Türk toplumunun tam yarısı kadın. Ama Türk futbolunun tamamı erkek. Sizce de burada bir sorun yok mu?
***
Elbette 3 Büyükler’in son yıllarda kadın futbol takımı kurarak attıkları çok önemli adımlar var. Beşiktaş 2017’de, Galatasaray ve Fenerbahçe ise 2021’de kadın futbol takımı kurarak, Türk kadınları için harekete geçtiler. Ancak hâlâ ne ulusal televizyon ekranlarında kadın futbolu görebiliyoruz, ne iş dünyası kadın futboluna destek oluyor, ne bizler 3 Büyükler’in kadın takımlarından haberdarız. Yani kadınlar futbolda varlar ama yoklar. Görünmüyorlar. Bilinmiyorlar. Peki ne yapılmalı? Daha hâlâ Anadolu’da futbol kız çocuklarına layık görülmezken… Bu önyargıları kırmak, futbolu kadınlara açmak ve futbola hayatını adamış kadın sporculara haklarını vermek için hangi adımlar atılmalı?
EKRANLARI KADIN FUTBOLUNA AÇIN!
Cevaplarını alabileceğim en doğru isimlerden biri olan Galatasaray (GS) kulübünde kadın futbolundan sorumlu olan Yönetim Kurulu Üyesi Emir Aral’la konuşuyorum. Emir Bey’in asıl hedefi 2 yıl önce kurdukları kadın takımını globalde Şampiyonlar Ligi’ne sokmak olduğu için, bu misyona soyunduğundan beri önemli adımlar atmış. Başkan Dursun Özbek’in verdiği destekle; önce önemli transferler yaparak takımı ağırlıklı olarak milli sporculardan kurmuşlar. Maçları ortalama sadece 3 yabancı oyuncuyla oynatmışlar.
Sezonu lider bitirerek de bu adımların karşılığını almışlar. Bu yaptıkları, ancak ellerinden gelenler. Neden mi öyle? Çünkü hedeflerine ulaşabilmeleri için, öncelikle Futbol Federasyonu’nun kulüplere bu fırsatı vermesi gerekiyor: Bir kere her şeyden önce bugün kadın futbol maçları öğlen saat 12’de oynanıyor. Güneşin tam da en tepede olduğu zamanda! Ayrıca haftasonu o kadar erken saatte oynanan maçlara seyirci çekmek çok zor. Yani neredeyse zaten izlenmemesi için seçilmiş bir saat! Dolayısıyla önce maç saatlerini acilen değiştirmek gerekiyor. 2’ncisi; ulusal kanallarda kadın futbolunun yayınlanabilmesi için Federasyon’un Yayın Hakları İhalesi açıp, buna imkan vermesi gerekiyor.
HÂLÂ AMATÖR STATÜDE
Dahası; bugün Türkiye’de kadın futbolcular hâlâ -ve 3 Büyükler’de bile- ‘amatör’ sporcu statüsünde. “Profesyonel statüde olmadıkları için de kadın futbolcularımızla sadece 1 yıllık sözleşmeler yapabiliyoruz. 1 sene sonra takım değiştirebiliyorlar. Bu da takımlarımızın kendi kemik, kalıcı, profesyonel kadrosu olmasını engelliyor” diyor Emir Aral. Oysaki erkek futbol takımlarında sözleşmeler 5 yıla kadar yapılabiliyor. Dolayısıyla Federasyon’un acilen kadın futbolcuların statüsünü değiştirmesi gerekiyor. 3’üncüsü; stadyum sorunsalı.
Kadın futbolu bugün çok az ilgi gördüğü için (daha doğrusu hak ettiği ilgiyi görmesine izin verilmediği için) ana stadyumlarda oynanamıyor. Mesela GS kulübü kadın futbol takımını, az seyirci çekebildiği için mecburen kendi Florya’daki tesisinde oynatıyor. Ama GS’li kadın futbolcular yine şanslılar. 3 Büyükler dışındaki kadın sporcular bugün altyapısı çok zayıf ve koşulları son derece kötü olan tesislerde oynuyorlar.
“Oysa mesela geçen sene Şampiyonlar Ligi yarı finalinde Barselona-Madrid maçını tam 80 bin kişi izledi. Normalde Avrupa’da kadın futbolunda ortalama izleyici sayısı 10-15 bindir. Bu kadar fazla ilgi olunca da bakış açıları tamamen değişti. Bir anda sponsorlar arttı ve çok daha büyük stadyumlar ayrılmaya başlandı” diyor Emir Aral. Batı’da kadın futbolunun sponsorlar açısından çok kazançlı ve getirisinin yüksek olduğunu da özellikle ekliyor.
TESİSLER YETERSİZ
4’üncü sorun; finansman meselesi. Bugün erkek futbolcularla kadın futbolcuların aldıkları maaşlar ve sağlanan koşullar arasında devasa bir uçurum var. Kadın futbolunda çoğu antrenör ve yönetici gönüllü çalışıyor. Ayrıca yukarıda da yazdığım gibi, sağlanan koşullar insanın içini acıtıyor. Mesela tuvaleti bile olmayan tesislerde oynuyor, maçlara kendi imkanlarıyla otobüse binip gidiyorlar. Tam da bu yüzden sponsorların sayısı acilen artmalı (2 yıldır GS ve FB kadın futboluna sponsor olan Petrol Ofisi’ne başkaları da eklenmeli) ve Federasyon koşulları sağlamayan takımları kesinlikle lige kabul etmemeli. Takımlara verdiği bütçeyi arttırmalı. Kadın futbolculara -erkekler kadar- değer verilerek standartları yükseltmeli. Bir önemli konu daha var: Kadın futbolcuların çoğunluğu spor öğretmeni. Profesyonel statüye kavuştuklarında öğretmen-futbolcu olmak arasında bir seçim yapmak zorunda kalacaklar. Ancak maaşları çok yetersiz olduğu için bunu istemiyorlar. Dolayısıyla federasyon her iki mesleği de sürdürmelerini sağlamalı.
KIZ ÇOCUKLARI
GS kulübünün en çok üzerinde durduğu konu ise, çocuklar ve gençler. Kız çocuklarını futbola çekebilmek için tüm Türkiye’deki kendi spor okullarında onlara özel futbol eğitimi başlatacakları müjdesini veriyor Emir Aral. “Altyapıyı güçlendirirsek kadın futbolcu sayısı da hızla artacaktır” diyor. Neden Türk kadınları Şampiyonlar Ligi’nde olmasın? Neden kadın sporcularımız erkekler kadar değer görmesin? Bunu başarmamız çok mu zor? Buna giden yol ise önce kadın sporcumuza biçilen ‘amatör’ statüyü değiştirmekten ve onları görünür kılmaktan geçiyor. Herkesin bunun için üzerine düşeni yapması ümidiyle…