Son dönemde gittiğim film galalarını, orada yaşadıklarımı, gördüklerimi, film hakkındaki düşüncelerimi yazmak adetim oldu. Uzun süredir merakla beklenen Şahan Gökbakar'ın 'Osman Pazarlama' filmi de gala yapınca yazmak gerekti.
ŞAHAN PAZARLAMA
Film 'Osman Pazarlama' fakat ben biraz Şahan Pazarlama'ya değinmek istiyorum. Şahan cidden bir pazarlama üstadı niye mi?
Yıl içinde mutlaka birkaç kez magazin gazetecilerine sallar, "Benim size ihtiyacım yok" der. Kendini yüceltip bizleri ezme çabasına girer. Bunda da en azından kendi takipçileri bazında başarılı olur. Sonra film çekimleri başlar. Şahan bir sempatik bir sempatik öyle böyle değil yani... Sonra vizyon haftası gelir. Şahan basın danışmanı aracılığıyla ihtiyacı olmadığı magazin gazetecilerini arar, röportaj için davet eder. Bizim saf mı dersin, elinden gitmekten başka bir şey gelmeyen mi dersin, ne dersen de. O arkadaşlarımız gider Şahan'ın hiç de ihtiyacı olmadığı halde röportajlar yaparak filminin reklamını yapar. Film vizyona girer. Film vizyondan çıkar. Sonra Şahan tekrar bize sallamaya devam eder. Bu kutsal döngüye de halk arasında 'Paradoks' denir.
BURHAN ALTINTOP ESİNTİSİ
Filmi izledim ve şimdi yazacaklarımın yukarıdaki paradoksla hiç alakası yok. Tamamıyla kendimin ve filmi beraber izlediğim arkadaşlarımın fikirleri doğrultusunda yazıyorum. Osman karakterini Engin Günaydın'la efsaneleşen Burhan Altıntop karakterine benzettim. Burhan'a biraz kilo, yüzde yirmi oranında da Recep İvedik koy, alsana Osman karakteri. Filmde birkaç tane çok güldüren espri vardı. Onun dışında çok da güldürüp eğlendirmedi. İllaki gülen, seven bir kitlesi olacaktır filmin... Recep İvedik'in hem beğeni hem de gişe olarak yanından bile geçeceğini düşünmüyorum. Ayrıca tek başına film çekmiş desek yeridir. Kast, Şahan dışında yeni birkaç yüzden oluşuyor. Bu açıdan çok ucuza geldiği kesin. Birkaç arkadaşım da izlemediğim için fikir sahibi olmadığım 'Ali Kundilli' filmiyle çok benzediğini söylediler. Belki de Şahan esinlenmiştir bilemiyorum.
PARANOYA ZAMANI
Filmi izlediğimiz salonda, hiç gülmediğimiz sahnelerde bile sürekli kahkahalar atan iki bayan vardı. Birkaç arkadaş bir ara birbirimize dönüp kamuoyu oluşturmak için ajanstan tutulmuş olabilirler mi diye espri yaptık. Bu paranoyaya filmden daha çok güldük.