Giriş
“Akşama doğru azalırsa yağmur
Kız kulesi ve adalar
Ah burada olsan çok güzel hala
İstanbul'da sonbahar”
Sevgili takipçilerim sonbahar ruhumuza biraz sert bir giriş yaptı sanki .
Hava puslu, zaman zaman yağmurlu. Montlarımızı dolaptan çıkartacak kadar da soğuk, sonra bir anda ter bastıracak kadar basık ve sıcak. Şemsiyeler askılıklarda. Silecekler tetikte. Vitrinlerde bile bir kararsızlık var.
Aşıklar dönmüş şehre. Belli. Küçük kahve dükkanları tıklım tıklım dolu.
Zamanın hızla aktığı, şehir koşturmacasından yorulan insanların bir fincan kahve eşliğinde yaptığı sohbetlerde ise konu sanat, güzellik, estetik…
Bende Ekim ayının bu ilk günlerinde hayli hareketlenen şehir hayatının fısıltılarına dahil olup; fıs fıs kulislerinde öne çıkan estetik, güzellik, moda haberleriyle sizleri buluşturmak istedim.
Sizler için hazırladığım notları ve bilgisayarımı alıp kahve içeceğim bir mekan ararken Beşiktaş Akaretler’ deki Quppa Caffe’ yi keşfettim. Birkaç zamandır önünden geçiyordum. Ama içeri girecek kadar uzun vaktim olmamıştı. Çok şey kaçırmışım. Sizler için yazacağım yazıların sancılı ama bir o kadar da eğlenceli hazırlık aşaması için ideal bir mekan. İnsanlara yakın ama onları gözlemleyebileceğim kadar da uzak. Fonda özenle seçilmiş klasik parçalar. Filtre kahve ve çilekli triffle benim menüdeki favori ikilim. Sadece kahve ve tatlı bulunmuyor ama menüde. Kahvaltı ve yemek seçenekleri de var. Ama ne yerseniz yiyin mutlaka triffle denemenizi öneriyorum. Son zamanlarda yediğim en tatlı ve en lezzetli şey bu. Tatlının tarifi hakkında bilgi almak istiyorum hemen. Bu sayede yanı başımda oturan ve yorumlarımı merak eden cafe sahibi Onur Bey ile tanışıp koyu bir sohbete koyuluyoruz. Yaklaşık 2 yıldır burada kahve tiryakilerine hizmet ediyorlarmış. 3. Nesil kahveci olarak tanımlıyor mekanı . Ne demek bu diye soruyorum. Söz konusu kahvede daha butik bir hizmet veren demekmiş. Yolunuz Beşiktaş Akaretlere düşerse bir uğrayın derim. Keyif alacağınızdan eminim.
Bir küçük mekan önerisinden sonra hadi başlayalım bu hafta takibime takılanlara.
İTALYAN AKTÖR ANTONIA ZEQUİLA ESTETİK OPREASYONLARI İÇİN TÜRKİYE’Yİ SEÇTİ
Geride bıraktığımız hafta ABD başkanı Donald Trump’ ın eski eşi Ivana Trump ile aşk yaşayan ünlü İtalyan aktör Antonio Zequila başarılı hekimlerimizden Dr Nihat Dik’e operasyon yaptırmak için Türkiye’ye geldi. Saç ekimi yapılacakmış kendisine. Ünlü aktörü ve sevgili Nihat’ı basın buluşması öncesinde sizler için yakalıyorum ve iki yakışıklıya sorularımı yöneltiyorum.
Yağmur Kalyoncu: Sevgili Antonio Türkiye’ye hoş geldin. Bazı estetik operasyonlar geçireceğin için Türkiye’ye geldiğini söyledin. Neden Türkiye’yi seçtin? Sevgili Nihat ile nasıl kesişti yolunuz?
Antonio Zequila: Sevgili Nihat ile İtalya’da tanıştık. Çalışmaları için ülkeme geldiğini öğrenince özellikle tanışmak istedim. Estetik operasyonların en gözde adresi Türkiye. Bir süredir olmak istediğim ancak ertelediğim operasyonlar için Nihat’ın İtalya’ da olması harika bir fırsattı. Kendisi ile bağlantı kurdum ve biraraya geldik. Onu tanıdıkça çok doğru bir karar verdiğimi anladım. Gerçekten Türk hekimler çok başarılı.
