Verda ÖzerÇöken WhatsApp mı, hayatımız mı!

HABERİ PAYLAŞ

Çöken WhatsApp mı, hayatımız mı!

Eskiden “Öğretmenim dün akşam evde elektrikler kesikti” derdik hepimiz, bir bahane gerektiğinde. Elektrik kesintisi sağolsun imdadımıza yetişirdi. Şimdi işler bayağı bir değişti. “Öğretmenim dün WhatsApp çöktü, biliyorsunuz” diyor bugünkü gençler. Zira WhatsApp üzerinden artık ödevler veriliyor, notlar paylaşılıyor, tezler teslim ediliyor. Adeta elimiz kolumuz kulağımız gözümüz o.

Bahane cümlesinin sonuna ise “biliyorsunuz” kelimesi eklendi çünkü artık o öğretmen de okulun müdürü de çaycı da tüm öğrenciler ve aileleri de WhatsApp’ın çökmesiyle birlikte çöküyor!

Haberin Devamı

Hepimiz artık aynı evdeyiz, elektrik kesilen o evde!

Çöken WhatsApp mı, hayatımız mı

KAKAO TALK

Bunu bana yazdıran, bir hafta önce Salı günü WhatsApp’ın çökmesi oldu. Tam da aynı günlerde dünyanın başka bir köşesinde, Güney Kore’de ise bu çöküşün kat be kat büyüğü yaşandı. 15 Ekim günü Kore’nin “BİP’i”, yani yerli ve milli mesajlaşma uygulaması komple çöktü.

51.7 milyon nüfuslu ülkede tam 47 milyon kişinin kullandığı KakaoTalk, veri merkezinde çıkan yangın yüzünden 10 saat boyunca kesilince, nüfusun yüzde 90’ı resmen hayattan kesildi! Zira KakaoTalk, WhatsApp gibi sadece bir haberleşme programı değil. Aynı zamanda online/çevrimiçi alışveriş imkanı sunuyor. Buradan taksi çağırabiliyor, tüm ödemelerinizi yapabiliyorsunuz. Başka uygulamalara da erişim sağlıyor. Dolayısıyla bu platformun çökmesi demek, ülkede alışverişin, ödemelerin, ulaşımın, iletişimin yani kısacası hayatın durması demek.

Çöken WhatsApp mı, hayatımız mı

KORE HAREKETE GEÇTİ

İşte bu durum da farkında olsak da olmasak da dünyada çok tehlikeli bir gidişatın içinde olduğumuzu ortaya koyuyor. İstediğimiz kadar demokrasi diyelim, siyasal sistemimizde demokrasiyi kullanalım ve isteyelim... Günün sonunda tüm hayatımız bir dijital tekelin elinde. O durdu mu, geriye hiçbir şey kalmıyor. En mahrem bilgileriniz de her türlü gereksinimimiz de orada.

Ülkeler zaten tam da bu gidişata artık bir ‘dur’ diyor. Çünkü bu tekelleşme tüm ülkeler için çok riskli bir altyapı sorunu oluşturuyor. Acilen siber-güvenlik ve rekabet açısından adımlar atarak ön almaya çalışıyorlar.

Haberin Devamı

Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk-yeol da yaşadıkları bu kısa süreli felaketten sonra “siber güvenliğin ve doğal felaketlerin neden olduğu risklerin azaltılması için” hemen harekete geçti bile. Bir yandan şirketleri toplarken, diğer yandan yasal düzenlemeleri masaya getirdi. KakaoTalk’a yönelik de rekabet hukuku adımları atması bekleniyor.

Gelen eleştirilere karşılık ise “Serbest piyasa ekonomisine inanıyor, girişimcilerin özerkliğine saygı duyuyorum. Fakat bir tekel tarafından domine ediliyorsak ve bu durum ulusal altyapıyla ilgiliyse, milli menfaatlerin gereği olarak gerekli adımları atmak durumundayız” cevabını verdi.

Çöken WhatsApp mı, hayatımız mı

DİJİTAL TEKELLEŞMEYE KARŞI

Dijital tekeller; hem milli güvenlik, hem haklı rekabet, hem de insanlar üzerinde kurdukları tahakküm bakımından tüm dünyada en çok tartışılan konu bu günlerde. Avrupa Birliği (AB) art arda yasalar çıkarıyor, Google gibi devlere sık sık devasa cezalar kesiyor. ABD de aynı şekilde. “ABD ve Avrupa’da da Amazon var biliyorsunuz. Daha geçen hafta AB, Amazon’u hedef alarak, dijital platformların daha fazla büyümemeleri için faaliyetlerini düzenlemeye aldı” diyor telefonda konuştuğum Ussal Danışmanlık Kurucusu Ussal Şahbaz.

Haberin Devamı

ABD’de de çok yakında Senato genel kurulunda oylanması beklenen “American Innovation and Choice Online Act” kanunu, Amazon gibi platformlarda haksız ticaret davranışlarını düzenliyor. Benzer bir düzenlemeyi 3 yıl önce ilk Hindistan yapmıştı.

DAĞINIK SİSTEMLERE GEÇİLMELİ

“Eskiden her işi bir uzman yapardı. Şimdi bu tekeller her şeyin uzmanı oldular. Ürünü pazarlayan/satan da o, ödemeyi alan da o, kargoyu sağlayan da o. Bu döngü (resilience) korona salgını sırasında iyice yerleşti. Oysaki sistemler daha dağınık olmalı, her şeyin bir alternatifi olmalı. Yarın bir yangın, deprem, siber saldırı vs. olsa hepimiz açıkta kalacağız” diyerek durumun vahametini açıklıyor Ussal Şahbaz.

Çöken WhatsApp mı, hayatımız mı

E-TİCARET KANUNU

Tam da buna yönelik çok yeni bir e-ticaret kanunu çıktı ülkemizde. Bundan böyle belli büyüklükteki e-ticaret platformları, kargo ve ödeme hizmetlerini de devralamayacaklar. Yani tüm hizmetler tek bir monopolde, tek bir merkezde, tek bir noktada toplanmayacak.

“Bizim e-ticaret kanun taslağında olup da başka ülkelerde göremediğim tek bir hüküm var: Büyük e-ticaretçilere getirilen reklam bütçesi ve indirim kısıtlamaları. Bunun manası şu: Son yıllarda en değerli şirketler, e-ticaret şirketleri oldu. Ancak vergi rekortmeni listelerini açınca, bu şirketlerin isimlerini göremiyoruz. Yeni kısıtlama bu soruna bir ölçüde çözüm olacak” diyor Ussal Bey.

“E-ticaret kanununda tartışılacak birçok hüküm olabilir. Ancak dünyadaki trendlere uygun olduğu ortada. Piyasaların iyi ve adaletli işlemesi, ancak bazı kısıtlamalarla mümkün. E-ticaret kanunu bu alandaki girişimcilerin ayağındaki prangaları çıkaracak” diyerek sözünü bitiriyor.

*

Hep “Sürdürülebilir Dünya” deyip duruyoruz. Bunun yolu da adil üretim ve adil tüketimden geçiyor. Umalım ki yaşamlarımızı daha fazla genişletsin, özgürleştirsin, adilleştirsin bu düzenlemeler.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder