Yeni dünyanın otomobili Türk yapımı

‘Türkiye’nin ilk milli ve yerli otomobili’nin üretildiğini biliyorsunuzdur hepiniz. Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG), malum, ilk defa Kasım 2017’de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından açıklanmıştı. TOGG, her birinin yüzde 19’ar ortaklık payı olan Anadolu Grubu, Kök Grubu, Turkcell, Zorlu Holding ve BMC ile yüzde 5 payı olan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) işbirliğinde Haziran 2018’de kurulmuştu.

Açıkçası bu ototmobile dair tek fikrim, tamamen Türk yapımı olmasıydı. Oysaki meğer en büyük özelliği; hem tamamen dijital ve bağımsız bir cihaz olması hem de yüzde yüz elektrikli, çevre dostu ve Avrupa’nın geleneksel olmayan yani yeni, ilk elektrikli otomobil olmasıymış. Bu, Türkiye için muazzam bir gelişme. Çünkü Avrupa pazarının ilk yeni, çevreci otomobil üreticisi olacağız. Yani Türkiye, bu alanda Çin ve ABD’nin çok gerisinde kalan Avrupa’ya ‘yeşil bir nefes’ kazandıracak. Bu aynı zamanda dünya pazarlarına çok iddialı bir giriş ve Türkiye’nin marka değerini ve rekabet gücünü de kat be kat artıracak.

MOBİL, AKILLI CİHAZ

TOGG tam yeni çağın, 21’inci yüzyılın otomobili aslında. Zaten onu anlatan uzmanlar da “Biz ona ‘araba’ demiyoruz. ‘Mobil, elektronik akıllı cihaz’ diyoruz. Çünkü arabadan çok daha fazlası” diyorlar. Nasıl ki daktilodan bilgisayara geçildiyse ya da cep telefonları son 10 yılda tamamen değiştiyse, işte bunun da otomobil sektöründe böyle bir devrim olacağını anlatıyorlar. Zira 10 yıl önce cep telefonlarında uygulamalar (aplikasyon) yoktu ve cihaz sadece aramaya ve mesaj atmaya yarıyordu. İşte TOGG da sadece ulaşım sağlayan bir araç değil, bir yaşam alanı aslında. Her şeyi birbiriyle bağlantılı hale getiriyor. Arabadayken evinizdeki kahve makinesini çalıştırabiliyorsunuz mesela. Bir diğer deyişle; bugüne kadar arabada internet vardı, şimdi ‘internette araba var’ diyebiliriz.

HER ŞEYLE BAĞLANTILI

Aslında dünyaya artık hakim olan dijital dönüşümün, 5G denilen sistemin zaten felsefesi bu. Herşey birbiriyle bağlantılı hale geliyor. İşte TOGG da bunun üzerine kurulu. Bir kere arabalarda boydan boya ekran olacak. Instagram’ı da haberleri de meteorolojiyi de buradan takip edebileceksiniz. Meteoroloji Genel Müdürlüğü ile imzalanan anlaşma sayesinde, an be an hava durumu ekrana aktarılacak. Trafik sıkışınca dijital olarak kitap okuyabilecek, eve varmadan önce kahve makinenizi çalıştıracak, sizi izleyen kargo şirketi kuryeyi seyir halindeki aracınızın yanına ulaştırdığında arabanızın bagajını açacak, sigorta şirketinden polise ilgili kurumlarla sürekli bağlantıda olacaksınız. Aynen cep telefonlarında oduğu gibi arabanızı da sık sık güncelleyeceksiniz. Yüklü miktarda veri indirebileceksiniz. Hep diyoruz ya ‘dijital çağa girdik’ diye. Toplum 1.0 avcı toplumuydu. Toplum 2.0 tarım, toplum 3.0 sanayi, toplum 4.0 ise bilgi toplumuydu. Şimdi ortaya çıkan ‘toplum 5.0’ da işte ‘dijital toplum’. TOGG da bu toplumun arabası kısaca.

YERLİ PİL KULLANILACAK

İyi peki de nasıl çalışacak bu otomobil? Bir kere pilini, dünyanın en iyi araba markalarından olan Daimler Mercedes’in pil tedarikçisi ile birlikte üretecek. Adı ‘Farasis’ olan Amerikalı Çinli bir pil firması. TOGG’la yüzde 50-50 ortak kurdukları şirket, Bursa Gemlik’teki fabrikada üretim yapacak. Yani yerli üretim olacak. 2023 itibarıyla pilin paketi ve modülü, 2026’da da hücresi üretilmeye başlayacak.

FİKRİ MÜLKİYET HAKKI

Araca indirilecek uygulamalar da yüzlerce yerli ve yabancı start-up’la (genç girişimci) işbirliği içinde geliştiriliyor şu anda. Nasıl cep telefonunuzda Apple Store varsa, aynen öyle bir dağarcık olacak. TOGG’u diğer yerli otomobillerden asıl ayıran ise tüm fikri mülkiyet haklarının yerli olacak olması.

ŞARJ KONUSU

Peki ya bu arabalar nasıl ve nerede şarj edilecek? Otobanlardaki benzin istasyonlarında, şehiriçinde de alışveriş merkezlerinde (AVM) ve İspark otoparklarında şarj istasyonları olacak. Elbette isteyen kendi evindeki, sitesindeki, şahsi otoparkındaki elektrikle de şarj edebilecek. Meclis’e sevkedilen bir kanun da tam bununla ilgili.

DÖNÜŞÜMÜN PARÇASI

Telefonda görüştüğüm, TOGG’un kurumsal iletişimini yöneten eski gazeteci Hakan Özenen, yeni dünya düzeninin böyle bir araba istediğini ve buna cevap verdiklerini anlatıyor. “Otomotiv endüstrisi büyük bir hızla mobilite ekosistemine dönüşüyor. Oyunun kuralları değişiyor. Biz de elektrikli araçlarda yarışın yeni başladığı bu dönemde, Türkiye olarak elimizi kaldırıp ‘bu yarışın içinde biz de varız ve bu oyunun içine dahil oluyoruz’ dedik ve bu dönüşümün bir parçası olmak üzere yola çıktık” diyor. Ayrıca bu modelin yeni dünyada müthiş bir potansiyel olduğunu söylüyor. “2035’ten itibaren kârlılık havuzunun yüzde 40-50’si bu dünyadan gelecek. Gelecekte büyük olanın değil, daha çevik, yaratıcı, işbirliğine açık kullanıcı odaklı organizasyonların başarılı olacağı ortada” diyerek ana hedeflerini özetliyor. Yolları açık olsun.