Lion Diamond’ın kurucusu Öznur Yakın, önceki gün Swissotel The Bosphorus Chalet Restaurant’ta markasının Hamdi Alkan yönetmenliğinde çekilen reklam filminin lansmanı gerçekleştirdi. Davete katılan isimler arasında Revna Demirören, Belma Ünal, Aslı Şen, Eda Kosif, Zeynep Yılmaz, Nergis Pekuysal, Burcu Hattat, Dilek Şahsuvaroğlu vardı.
ZEHRA’NIN ZAFERİ
‘Cennetten Çiçek’ şarkısıyla kelimenin tam anlamıyla bir patlama yapan Zehra daha sonra çıkardığı single’larla da hatırı sayılır dinlenme sayılarına ulaştı. Üç parça ile Youtube’da 300 milyonun üzerinde tık alan 23 yaşındaki şarkıcı ‘En Çok Dinlenen Türk Kadın Sanatçılar’ listesinde üst sıralara yükseldi. Spotify’da da 30 milyonu geçti. Yeni projesi için çalışmaya başlayan Zehra önümüzdeki ay şarkısını dinleyicilerle buluşturacak.
BAŞUCU ŞARKILARI
Seçil Gür yıllardır üzerinde çalıştığı, tüm söz ve müziği kendisine ait albümünü sonunda çıkardı. Albümle aynı adı taşıyan ‘Meczup’ melodisi, düzenlemesi ve sözleriyle bir klasik olmaya aday. Günlerdir döndüre döndüre dinliyorum. Arkasından gelen ‘Kime Derim’ arabesk tınıları olan, ‘Meczup’ ile aynı güçte bir ‘slow’.
‘Karanlık’ dans etmek isteyenler için ama hikayesi diğer şarkılardaki kalp kırıklığından nasibini almış. Ağlaya ağlaya dans edebilirsiniz. ‘Diye Diye’, ‘Zaman Aldı’, ‘Acayip’ ve ‘Ağzı Bozuk’ta ise Seçil’in aşk hesaplaşmaları devam ediyor. Bu şarkılar ilişki yaşayanların, sevgilisiyle kavga edenlerin, eski aşkını unutamayanların, hatırlamak bile istemeyenlerin marşları olacak.
Seçil Gür’ün konserlerinde sadece kendi şarkılarını söyleyen bir isim olma yolundaki en büyük adımı olan bu albüm yıllarca başucu yapılabilecek şarkılarla hayatımıza giriyor. Uzun bir zaman da çıkacak gibi görünmüyor.
TAKİPTEYİZ
Youtube videolarıyla meşhur olan Selin Geçit’in sesini Mahmut Orhan’ın ‘In Control’ şarkısında duyup “Kim bu kız?” demiştik. Warner ile anlaşma imzalayan Selin, batılı sound’uyla özellikle gençleri yakalamayı başardı. İlk teklisi ‘Gidip Gel’ ile farklı bir şarkıcı olduğunun sinyallerini veren Selin şimdi de ‘Asi’ ile yükselişte.
Klibinde de pek güzel dans ediyor. Sertab Erener’in konserlerinde ön grup olarak çıkmaya başlayan Selin bu şahane fırsat sayesinde sahnesini de kısa sürede geliştirdi. Londra’da müzik eğitimi alan Selin müthiş İngilizcesiyle de uzun vadede sesimizi yurtdışında duyurabilecek müzisyenlerden. Takipteyiz.
BUZDA ŞIKLIK
En ilginç koleksiyon filmi benim için tasarımcı Tuğba Atasoy’un ‘Romance On Ice’ işiydi. Atasoy tasarladığı şık kıyafetlerin aynı zamanda çok da rahat olduğunu ispat edercesine, tasarımlarını buz pateni şampiyonalarında dereceler alan Ceren Karaş’a giydirmiş. Ve ona bu elbiselerle buz pateni pistinde en zor figürleri yaptırmış.
Türkiye şampiyonu; 2021 Junior Grand Prix temsilcisi milli sporcumuz Ceren Karaş buz üstünde bir peri gibi süzülüyor. Kıyafetlere mi Ceren’e mi bakacaksınız karar veremiyorsunuz. Sonuç olarak kendini izleten bir iş, baktıran ve merak ettiren tasarımlar görüyoruz. Filmi ‘fashionweek. istanbul’ adresinde izlemek mümkün.
