Tam da kendisinden beklenen şekilde sezon boyunca yaşadığı hiçbir olumsuzluktan etkilenmedi, emin adımlarla şampiyonluğa yürüdü. Taraftarının da tam desteğiyle tüm zorlukların üstesinden gelen Fatih Terim zaferin mimarıydı.
Geçen sene Galatasaray, nasıl ki Gomis’in golleriyle şampiyon olduysa, bu sene de Fatih Terim sayesinde şampiyon oldu. Nasıl mı?
Ozan, Maicon, Serdar Aziz gidiyor yerine daha önce yan yana oynamamış Marcao ve Luyindama geliyor. Sıfırdan iki stoperin uyumu bile en kötü yarım sezon zaman alır. Ancak Fatih Terim hiç düşünmeden bu inanılmaz riski alıyor.
Kolay değil santrforsuz oynamak, hele Gomis gibi bir gol makinasının yerini doldurmak. Sinan sahte 9 numara rolüne bürünmek zorunda kaldı. O dönem Fatih hoca, yokluktan bir ara gol umudu olarak Donk’dan medet umdu, Antalya deplasmanını onun golüyle kurtardı.
Hiçbir sezon Galatasaray bu kadar sakatlık sorunuyla boğuşmamıştır. Fatih Terim bir ara neredeyse ilk 11’e çıkartacak oyuncu bulamadı, yine de pes etmedi. Aslarından yoksun kanadı kırık savaştı.
Fenerbahçe derbisi sonrası alınan cezalar tarihe geçer. Fatih Terim’e verilen 10 maçlık cezanın yanı sıra, Donk 6, Ndiaye 5 ve Rodrigues 3 maç ceza almıştı. ‘Benim’ diyen hoca bu ağır yükün altından kalkamazdı.
Fatih Terim; ligin ilk yarısında yokları oynayanları hayata döndürdü. Belhanda ve Feghouli ilk yarıda nasıl oynadı, bakınız ikinci yarıda takımı nasıl uçurdu.
Kongrede yaşanan ve takımı olumsuz etkileyen ibrasızlık meselesine değinmiyorum bile. Fatih Terim; işte yukarıda saydığım bu olumsuzlukları hep yok sayarak, inanarak ve en önemlisi hep farkın kapanacağını söyleyerek, ŞAMPİYON oldu.
Demem o ki Galatasaray bu sezon Başakşehir’in önünde şampiyon olduysa, Fatih Terim’in yaptığı bu usta işi kadro mühendisliği sayesindedir.