Meşhur bir roman vardır bilirsiniz, ‘Kolera Günlerinde Aşk’ diye. Gabriel Garcia Marquez’in yazdığı bir kitap. Çin’de 2022 Kış Olimpiyatları’nın pandemi döneminde nasıl yapılmaya çalışıldığını okuyunca, o romanı hatırlayıp bu başlığı koydum. Zira şartlar çok çetin! Ne olimpiyat olimpiyat olalı ne salgın salgın olalı, dünya böyle tedbirler görmedi.
PEKİN’DE YAPILACAK
4 Şubat’ta başlayacak olan olimpiyatlara katılan sporcuların işi gerçekten çok zor. O şartlarda oyunlara konsantre olup performans sergilemenin zorluğunu bir kenara koyalım. Daha olimpiyatların yapılacağı Çin’in başkenti Pekin’e giden uçağa binebilmek bile başlı başına bir olimpiyat! En son aşınızın son 14 gün içinde yapılmış olması yetmiyor, ülkede bulunduğunuz her gün yapılan testlerden, Çin’de girdiğiniz karantina sürecine ve otellerde-statlarda atacağınız çöpe kadar her nefesiniz adeta gözlem altında.
DİPLOMATİK KRİZ
Dahası, Çin devletinin aldığı pandemi önlemleri uluslararası kriz çıkarmış durumda. Pekin’deki Amerikan Büyükelçiliği’nde bulunan Amerikalı diplomatlar geçen hafta ABD Dışişleri Bakanlığı’na bir mektup yazarak resmen ‘kurtarın bizi buradan!’ dediler. ‘Diplomatlarımız bu sertlikte önlemlere maruz kalmamalılar’ diyerek ülkeden çıkış istediler. Çin Dışişleri Bakanlığı’nın yanıtı ise son derece kinayeliydi. “Dünyanın en az korona vakası olan ülkesinden çıkıp en çok korona vakası olan ülkeye gitmek istemek, en büyük risktir!” açıklamasını yaptılar. Omikron varyantı resmen dünyanın en büyük iki ülkesi arasında diplomatik kriz çıkardı.
SIFIR VAKA ÇİN
Zaten Çin tam da bu sıkı önlemler sayesinde koronayla mücadelede dünyanın en başarılı ülkelerinden oldu. Tek bir vakanın çıkmasıyla bile o kişinin yaşadığı tüm semti ve hatta son 2 haftada temas ettiği kişilerin hepsini kapsayacak bir karantina uygulamasını hayata geçirdi.
Bu sayede son zamanlara kadar neredeyse ‘sıfır vaka’ ile geldi. Emre Demir, ilk kez 2021’in Aralık sonunda bir anda 13 milyon nüfuslu Şian şehrinde omikrona yakalanan 600 kişi olduğunu söylüyor. Bunun üzerine de şehir uzun süreli karantina altına alınmış. Bir nevi sokağa çıkma yasağı ilan edilerek, 40 gün hayat durdurulmuş.
Zaten bu son salgın yüzünden olimpiyatların halka kapalı yapılması kararı alınmış ve satılan biletler iade edilmiş. “Daha önce vaka sayıları 2 haneli rakamlara bile çıkmıyordu” diyen Demir, bunda sıkı seyahat tedbirlerinin de payının büyük olduğunu söylüyor. Çin’e giriş-çıkış pandeminin başından beri nerdeyse tamamen kapalı.
TEDBİRLER TAVAN
Önce hemen kısaca bakalım; 2022 Kış Olimpiyatları için Çin hangi sıkı, sert önlemleri alıyor? Telefonda konuştuğum, Çin’de yaşayan Türk gazeteci Emre Demir detayları veriyor. Bir kere aşı-test konusu son derece sıkı. Yani daha Pekin’e varmadan tedbirler başlıyor. Hatta Pekin uçaklarına binen yolcular için bazı havaalanlarında özel koridor açıldığını söylüyor Emre Demir.
ŞEHRİN DIŞINDA
Olimpiyatlar için gelen sporcular Pekin Havaalanı’na indiklerinde ise anında özel bölmeye alınıyor. Olimpiyatlarda görev yapan polis memurundan şoförüne, otel görevlisinden aşçısına kadar herkes zaten 4 Ocak’tan beri karantinadaymış! Sporcular da havaalanına indikleri andan itibaren sadece bu kişilerle muhatap olacak.
Oyunlar için kullanılan statlar ve oteller ise zaten şehirin dışında. “Normalde olimpiyat olan bir şehirde bunu gümbür gümbür hissedersiniz. Ama bu sefer izolasyon o kadar sıkı ki sokaklardaki amblemler olmasa olimpiyatların Pekin’de yapıldığını anlamanız bile imkansız” diyor Demir. Peki ya olur da bir sporcu koronaya yakalanırsa? Geçmiş olsun. Stada en yakın olan hastaneye götürülecek (şehre girmesi tabii yasak) ve test sonucu 2 kez negatif çıkana kadar orada kalacak.
ATIKLAR ÖZEL BÖLÜMDE
Statlardaki ve otellerdeki çöplerin de dışarı çıkması yasak. Atıklar mekanların içindeki özel bir bölümde toplanacak ve ancak olimpiyatlar bittikten sonra çöp alanına atılacak. Buradaki amaç elbette Çin halkını korumak. Bana en çarpıcı gelen tedbir ise şu oldu; sporcuları taşıyan arabalara yaklaşmak zaten yasakmış. Üzerlerinde de ‘yaklaşmayın!’ pankartı varmış. Ancak olur da bir kaza yaşanırsa, o araba yine de durdurulmayacak, hiçbir şekilde şoförüyle ve içerdekilerle muhatap olunmayacakmış!
KODLAN-MA
Çin’in salgınla mücadelesinde en öne çıkan uygulaması aslında kare kod (QR) sistemi oldu. Herkesin telefonuna yüklemek zorunda olduğu bu kod, sağlık durumunuza göre renk değiştiriyor. Eğer testiniz negatif çıktıysa ve son iki hafta içinde pozitif biriyle temasta olmadıysanız, kodunuz yeşil renkte oluyor. Böylelikle her yere girip çıkabiliyorsunuz. Eğer siz pozitifseniz veya temasta bulunduysanız, kod kırmızıya dönüyor.
Otomatik olarak tedaviye ve karantinaya alınıyorsunuz. İkisi arasında bir yerlerdeyseniz ise kodunuz sarı oluyor. O zaman da hiçbir yere giremiyorsunuz. Mesela marketler, bankalar, alışveriş merkezleri (AVM)... Bu mekanların otomatik kapıları size açılmıyor. Tabii sizinle son 2 hafta içinde temasta bulunmuş olan herkes ve yaşadıkları yerler de karantinaya alınıyor. Testler de o kadar kapsamlı ve hızlı ki 10 milyonluk bir şehri haftada 2 kez komple teste tabi tutabiliyorlar.
KONTROL
Düşünün; Çin Devlet Başkanı Şi Cinping bu kod sistemini tüm dünyaya yaymayı teklif etti. Küresel bir mekanizma kurulmasını ve tüm ülkelerde vatandaşların aynı merkezden kontrol edilmesini önerdi. Sanırım artık adını koymak gerekiyor: Nasıl ki Taş Devri, Rönesans, Aydınlanma Çağı gibi bazı dönemlerin isimleri var tarihte, işte bu dönem de öyle bir isimle anılacak ileride. İster ‘Korona Devri’ deyin ister ‘Kovid Çağı’. Şurası kesin; bu dönem insanlığın, dünyanın dönüşümünde o derece önemli bir eşik.