi yani önceki akşam Harbiye Açık Hava’da vereceği konserde bizi büyük bir şovun beklediğini yazmıştım. Haksız da çıkmadım. Dev ekranlarla çevrili sahnede İrem Derici ve ekibi dünya standartlarında bir gösteri sundu. Dekorlar, ışık efektleri, müthiş bir ses düzeni, harika dansçılar ve danslar, kaliteli duran ışıl ışıl kostümler vardı karşımızda. Ve en önemlisi, bunca şaşa ve gösteriş içinde gerçek bir şarkıcı vardı! İrem ne kadar iyi bir vokal olduğunu, sesini usta bir şekilde kullandığını gösterdi ve bir kez bile detone olmadı. Şov izlerken kulaklarımıza da ziyafet çektik. Vokalistleri de şahaneydi. Özellikle Hande Özkaş güzelliği, duruşu ve sahnedeki ışığıyla dikkatimi çekti. Duyduğuma göre Özgür Aras, Hande’ye bir prodüksiyon yapmak için çoktan kolları sıvamış. Konserde diğer konuşulan isim ise genç müzisyen Mert Çodur oldu. Mert daha önce kendi yazıp bestelediği ve seslendirdiği ‘Alıştım Zehrine’ adlı parçayı İrem Derici için baştan düzenlemiş. Ortaya mükemmel bir iş çıkmış. İrem Derici şarkının klibini de ilk kez Harbiye’de yayınladı. Derici hem iyi şarkı söyleyen hem dans eden hem de sahneye çok yakışan bir ‘showgirl’ olarak kendini ispatladı artık. Yakında bir programa başlıyormuş. Umarım orada da bu yeteneğini paylaşacağı bölümler olur.

OYUNCU MU INFLUENCER MI?

Sosyal medya tüm dünyamızı ele geçirip reklam bütçelerini tekeline aldığından beri işin terazisi çok şaştı. Parlak bir influencer’ın bir hikayesi, bir sayfa gazete ilanının birkaç katına çıkıyor bazen. Bu da herkesin iştahını kabartıyor. Üstelik bunun için bir eğitim, bir geçmiş, bir başarı ve yetenek gerekmiyor. Çoğu zaman objektife güzel gülmeniz yetiyor! Bugünkü konum ise oyunculuktan influencer’lığa geçenler. Daha doğrusu geçmek zorunda kalanlar. İsim vermeyeceğim ama birkaç yıl önce oynadığı dizi çok tutunca takipçisi bir milyona yaklaşan oyuncu hem yeteneksiz olduğu hem de kariyerini iyi yönetemediği için daha fazla rol alamıyor. O da ne yapıyor? Bir sosyal medya ajansıyla anlaşıyor ve bir milyon takipçisi olduğu için meslek değiştiriyor. Ama tabii profilinde ‘oyuncu’ yazmaya devam ediyor.

‘SETTE SÜRÜNECEĞİME…’

İlk başta takipçilerinden gelen etkileşim oranları tatmin edici olsa da dizi unutuldukça bu şöhret de sönüyor. Eski oyuncu yeni influencer bu kez içerik üretmeye çalışıyor. Ancak takipçi profili ekran severlerden oluştuğu için bir türlü istediği etkiyi yaratamıyor. O da ne yapsın, oyuncu/influencer’ların çok sevildiği her davete gidiyor, bedava otel ağırlamalarını kaçırmıyor. Arada birkaç kozmetik reklamı yapıp ürün satıyor. Kim diye aramayın çünkü birkaç farklı ismin yaşadıklarını bir araya toplayarak genel olarak bu işlerin artık ne duruma geldiğini yazdım. Şöhretini sosyal medyaya ve yüksek satış oranlarına yansıtabilenler de var. Onlar da “Bir hafta sette sürünüp alacağım 50 bin lirayı bir hikâye atarak kazanıyorum” deyip oyunculuğu iyice boşluyor zaten. Neyse, yine zenginin malı züğürdün çenesini yordu.

ÇOCUKLARDAN CUMHURİYET KONSERİ

Türkiye’nin en köklü sosyal sorumluluk projelerinden biri olan Doğuş Çocuk Senfoni Orkestrası (DÇSO), Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılını coşkuyla kutlamak için özel konserler düzenliyor. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda, Galataport’ta saat 14.00 ve 17.00’de gerçekleşecek olan konserlerin amacı, sanatın gücünü kutlamak ve genç yeteneklere destek olmak. Yaklaşık 70 DÇSO öğrencisi ve Vokal Akademi Pop&Caz Korosu’ndan 40 kişinin sahne alacağı konserlerde 100’ü aşkın müzisyen bulunacak. Solistler ise usta sanatçılar Görkem Ezgi Yıldırım ve Teyfik Rodos.