Giriş
Bugünlerde karşıma şahane şarkılar çıkıyor. Bunları paylaşmak için biraz biriksinler istedim.
● Sertab Erener’in yeni albümü ‘Ben Yaşarım’ tam bir olgunluk dönemi albümü. Tüm dingin şarkılar akustik gitar ağırlıklı ve düzenlemeleri bir harika. Ancak tempoyu artırmaya çalıştığı ‘Sormaz’ ve ‘Hepsi Aşktan’ bu albüme pek yakışmamış. Düzenlemeleri 90’lardan kalma birer rock şarkısı gibi. Sertab pop seven dinleyicilerini de unutmayıp keşke bir ya da iki tane yaz şarkısı alsaydı albüme. Ve onlarda da eşiyle değil, o işi bilenlerle çalışsaydı. ‘Kafanı Yorma’ ise Madonna’nın ‘Batuka’ şarkısını hatırlattı bana.
● Fikri Karayel’i ‘Yol’ şarkısından beri yakından takip ediyorum. Ayşe Hatun Önal’a verdiği ‘Efsane’ son dönemin en iyi şarkılarındandı. Fikri Karayel şimdi de ‘Ezgi’nin Günlüğü’ tribute albümünde okuduğu ‘Düşler Sokağı’ ile gündemde.
● Papyon grubunu hatırlayanlar el kaldırsın. Şimdi de unutun çünkü grubun solisti Yiğit Atilla büyüdü ve çok farklı bir tarzla yeni bir hayran kitlesi yarattı. Yiğit Atilla’nın ‘Gerek Yok’ şarkısı elektronik sularında gezinen etkileyici bir iş. Klibi de çok çekici.
● Spotify’ın her cuma çıkardığı yeniler listesinde tanıştığım Sancak’ın ‘Dert Değil’ini bir kere dinlediniz mi sizi tutup bırakmıyor. Akılda kalıcı sözleri, farklı melodisiyle beni şaşırtan şarkının düzenlemesinde Dirty Beatz ismi var.
● Kaan adını kullanan Kaan Karahan’ın İngilizce şarkısı ‘Morning Light’ da keşiflerimden biri oldu. Kaan’ın İngilizcesi ve vokali çok iyi, müziği ise dünya piyasasına hitap edecek bir sound’a sahip. Şarkılarında pop, R&B ve rock müziğini bir araya getiren müzisyen, Amerikalı yapımcı Jimmy Duval ile çalışıyormuş.
● Birol Giray (BeeGee), vokallerinde Efeyz adıyla bilinen Efe Uçkan’ın yer aldığı yeni single’ı ‘Flu’yu kurduğu plak şirketi Koza’dan yayınladı. BeeGee’nin daha önceki parçalarından ve çaldığı setlerden aşina olduğumuz tekno altyapısının üstüne oturttuğu Türkçe vokaller ile karşımıza çıkan Flu; hem elektronik hem de rap sevenleri mutlu edecek.
Sosyal barbekü
Evde kal dönemi bitti, artık kontrollü sosyal hayata geçiş günlerindeyiz ama yine de bazı şeyleri evden yapmaya devam etmeyi tercih ediyoruz. Festivaller mesela bir süre daha hayatımızda olmayacak. Bu nedenle Hybrid Community’nin düzenlediği barbekü festivali Wild BBQ online yapıldı!
Söylenilen saatte balkonlarımızda bahçelerimizde mangallarımızı yaktık. Biletix’te satılan ve daha önce aldığımız setimizden çıkan etlerimizi pişirdik. Bunu da Zoom’dan bağlanarak izlediğimiz Şef Maksut Aşkar’ın eşliğinde yaptık. Yeni normali bir kez daha iliklerimize kadar hissettik.
Courchevel modeli
Pandemi sonrası birçok sektör gibi toparlanmaya çalışan turizm için Ulusal İktisadi Düşünce Kuruluşu Başkanı ve Ömer Niziplioğlu’nun çok ilginç önerileri var. Aynı zamanda Niziplioğlu Holding yönetim kurulu başkanı olan Nizipoğlu’nun söyledikleri son derece mantıklı.
Mersin, Adana, Gaziantep ve Hatay’ı uluslararası turizme açmak için tanıtmak, Avrupa’daki Courchevel gibi merkezleri örnek alarak Palandöken ve Erciyes gibi dağların altyapısını güçlendirmek, turizm sektörünü borsaya açarak yabancı yatırımcıları çekmek, özel müzelere imkan sağlamak ve İstanbul’un bazı semtlerini turizm kültür sanat eğlence bölgesi ilan etmek.
Benim gibi ekonomiden az anlayan biri için bile kolay anlaşılır bu önerileri sevdim. Benim aklıma yatıyor doğrusu. Hazır normalleşmemize de daha varken bu süreyi yeni döneme hazırlık için kullanabiliriz.
