Çok yakında bir çift; salonda koltukta yan yana oturup Metaverse gözlüklerini takıp, bir TV ekranına ihtiyaç duymadan ayrı ayrı film/dizi seyredebilecek. Ya da eşlerden biri taktığı gözlükle/lensle arkadaşlarıyla Miami’de bir partiye katılırken, diğeri de kendi arkadaşlarıyla mesela kağıt oynayabilecek. Yani kısacası herkes kendi dünyasını istediği zaman istediği yerde yaratabilecek. Bunu ilk kez duyunca, ‘Ne güzel, o zaman kimse boşanmaz!’ diyebilirsiniz siz de benim gibi. Ama tam da aynı sebepten dolayı belki de kimse evlenmez! Şurası kesin: Metaverse dünyası getirdiği zamandan-mekandan bağımsız sonsuz fırsatlarla, bambaşka bir dünyanın kapısını açıyor bizlere.
Sanal evrenler
Metaverse ‘gerçeğe yakın sanal dünya’ diye çevriliyor. Anlamı özetle şu: Bu dünyadaki gerçeklikten azade gerçeklikler, dijital evrenler yaratılması. Her Metaverse kendi içinde bir evren aslında. Bir Metaverse’ün içinde ise hem bu dünyaya ait olan bildiğimiz ‘şeylerin’ yansımaları olabilir. Hem de bu dünyada var olmayan, aklınıza gelmeyen birçok yeni ‘şey’ yani ‘meta’ var olabilir. 3 boyutlu resimler ya da üretilen avatarlar (karakterler) gibi… Bugüne kadar kendimiz hariç, aslında her şeyin bir dijital yansıması veya karşılığı vardı. Şimdi Metaverse ile kendimizin de yansımaları, yani oluşturduğumuz avatarlar olacak.
Arttırılmış gerçeklik
Çeşit çeşit Metaverse var. Bunlardan biri, ‘arttırılmış gerçeklik’ (augmented reality). Burada cep telefonu/tablet ya da artırılmış gerçeklik (AG) gözlüğü üzerinden gerçek dünyadaki gerçeklik olduğu gibi algılanıyor ve onun üzerine bilgi (görüntü vs.) bindiriliyor. Mesela bir mobilya markasından masa alıyorsunuz. Cep telefonunuzun kamerasını yatak odanıza tuttuğunuzda, o marka ekranınızda yatak odanıza o masayı yerleştiriyor. Bir diğer deyişle, bir bilgiyi (masa görseli) sizin kameranıza aktarıyor. Ancak arttırılmış gerçekliğin de (AG) 2 çeşidi var. Biri yeni AG bulutu, diğeri eski geleneksel AG.
Size özel etkileşim
Karşımda oturan Ali Cumhur Hantal, tam bir AG dehası. XR Masters adlı şirketin kurucusu, OnSiteViewer’un kurucu ortağı ve Open AR Cloud (OARC) Derneği Yönetim Kurulu Üyesi olan Ali Bey, bana hem eski hem yeni AG uygulamalarını canlı canlı gösteriyor. Önce eski AG örneğinden başlıyoruz. Cep telefonuma indirdiğim XR Masters uygulamasıyla ekranına düşen avatarı bana gösteriyor. “Bu avatar size tanıdık geldi mi Verda Hanım?” dediğinde, ekranımda duran kişinin ta kendisi olduğunu fark ediyorum! Ali Bey’in avatarını da ekranda dilediğim yere yerleştirebiliyorum. Aynı şey o avatar gibi her türlü görsel, bilgi vs. için geçerli. Dolayısıyla eski AG’te, yaptığınız paylaşım tamamen bireysel yani size özel oluyor. Aynı zamanda hem başkalarıyla paylaşılabilir değil. Hem de kalıcı değil. Sadece o ana has bir etkileşim.
Sayısız Faydaları
“Peki ne işimize yarıyor bu eski AG uygulamaları?” diyorum Ali Hantal’a. Bana sayısız faydasını anlatıyor. Mesela bu şekilde bir uzman size bir makineyi kullanmayı anlatabilir. Ya da bir doktor bu şekilde bir hastasına lensle/gözlükle bakarak onun kan değerlerini, röntgenini vs. vücudunun üzerinde görebilir. Ameliyat yapmayı öğretebilir. Veya bir üst yönetici (CEO) şirketinin bir şubesine gidip, o şubenin hasılatını vs. döküm olarak ekranında/lenste/gözlükte görebilir ve bunlar gibi sayısız örnek.
Kalıcı ve Kitlesel
Gelelim yeni AG’ye. Burada bir mekanın önce ‘dijital ikizi’ alınıyor. Yani fiziksel ortamda bir cep telefonuyla günlerce (kendi ekseni etrafında dönülerek) çekim yapılıyor, böylece mekan taranıyor, görselleri kaydediliyor. Daha sonra üzerine istenen bilgiler, görseller vs. yükleniyor. Siz her o mekana gidip lens/gözlük taktığınızda ya da cep telefonunuzu tuttuğunuzda, cihaz tarafından ortamın tanınması sonrasında karşınıza oraya yerleştirilen tüm AG içerikleri çıkıyor.
Taksim ve Bodrum örneği
Yeni AG uygulamalarına verilebilecek çok örnek var. Ali Hantal, İstanbul Taksim Meydanı’nda yaptıkları muazzam uygulamayı anlatıyor. 3 gün-3 gece Meydan’da cep telefonuyla çekim yapılıp tam görselleri kaydedildikten sonra, üzerine birçok içerik yerleştirmişler. Böylelikle XR Masters uygulaması olan bir cep telefonuyla giden herkes, istediği vakit ekranında bu AG içeriklerini görebiliyor. Aynı şekilde; Bodrum’da geçtiğimiz yaz açılan bir resim sergisinde salona bir sanatçının heykelleri yerleştirilmiş.
Yeni Gerçeklik
Elbette yeni AG uygulamalarının faydaları çok. Mesela arabanızı kullanırken şu an 2 boyutlu bir ekrana bakıyorsunuz ve bu nedenle konum bulmaya çalışırken çoğunlukla kafanız karışıyor. Zira gerçek görüntüyle o 2 boyutlu görüntüyü beyniniz birleştirmeye çalışırken, sağa mı sapmalıyım sola mı, çoğu zaman şaşılıyor. Ancak AG sayesinde bu ekran 3 boyutlu olacağı için, işiniz çok kolaylaşıyor. Ali Bey bana bir uygulamada; havaalanına yerleştirilen okları, yol gösteren avatarları, size uçak kapısına kadar eşlik eden çeşitli pankartları vs. gösterirken şaşırıyorum. Aynı şekilde; mesela otobüs durağında beklerken otobüsünüzün hangi durakta olduğunu ve ne kadar sürede size ulaşacağını ekrandan takip edebiliyorsunuz.
Ali Hantal gelecekte tüm bunlara tat, koku ve doku algılarının da ekleneceğini söyleyince, hayatlarımızın çok kısa sürede ne kadar ve nasıl değişeceğini tahayyül edemiyorum bile…