MODA HAFTASININ ARDINDAN
Ramazan’dan önceki son günler olmasından dolayı hafta başından beri İstanbul’un dört bir yanında her gece bir davet, bir lansman ya da bir parti var. Yetişebildiğimiz kadarına gittik. Fashion Week’in de bu hafta gerçekleşmesi yüzünden oradan oraya koştuk. Moda haftası ilk başladığı yıllarda ne kadar heyecanlıydık.
İTÜ Taşkışla’nın koridorlarında kendimizi New York moda haftasında falan hissediyorduk adeta. Ama defileler de gösterişliydi doğrusu. Ülkenin en önemli mankenleri podyuma çıkıyordu. Yurtdışından çok katılım vardı. Araya pandeminin girmesi ve ekonomik zorluklar derken bu yıl çok sönük bir moda haftası yaşadık.
Öyle ki tasarımcıların çoğu maliyetler yüzünden defile yerine bir koleksiyon tanıtım filmi çekmeyi tercih etmişti. Yapılan defileler de gösterişten uzaktı. Çok az ünlü vardı. Yine de öne çıkan tasarımcılar oldu. Seneye daha iyisini yaparız inşallah.
HERKES KAZANIYOR
Kripto para birimlerini kapıdan kovsak bacadan giriyorlar. Uzun vadede hayatımızın standartları arasında olacağı kesin bu meselenin. Ve herkes kendi kripto parasını çıkarmaya başladı. e-kitap ve sesli kitap platformu Boodio, Bodi coin adında bir birim geliştirmiş. Kitap alışverişleri bu dijital para birimi üzerinden yapılıyor. Yayıncılar, yazarlar ve çevirmenler coin ile ödeme alıyor. Ayrıca okurlar da bu uygulama üzerinden kitap okudukça coin kazanacakmış. Yani herkes kazanıyor!
SIRAYA GİRDİLER
Önceki akşam Levi’s’ın 501 modeli için Wu Bomonti’de yaptığı gecede çok eğlendim. Boran Kuzum’un marka yüzü olmasını kutlayan partiye oyuncuyu görmek isteyen birçok genç kız akın etmişti. Kendisiyle tanışmak isteyenlerin girdiği sırayı arkadaşlarımla oturduğumuz yerden elimizdeki kokteyllerimizi yudumlayarak izledik.
Giydiği siyah 501 de çok yakışmıştı. İçeceklerimiz bittiğinde ise “Keşke biri bize yeni kokteyller getirse” diye hayal kurarken Wu’nun ekibinden şahane bir arkadaşımız adeta sihirli bir şekilde belirip “Ne içmek istersiniz?” diye sormasın mı? Başka bir şey dileseydim keşke diye içimden geçirmedim değil. Güzel ve keyifli bir organizasyondu.
90'LARA IŞINLANDIM
Geçen Çarşamba Halkekmag’in Karaköy’deki Suma Han’da düzenlediği partiye gittim. Halkekmag ‘Abartılan modern sanat, apar topar pop art’ şeklinde bir slogana sahip bir Instagram hesabı. Ama aslında ondan da fazlası, bir tarz, bir kültür oluşturmayı başarmış bir akım gibi bir yandan. Parti mekanına girer girmez 90’ların sonlarına ışınlandım.
Biz o yıllarda Taksim’de başta Kemancı olmak üzere bu tip ortamlara girer çıkardık. Bu arada meğerse bir rap, hip hop partisine gelmişim. İngiltere’de yaşayan Janset’in muhteşem sahne performansıyla gece başladı. Bu müziğe biraz yabancı biri olarak Janset’in enerjisi beni çok etkiledi.
Farah Zeynep Abdullah ile anıldığında adını duyduğum DJ Artz (Evet, magazinciyim) konuk kitlesini o kadar coşturdu ki etrafımdaki 20 yaş sınırındaki gençler zıplarken neredeyse tavana değecekti. Sonra da ‘Dua’ şarkısıyla meşhur olan Güneş çıktı sahneye. Ama artık içeriye bin beş yüz kişi dolmuştu ve ben hareket edemiyordum. Ben çıkarken gençler hala tavana değiyordu.
Ödüller hazır
Favori Lezzetler Ödülleri, gastronomi alanının halk oylamasıyla belirlenen tek ödülleri. Bu yıl deneyimli gazeteci Tuncay Tapar’ın ev sahipliğinde 29 Mart Salı akşamı Elite World Hotel Asia’da ikinci kez sahiplerini buluyor. Bu yıl ‘Benim Favori Lezzetim’ temasıyla hayata geçirilecek olan ödüllerde Türkiye’nin dört bir köşesinden lezzetine güvenen markalar yer alıyor.
