Uzun zamandır içimden yazmak gelmiyor çünkü ülke olarak yaşadıklarımız ortada... Kafa bu haldeyken dün sosyal medyadan yapılan bir linç kampanyası, beni yeniden yazmaya itti. Oyuncu Hande Soral'ın bir gece gezmesi esnasında başına talihsiz bir olay geliyor. Rüzgardan eteği savruluyor ve poposu görünüyor. Orada olan bir gazeteci de olayı fotoğraflayıp haber yapıyor. Hande Soral da haliyle bu duruma tepki gösteriyor.
Kızcağızın canı yanmış, tepki vermesi çok doğal. Yanlış olan kendisine destek verirken meslektaşlarının kullandığı abuk subuk cümleler. Yok magazin bu muymuş? Yok etik bu muymuş? Bunları yazan insanların sanırım medya kuruluşlarında haber, spor, ekonomi gibi departmanların yanında magazin departmanının da olduğundan haberleri yok. İlk sorularının cevabı evet; tam olarak magazin bu... Kültür sanatla karıştırmayın. Magazin, özel hayatı irdeler. Sansasyon yaratabilecek her şey ve herkes magazinin konusudur. Bu, gün gelir bir aldatma haberi olur gün gelir bir popo.
Hülya Avşar çıktı, Tarkan'ın poposunu elledi, hâlâ konuşuyoruz. Hande Ataizi'nin poposu tuvalet camına sıkıştı, hâlâ konuşuyoruz. Bunun gibi daha birçok örnek verilebilir. Diyorlar ki biz sizi istemiyoruz. O şöhrete kavuşmadan herkes tarafından tanınmayı isterken, lüks araçlara binip güzel semtlerde oturmayı hayal ederken bu hayatın içinde magazinin olduğunu biliyordunuz. O yüzden ne kendinizi ne de takipçilerinizi kandırın. Ayrıca yine bu tarz haberler hep size yol, su, elektrik olarak geri dönmüştür. Yakında Hande Hanım'ı da bir yerde başrolde görürüz.
ŞİMDİ GELELİM ETİK KONUSUNA...
Haberin etik boyutu, biraz da kişiyle alakalıdır. Bir muhabir görür, diğeri görmez. Biri mozaikler fotoğrafı, diğeri mozaiklemez. Kendi kararlarıdır ama bu fotoğraf magazin için haber gibi haberdir.
Sosyal medyadan takip ederken ilk tepkiyi veren kişinin "Etik mi?" sorusu dikkatimi çok çekti. İşin ahlaki boyutunu sorgulayan bu kişi, daha birkaç sene önce bir adamı ayartıp kanserli karısından ayırmış, karısının ölüm sürecini hızlandırıp o adamla kendisi evlenmişti. Allah'tan hem hafızamız kuvvetli hem de gerçekten hepsini kendi gözlerimizle yaşadık, biliyoruz.
Toparlayacak olursak bu renkli hayatın içinde oyunculukla da, popoyla da, sesle de haber olmak var. "Magazin bu mu?" diye sormayın. Magazin tüm dünyada bu... Son dönemde yayına giren bir filmde geçen replik var. Onu uyarlayınca konumun başlığı için çok ideal oldu.
Kısacası, bu renkli camiada yok öyle hem ayranım dökülmesin hem popom görünmesin...