Yağmur Kalyoncu: Sevgili Nihat Antonio Zequila ‘ ya 55 yaş bakımı olacak sanırım.
Nihat Dik: Antonio çok yakışıklı bir aktör. Biraz gençleşmek istediğini söyledi. Bende kendisini Türkiye’ye davet ettim.Antonia 55 yaşına girecek. Ve ben onu 10 yaş gençleştireceğime söz verdim.
Yağmur Kalyoncu: Özel bir soru ile devam etmek istiyorum. Ivana Trump’tan geçireceğin bu operasyonlar ile ilgili fikir aldın mı? Seni beğeniyor mu?
Antonio Zequila: Tabiki aldım. Bir dahaki gelişime kendisini de Nihat Dik ile tanıştıracağım. Çok iyi anlaşacaklar eminim. Beni beğenmesi konusuna gelince kadınlar beni sempatik buluyor. Ivana ‘da öyle. Ve en çok gözlerimi beğeniyor. Yani öyle söylüyor.
Yağmur Kalyoncu: Son bir soru? Ivana’nın eski eşi ABD Başkanı Donald Trump son günlerde agresif tavırlarıyla dünya gündeminde? Sen nasıl değerlendiriyorsun bu tavrı ya da politikayı.
Antonio Zequila: Tüm dünyaya karşı sert bir tutum sergiliyor evet. Bence biraz daha ılımlı ve hatta sevimli olmalı. Ama bunun için bir dizi estetik uygulamadan geçmesi gerek kendisinin. Şaka bir yana bence saçlarının ciddi bir tedaviye ihtiyacı var. Kendisine Türkiye’ye gelmesini önereceğim
SONBAHAR KIŞ SEZONUNUN TRENDİ: DERİ
Her yıl kurallarını yenileyerek farklı tasarımları bizlere sunan moda dünyasının kapılarını bu hafta sizler için araladım. Bu yıl Sonbahar - Kış sezonunda dünyanın önde gelen tasarımcılarının moda gösterilerinde öne çıkan detay SUNİ DERİ.
Sonbahar podyumlarında rakiplerini açık ara farkla geride bırakan suni deriyi genellikle dış giyim parçası olarak görmeye alışkın olsak da bu yıl bu tabular yıkılmış ve deri; elbise, etek hatta diğer formları süsleyen bir detay olarak karşımıza çıkmış.
Durum böyle olunca bende bu hafta deri dünyasını daha detaylı incelemek istedim ve podyumlara gidinceye kadar bir deri sürecinin işlenme/üretim aşamasını Sipahi Deri’ye gidere Serkan Sipahi’den öğrendim.
Yağmur Kalyoncu: Bu yıl şık kadınların tercihi deriden yana olacak. Siz bir deri üreticisi olarak bu yılki deri trendi için neler söylemek istersiniz?
Serkan Sipahi: Geçen yıl biraz daha pastel ve toprak tonlarını kullandık. Bu yıl tam tersi olarak canlı, parlak renkleri göreceksiniz. Derinin vazgeçilmez klasiği siyah renk moda olmaya devam edecek. Değişik, iddialı üretimler için şeffaf ve geometrik desenler kullandık. Ayrıca bu yıl yılan, panter gibi hayvan desenleri ile deride vahşi görünümlerin trend olacağı bir yıl olacak. Bizde bu değişime ayak uydurarak bir yılda en az 5 – 6 sezonluk model yenilemesi yapıyoruz.
Yağmur Kalyoncu: Bomonti mağazanızda buluştuk ama başka lokasyonlarda da mağazalarınız var değil mi?
Serkan Sipahi: Sipahi Deri olarak 45 yıldan fazladır müşterilerimize tekstil, ayakkabı, çanta ve aksesuarlarda kullanılmak üzere sentetik deriler üretmekteyiz. İstanbul’da Merter, Bomonti, Gedikpaşa, İkitelli olmak üzere 4 mağazada satış yapmaktayız.