Umut Akyürek, Ebru Keskin, Zeynep Mansur ve Zeliha Sunal da performanslarıyla geceye renk katacak. Törenin sunuculuğunu ise uluslararası platformlarda ülkemizi temsil eden şef Özlem Mekik ile Gökay Kalaycıoğlu yapacak.
ADALARDAN HİKAYELER
Hayatındaki ada etkisi Bozcaada’daki çocukluğuyla başlayan ressam Pınar Tınç kariyeri boyunca ada, doğa, deniz, bitki örtüsü, kuşlar, gece ve gündüz temasını işlemiş. Yurtiçi ve dışında defalarca eserlerini sergilemiş. Ressam, Hint Okyanusu’ndaki Fransa’ya bağlı Reunion adasında, 2014’te sanatseverlerle buluşturduğu ‘Adaların Renkleri’ sergisinden tam 8 yıl sonra 26 Mart tarihinde bu adaya yeni sergisi ‘Adaların Rüyaları’ ile geri dönüyor.
Ülkemizin tek çini mürekkebi ressamı Tınç’ın Hint Okyanusu’ndaki bir adaya yolunun düşmesi ve orada yaşaması çok ilginç. Tınç, hikayesini rengarenk eserlerinde anlatıyor. 14 Mayıs’ta da ‘Hayatın Renkleri’ sergisiyle Arnavutköy Art Gallery’de İstanbullu sanatseverlerle buluşacak.
ETİLER’DEKİ MARAŞ
Maraş mutfağını pek tanımıyordum. Ama bu şehrin yemeklerini en iyi şekilde sunan, İstanbul’da burnumuzun dibinde, Etiler ve Zeytinburnu’ndaki Tepsi Et var. Bir şube de Başakşehir’e açmaya hazırlanıyorlar. Kahramanmaraş’ın önemli tekstil sanayicilerinden Hacı ve Serap Kral tarafından kurulan Tepsi Et bir steakhouse gibi dekore edilse de ne bir etçi ne de kebapçı.
Çok özel bir menüye sahip olan mekan hem konfor hem iyi yemek hem de iyi müzik sunuyor. Tepsi Et’in DJ’i ne zaman duygulandıracak ne zaman eğlendirecek çok iyi biliyor. Tarhana, mercimek, işkembe gibi çorbaların yanında Maraş kelle paçası ve ekşili çorba var ki birer efsane.
Üstü ince hamur kaplı eli böğründe ve Maraş tava dillere destan. Bunlar benim tadabildiklerim. Ama Tepsi Et’in menüsü çok uzun. Mezelerden burgerlere uzanan seçenekler var. Mekanın sürprizi ise barda usta bir miksolojistin olması. Yavuz Aldemir’in kokteyllerini mutlaka tatmalısınız.
TANITIM EKSİK
Tepsi Et’in sahibi Serap Kral, Kahramanmaraş’ın bu zengin yemek kültürünün tanınmamasının sebebinin yine Maraşlılar olduğundan yakınıyor. Diyor ki “Tepsi Et’i kurduğumuzdan bu yana ne yazık ki kendi şehrimizden hiç destek görmedik”. Bence Tepsi Et’in yaptığı iş, tek başına dünyalara bedel. Siz de Maraş mutfağını keşfetmek istiyorsanız adres belli.
BUDAPEŞTE’DE BİR SARAY
Macaristan’ın başkenti Budapeşte, Avrupa’nın en güzel şehirlerinden biri. Paris, Roma, Amsterdam kadar popüler olabilecek bir kültürel mirasa sahip. Budapeşte’den bizi ilgilendiren bir haber var. Şehrin en güzel saraylarından Matild Palace, A Luxury Collection zincirine ait bir otel olarak hizmete girdi. Otelin sahibi ise bir Türk şirketi Özyer Group. Matild Palace’ın önemi 1901’de şehre Elizabeth Köprüsü üzerinden gelenleri karşılaması amacıyla yapılmış ikiz binalardan biri olması.
Bu görkemli bina, tarihi dokusunu kaybetmeden dekore edilerek lüks bir otele dönüştürülmüş. Adeta bir tasarım harikası. Dahası dünyaca ünlü şef Wolfgang Puck otelin yeme içme işlerinden sorumlu. Puck’ın ünlü restoranı Spago ve The Duchess isimli bar hem Budapeştelilerin hem de şehri ziyaret eden turistlerin buluşma noktası olacak.