Geçtiğimiz günlerde doktorum “selenyum takviyesi yapmanız gerek” deyince eczanenin yolunu tuttum. Bir kutu selenyum ve magnezyuma 300 TL ödedim. Vitaminler bitmeye yakınlaşınca bir de internet fiyatlarına bakayım dedim. Ünlü alışveriş sitelerinden birinde aynı markadan iki ürünü 120 TL’ye bulunca beni bir düşüncedir aldı.
İlk önce eczacıma gittim. Cevabı “Mümkün değil Yasemin Hanım, o size satmaya çalıştıkları sahte ürünlerdir” dedi. İlaç bu, kim, nasıl sahtesini üretebilir? Ve nasıl gönül rahatlığıyla internette dükkan açıp satabilir? Peki bu sahte vitaminler bize neler yapıyor? İşe yaramadıkları aşikar ama kendimize iyilik yaptığımızı düşünerek içtiğimiz vitaminler aslında zarar mı veriyordu…
Bir tık ucuz bulup orijinal aldığını zannetmek…
Ardından yolumu Hadımköy’de bir ilaç üreticisine düşürdüm. Durum tam da benim eczacımın söylediği gibiydi. İnternette belli bazı siteler hariç, her yeri sahte takviye, vitamin, ilaç satanlar doldurmuştu. İşin kötüsü markalar bu alışveriş sitelerine ne kadar yazarlarsa yazsınlar olumlu bir yanıt alamıyor, insanlar bir tık ucuz diye sorgulamadan sipariş ediyordu.
Şirketin genel müdürü Yunus Emre Alimoğlu, karşılaştıkları sahtecilik durumlarını bir bir anlattı. Denetimsizliğin boyutlarına kendisi bile inanamıyordu. Eczacılar Odası’nın duruma yeterince el atmaması, sadece son kullanıcıyı değil, eczaneleri ve gerçek üreticileri de zora sokuyor fakat herhangi bir denetim olmadığı için atılan her adım sonuçsuz kalıyordu.
Şimdi üzerinde çalıştıkları bir barkod sistemine geçeceklerini söyleyen Alimoğlu, ilaçta sahtecilikle savaşan en önemli isim haline gelmişti. Off the record anlattıklarını size aktaramıyorum fakat bilin ki internetten verdiğiniz her ilaç ya da takviye siparişinin yüzde 80’i sahte üretim. Siz selenyum aldığınızı sanırken sadece plasebo etkisi gösterebilecek, içinde selenyumunu kırıntısını barındırmayan ürünlere para ödüyor, üstüne bir de aylarca düzgün kullanıp iyi gelmesini bekliyorsunuz.
Alışveriş siteleri artık etik geliştirmeli
Üzerinde uğraştıkları, dava açtıkları ama henüz sonuç alamadıkları onlarca merdiven altı firma; hapları, şişeleri hatta ambalajları birebir kopyalayıp orijinal ürünmüş gibi satmaya devam ediyor. Türkiye’nin önde gelen ilaç ve takviye üreticileri üzerine basa basa “Tek satış noktamız eczanelerdir” diyor. Peki indirimli alayım da nasıl olursa olsun diyen son kullanıcının hiç mi hatası yok? Arz, talebi doğuruyor, alıveriş siteleri kontrolden uzak her gelen ürünü sorgusuz satıyor. Bence en azından konu sağlık olduğu için takviye satmamak konusunda bir dil ve akıl birliği oluşmalı. Buna alışveriş siteleri de bir an önce dahil olmalı.
Aylarca kolajen içip güzelleşmeyi bekliyorsanız, kolajeni de nerden aldığınızı sorgulamanızı öneririm. Sahtecilik en çok talep gören ürünlerde artıyor çünkü…