Kardeşler

Doğulu Kardeşler ve Erçel Kardeşler bir araya gelmişler ve hep beraber poz vermişler. Ben de bunu duyan herkes gibi “Ne alaka?” dedim. Acaba ortak bir proje mi var, Doğulu Kardeşler Hande Erçel’in bir dizisine müzik mi yapacaklar diye düşündüm.

Derginin teması aileymiş. Bence Doğuluları çekim için davet ettiler, baktılar aynı otelde Hande Erçel ile ablası tatilde. Gelin siz de katılın dediler. Başka türlüsü aklıma gelmiyor vallahi. Bu çekimde keşke olsaydı dediğim başka kardeşler var ama. Mesela Hadise, Derya ve Hülya Açıkgöz. Gerilimli geçebilirdi çekimler ama onların anlatacak daha çok şeyi olurdu. Onca kavga gürültünün ardından barışmışlardı geçende.

Bensu-Hande-Bedirhan Soral yazacaktım ama soyadlarına gelene kadar geçen 3 saniye içinde çoktan sıkılmıştım. Sizi de sıkmayayım. Keşke Semiramis ve Ajda Pekkan’ı çağırsalarmış çekime. Bu isimlerin hepsinden daha çok iş yapmazlar mı? Neyse efendim, bu çekimden öğrendiğimiz tek şey kardeşlerin poz verdiği Voyage Hotel’in güzelliği, şıklığı. En merak ettiğimiz şey ise ailelerin telefon alışverişinde bulunup Kerem Bürsin ve Beren Saat’in de olduğu bir havuz başı barbekü partisi için sözleşip sözleşmediği.

NE GEREK VAR?

Şeyma Subaşı sosyal medya reklam anlaşmalarını iptal etmeye başladığında biz zaten hamile olduğunu anlamıştık. Ama nasıl bir “Hamile değilim, siz aşağılıksınız” temalı açıklamalar, nasıl herkesi küçümsemeler... E ne oldu? Bak hamileymişsin. Sağa sola saldırıp millete hakaret etmeye ne gerek var? Sussan cevap vermesen daha asil bir davranış olur. Ama asalet bu çevrelerde uzun süredir gezinmiyor. Para ve onun verdiği gösteriş gücüne göre Top 10 listelerimizi yapıyoruz. Öykü Karayel’in hamileliğinde de biz POSTA Gazetesi olarak benzer bir şey yaşamıştık.

Aradığımız Can Bonomo’nun menajeri “Yorum yapamıyorum” deyip konuyu kapatabilecekken “Hayııır, öyle bir şey olsa ben bilmez miydiiiim” sözleriyle bir telefon şovu yapmıştı. Muhtemelen kapatır kapatmaz da Can’ı arayıp “Eyvah öğrenmişler! Ama atlattım” demiştir. Oysa iki ünlü ismin tüm ekibinin bildiğini de biliyorduk, bozuntuya vermedik. Zaten o karın şişecek, bebek ortaya çıkacak. Bu süreçleri iyi yönetmezseniz güvenilirliğinizi kaybedersiniz, ilişkilerinizi bozarsınız. Bunları yaşamaya ne gerek var, değil mi?

KODLARI ÇÖZÜN

Ayşegül Bulut Atalay’ın ‘Dijital Bilge’ kitabını okuyorum. Sosyal medya platformlarındaki sahte kimlikler, yazıştığınız kişileri inandırdığınız yalanlar burada bir bir karşınıza çıkıyor. Atalay dijital dünyada hayatta kalmanın yollarını anlatan bir kılavuz hazırlamış. 170 sayfalık kitabı bitirdiğinizde sosyal medyanın kodlarını da çözüyorsunuz.

YOLLARDAYIZ

Akıllı telefon uygulamalarının birçoğu hayatı kolaylaştırıyor. Pandemiden önce en sık kullandıklarımdan biri BiTaksi idi. Bu uygulamayı tercih etme sebebim genelde taksi şoförleriyle yaşanan tatsızlıkların BiTaksi üyeleriyle minimum düzeyde cereyan etmesi. 8 yıldır kullandığımız bu uygulama 6.5 milyon kez indirilmiş. 48 milyon yolculuk yapılmış. Pandemide hayata geçen kabinli taksilerle de 800 bin güvenli yolculuk yapılmış.

GÜLÜMSETEN PROJE

Çevreyle ilgili yaratıcı projeler yapan gönüllü oluşum Onaranlar Kulübü bu günlerde Nişantaşı’nda müthiş bir işe imza atıyor. Levi’s ile ortak bir çalışma içinde şehri kullanılmayan jean’lerle süslüyorlar. Atıl durumdaki doğalgaz kutularını, demir direkleri ve beton mantarları onarıyorlar. Rengârenk bir şekle dönüştürüyorlar. Şehir sakinlerini gülümseten işler ortaya çıkarıyorlar. Sürdürülebilir üretim tekniklerini ve sorumlu tüketimi hayatın bir parçası haline getirmeyi hedefleyen Levi’s ve Onaranlar Kulübü’nün güç birliğinden doğan bu projenin izlerini Nişantaşı sokaklarında sürebilirsiniz.