Yağmur Kalyoncu: Mağazanızı gezdim. Özellikle son yıllarda üretilen PU (Poliüretan) içerikli tekstil ürünleri Avrupa ile aynı anda mağazanızda yer alıyor sanırım?
Serkan Sipahi: Kesinlikle. Avrupa ile aynı anda son moda tekstil ürünlerini mağazamızda bulabilirsiniz. Hatta bu konuda daha önde olduğumuzu bile söyleyebilirim. Avrupa’nın İngiltere dahil birçok ülkesinde derilerimiz büyük markaların tedarikçileri tarafından kullanılmaktadır. Bizde yakında Avrupa’da satış imkanları yaratacağız. Mağazalarımızdaki ürün zenginliği tekstilcilere gerçekten büyük zaman kazandırmaktadır. Müşterilerimizin koleksiyonlarını hazırlamak için kullanacakları desen, istedikleri miktarda elimizde mevcut. Teminlerimiz de çok kısa sürede tamamlanıyor çünkü ürünlerimizi kendi fabrikamızda (Çerkezköy’deki) üretiyoruz. Bazı ara malları Çin’den ve İtalya’dan temin ediyoruz. Operasyonel süreçteki profesyonelliğimizin yanında ürün kalitemizde oldukça yüksek. Ürünlerimizde gerçek hayvan derilerini değişik tasarımlarla müşterilerimize sunuyoruz. Bütün müşterilerimiz kalite konusundaki hassasiyetimizi bilir. Özel bir şeyler arayan müşterilerimin kendi aralarında ‘SİPAHİ’YE BAKTINIZ MI?’ diye konuşuyor olması bizi çok mutlu ediyor. Ayrıca kullandığımız derinin kanserojen testlerinden geçmiş olduğunu da belirtmeliyim.
Geride bıraktığımız haftanın moda kulislerindeki fısıltılarına gelince
Sevgili Cengiz Abazoğlu’nun ADL işbirliğindeki koleksiyonu Çırağan Sarayı’nda görücüye çıktı. Defilenin öne çıkan detaylarını instagram storylerimde paylaşmaya çalıştım. Çırağan Sarayı bir görkemli defileye daha ev sahipliği yaptı. Tasarımlarını keyifle giydiğim, yazdığım çizdiğim Raisa & Vanessa kardeşler “Butterfly Effect” adı verdikleri 2019 İlkbahar-Yaz koleksiyonunu moda severler ile buluşturdu.
Geride bıraktığımız hafta moda kulisleri anlayacağınız bir hayli hareketliydi. Bir güzel haber vardı bu hafta konuşulan. San Francisco'daki Günümüz İslami Giyim Sergisi'ne Türkiye'den Modanisa davet edilmiş.Haberin detaylarını sizler için araştırdım.
De Young-Fine Arts Museums of San Francisco da açılan ve 13 farklı ülkeden 45 tasarımcının katıldığı "Günümüz İslami Giyim Sergisi" (Contemporary Muslim Fashions) Ocak 2019'a kadar gezilebilecek. Amerika’da yoğun ilgi gören sergi, Wall Street Journal ve San Francisco Chronicle gibi etkili ABD gazeteleri ve dünya medyasına da konu oldu. İslami giyim tarzındaki çeşitliliğe dikkat çekmek ve Müslüman kadını tek tip giyinir zanneden anlayışın yanlışlığını ortaya koymak için gerçekten güzel bir gelişme. Modanisa koleksiyonu dahil 80 tasarımdan oluşan bu sergi, 2019 yılı Mart ayında Frankfurt’taki Angewandte Kunst Müzesi'ne taşınacakmış. Serginin tanıtım çekiminde Halima Aden tercih edilmiş. Çok da başarılı olmuş bence. Süper model Halima Aden; Raşit Bağzıbağlı - Modanisa koleksiyonundan, siyah renkli, fırfır ve pul işlemeli abiye bir elbise giydi. Sizce nasıl olmuş? Ben çok beğendim.
