Giriş
‘Zor zamanlar sağlam insanlar tanıtır’ derler. Pandemiyi hatırlayın mesela… Bir anda salgınla birlikte hepimizin sağlığı için ne kadar çok didinen insan ortaya çıktı, en çok da sağlık çalışanları. Ya da geçtiğimiz yıl “asrın felaketi” denilen deprem… Aylarca afet bölgesi için çırpındık her birimiz; enkaz altındakiler gibi biz de nefes alamadık. Meğer bu ülkede ne kadar çok güzel insan varmış, onu gördük ve şaşırdık. Yani diyeceğim o ki; bir yandan maddiyatın son derece öne çıktığı ve tüm değerleri alt üst ettiği bir dönemdeyiz. Ama diğer yandan ortaya çıkan her zorluk, maneviyatın ölmediğini ve güzel insanların hâlâ orada olduğunu gösteriveriyor.
SEPETTE İYİLİK
İşte bu hafta da güzel insanların ortaya çıktığı bir haftaydı: 28 Kasım Dünya Paylaşma Günü (Giving Tuesday) idi. 2012’de ABD’de bir e-ticaret platformunun başlattığı ve Türkiye’de 2020’de hayata geçirilen bu sosyal sorumluluk günü, kasım ayının son salı günü olarak belirlenmiş. 80’den fazla ülkede uygulanıyor. Ülkemizde en büyük destekçilerinden olan Trendyol da Paylaşma Günü’nü tamamen sivil toplum kuruluşlarına (STK) ayırıyor. 13 yıl önce kurulmuş bir teknoloji şirketi olan Trendyol STK’lara destek vermeye aslında pandemiden önce 2020’de ‘Sepette İyilik’ hareketiyle başlamış. O zaman 8 STK’ya destek olurken, bugün bu sayı 90’ı bulmuş. STK’lara uzanmak istemesinin arkasında yatan sebep ise, sadece bir alışverişüretim/ tüketim platformu olmanın ötesine geçmek ve e-ticaret vesilesiyle elde edilen geliri toplumun dönüşümüne vesile kılmak. “Trendyol, 30 milyondan fazla müşterisi, 300 binden fazla satıcısı ve günde 15 milyonun üstünde aktif kullanıcısıyla büyük fark yaratabilecek durumda. Biz de bunu toplumsal faydaya dönüştürme hedefine kitlendik. Pandemide fiziksel etkinliklerin sıfırlanmasıyla STK’ların kaynak bulamadığını gözlemledik ve hızla bireysel bağışçıları-yardımseverleri onlar için seferber edecek Sepette İyilik’i oluşturduk. Türkiye’de bağışçılık geleneği dünya ortalamalarının çok altında, bu nedenle platformumuzda özel bir alan açarak STK’lar için sürdürülebilir bir kaynak yaratmak istedik” diyor Trendyol Grubu Kurumsal İletişim Direktörü İrem Poyraz. Sepette İyilik’te STK’ları ya ürettikleri ürünleri satın alarak ya da üretim yapmıyorlarsa onlar için açılan ‘dijital kartlar’ aracılığıyla destekliyorsunuz. Her ikisinde de gelir komisyonsuz doğrudan onlara gidiyor. Bu sayede 2020’den bu yana STK’lar için 200 milyon TL üzerinde yardım toplanmış.
HAYVAN DERNEKLERİNE EN BÜYÜK DESTEK
“Sepette İyilik’i ilk AHBAP’la birlikte pandemide zor günler geçiren müzisyenler için gerçekleştirdik. Trendyol üzerinden “Ahbap Sahneye Ses Ver” dijital destek kartlarını satışa çıktık” diyor İrem Poyraz. Benzer şekilde Türk Eğitim Vakfı, Tohum Otizm, Yeşilay, TOÇEV, Sosyalben, AKUT, Mor Çatı gibi ulusal STK’lara destek oluyor, yerel STK’lara da yer vererek yereldeki sosyal kalkınmayı da güçlendiriyorlar. Ürün satışlarında ilk üç STK’yı 1. sırada otizmlilere katkı sağlayan Balıkesir’deki Otizmli Bireyleri Destekleme Vakfı (OBIDEV), 2. olarak Bursa’da çanta üreten Pembe İzler Kadın Kanserleri Derneği ve Ankara’da bileklik satarak engellilere destek olan Anadolu Tüm Engelliler Dayanışma Derneği (Ankara) oluşturuyor. Dijital destek kartı satışında ise en çok hayvan hakları dernekleri destek alıyor. Burada da ilk 3 sırada Antalya’daki KUHAYDER (Kurşunlu Sokak Hayvanları Koruma ve Yaşatma Derneği), HAÇİKO (Hayvanları Çaresizlik ve İlgisizlikten Koruma Derneği) ve HAYTAP (Hayvan Hakları Federasyonu) yer alıyor. Trendyol bu iyilik hareketini şimdi çok daha geniş bir coğrafyada – Azerbaycan’da ve Körfez ülkelerinde (Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Kuveyt, Umman ve Bahreyn) hayata geçirmeye hazırlanıyor.
PAYLAŞARAK TÜKET
Dünya Paylaşma Günü’nün ‘Efsane Cuma’ diye anılan indirim kampanyalarının damga vurduğu tüketim gününün hemen sonrasına denk gelmesi ise elbette manidar. “Kasım ayı e-ticaretin en hareketli olduğu dönem ama bunun ötesine bakmak gerekiyor. Her şeyden önce bu ay özellikle yerelde, Türkiye’nin her köşesinde satıcıların üretmesi ve işlerini büyütmesi anlamına geliyor. Satıcılarımız yıl içinde en çok bu dönemde istihdam yaratıyor. Biz de bunu STK’ların güçlenmesi için bir fırsat olarak görüyoruz. Mesela kedi mamasını bir mağazadan almak yerine, neden bir hayvan hakları kuruluşundan alarak verdiğiniz parayla birçok hayvana yardım etmiyorsunuz? Sürdürülebilirlik işte tam da budur” diyor İrem Poyraz. Tam da bu hedefle Dünya Paylaşma Günü’nde tüm iletişim kanallarını harekete geçiriyorlar. Platformda tepede yer alan büyük ekranda (banner) bu özel gün için bir alan açıyor, networklerinde yer alan influencer’ları da özel olarak bilgilendiriyorlar.
Karanlıkta bir mum yakıp aydınlığı yayanlar, karayı beyaza çevirenler iyi ki varlar. Hepimizin tüketirken değer üretebileceğimizi, alırken verebileceğimizi fark etmemiz ve aydınlığı hep beraber yaymamız dileğiyle…
