Irkçılık en büyük insan suçlarından biridir. Karşınızdakine sadece ve sadece derisinden, ırkından, dininden ötürü aşağılayıcı ifadeler kullanmak, dünyanın her yerinde lanetleniyor. Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği (FIFA) de, ırkçılık ve şikeyi futboldaki en büyük iki suç olarak görüyor. Şike Türkiye'de sahaya yansımadı (!) ama ırkçılığın sahaya yansımasına Fenerbahçe-Trabzonspor karşılaşmasında tanık olduk.
Olayın öznesi Emre Belözoğlu, maç sonrası "Maçın içinde bazen tansiyon yükseldiğinde birbirimize çok kötü sözler söyledik. Benim ona, onun da bana ettiği ana avrat küfürler aptalcaydı. İkinci yarının ortalarında o benden, ben de ondan özür diledik. Maç bitince birbirimize sarılarak maçı bitirdik. Ancak maçtan sonra çıkıp böyle şeyler söylemesinin arkasında ben artniyet ararım. Maçta olan şeyleri maçın sonrasına taşımaya ne gerek var" diyerek, art niyetli olanın, ırkçı saldırıya maruz kalan Zokora olduğunu söyledi.
Sahada futbolcuların birbirlerine naif olduklarını beklemek biraz saflık olur. Elbette yükselen tansiyonda, dozu yüksek küfürleşmelerin olduğunu da biliyoruz ancak ırkçılık denen iğrenç mefhum oldu bittiye getirilerek, çözümlenebilecek bir şey değil.
RTÜK'E ÇAĞRI: +18 İŞARETİ KONULMALI
Emre Belözoğlu, yeşil sahalardaki en ilginç futbol figürlerinden biri. Yeteneklerine lafı söylenebilecek bir oyuncu değil. Ancak, saha içinde sergilediği tavırların pek çoğu, 18 yaşından küçük çocuklara olumsuz örnek oluşturacak nitelikte.
Üstelik ırkçılıkla ilk kez de suçlanmıyor. Newcastle United forması giyerken, şu an takım arkadaşı olan Yobo, Lescott ve Tim Howard'a ile El Hadji Diouf'a ırkçı haraketlerde bulunduğu ileri sürülmüştü. Türkiye'de de, yine siyahi bir oyuncu olan Alioum Saidou'ya saha ortasında 'kafanı keserim' hareketi yapmıştı.
TAKIM ARKADAŞINI BİLE TEHDİT ETMİŞTİ
İnsanlar elbette hata yapar, fakat bu hatalardan ders çıkartmayı bilir. Eğer bir kişi, aynı şeyleri tekrar tekrar yapıyorsa, bu hata olmaktan çıkar. Emre Belözoğlu'nin ırkçılık dışında vukuatları bitmiyor. Gazetecilere yaptığı kol hareketi, takım arkadaşı Deivid'i saha içinde tehdit etmesi, hakemlere karşı takındığı tavır ve sürekli küfür etmesi, bir gazeteciye "seni sabaha kadar döverim" demesi v.s. v.s.
EMRE'YE SAHİP ÇIKMAK, IRKÇILIĞI MEŞRULAŞTIRMAKTIR
Şu yukarıda saydıklarımızın hiçbiri, sağlıklı insanların yapabileceği türden işler değil. Bardak bugüne kadar pek çok kez dolmuştu ama Zokora'ya yaptığı bu iğrenç saldırı, boş bir tankeri bile rahatlıkla doldurabilir. Milyonlarca gence rol model oluşturan bir futbolcunun ırkçılık yapması kabul edilebilir bir durum değil.
İşin bir yanı da, daha 7-8 sene önce burada yazılamayacak küfürler yağdırılan bir futbolcuya, sadece kendi takımında oynadığı için sahip çıkılması. Emre'nin saha içindeki ırkçı hakaretini meşrulaştırmaya gidecek noktaya geldi. Hangi renge sahip olursa, hangi takımın formasını giyerse giysin, kabul edilebilir bir durum değil bu ve sahip çıkılması da, tıpkı ırkçılık gibi hastalıklı bir davranış.
"BU SUÇA ORTAK OLMAYIN"
Yeşil sahalardan şikeyi, ırkçılığı silip atmadığımız sürece, finalin adı ister süper olsun, ister über. Siz futbolsever olarak bunları olumlarsanız, bu işi yapmış adama sahip çıkarsanız, ırkçılığa ortak olmuş olursunuz.
Irkçılık, "Saha dışında özür diledim" diyerek, oldu bittiye getirilemez. Emre Belözoğlu gibi karakterlerin futbol sahasından silinmesi şart.
Muslera'nın penaltısını etik bulmayanlar için, Emre Belözoğlu'nun ırkçı hakaretleri etik midir, onu da ciddi anlamda merak ediyorum.