Cuma günü saat 14:00 suları...
İçerenköy Kayışdağı Caddesi'nde trafik durmuş, kalabalık toplanmış.
Biraz daha yaklaşınca yolun ortasında bir yaşlı teyzenin yattığını gördüm.
Gençlerden biri yaşlı kadının başını tutmakta.
Teyzeye çarpan aracın kadın şoförü şokta. 'Birden çıktı, ne olduğunu anlamadım' deyip duruyor.
Bu arada en az 3-4 kişi 155 ve 112'yi arıyor. Saat 14:05
Yaşlı teyzenin bilinci açık.
Yolun karşı tarafındaki ofisinden muhtar geliyor. Teyzenin adını öğrenip gidiyor.
3 dakika sonra muhtar yeniden geliyor. '1944 doğumlu, yalnız yaşıyor' bilgisini verip ev adresini de söylüyor.
Kazanın olduğu yer İçerenköy Polis Karakoluna yaklaşık 200 - 250 metre.
Fatih Sultan Mehmet Araştırma Hastanesine 900 metre. Araba ile 3 dakika.
E-5'e 800 metre.
Saat 14:15 Ne polis ne de ambulans hâlâ yok.
İhbarlarsa sürüyor.
İsyan başlıyor, 'kaç dakika oldu nerede bu ambulans' serzenişlerini duyuyorum.
Olay yerine ilk geldiğimde telefonla ihbarda bulunan biri gözüme takılıyor yeniden.
Yine ihbarda bulunuyor.
"200 metre öteden bir ekip gelip şu trafiği açamıyor mu?" diyorum
"Ben de polisim" diyor genç adam. "Karakol kazaya bakmaz, mobil ekip bakar"
Ama o da gecikmenin farkında, ihbarını yineliyor.
Bu arada yaşlı teyzenin midesi bulanıyor. Yan çevirmeye çalışıyorlar.
"Kırık ya da iç kanama olabilir, teyzenin nasıl düştüğünü bilmiyoruz.
Kendisi başını çevirebildiği kadar çevirsin" diyerek müdahale ediyorum.
Ambulans geciktikçe, çaresizlik çare üretmeye başlıyor:
"Yok mu araba, biz götürelim hastaneye"
Bu arada genç bir kız, teyzenin elini tutmuş ağlıyor. Yakını zannediyorum, değilmiş.
Sonra başka bir kadın tutuyor teyzenin elini. 'Çok iyisin, seni şimdi götüreceğiz.
Merak etme biz buradayız' deyip moral veriyor.
Gençler koşuşturuyor. Kimi su alıyor bakkaldan, kimi kusması için torba...
Böyle anlarda 1 dakika 1 saat gibi gelir ama burada öyle değil.
Bu kadar merkezi bir nokta için gecikme normal değil.
14:20'de polis ekibi geliyor. Merak nedeniyle yavaşlayan trafik akıcılık kazanıyor.
3-4 dakika sonra ambulansın siren sesini duyuyoruz.
14:25 ambulans ihbardan yaklaşık yarım saat sonra olay yerine geliyor.
Olay yeri, E-5'e 800 metre.
İçerenköy'ün en işlek caddesi.
Fatih Sultan Mehmet Araştırma Hastanesine 900 metre. Araba ile 3 dakika.
Teyzeye ilk müdahale yapılıyor, 5 dakika içinde ambulans yola çıkıyor.
Geride isyan, serzeniş...
"Buranın trafiği çok arttı. Artık trafik ışığı şart"
"Ambulans buraya bu kadar geç geliyorsa, daha uzaktakiler ne yapsın? Kanamalı hasta olsa ne olacaktı?"
"Yazın bunları kızım, en az yarım saat kadıncağız orada öylece yattı"
* * *
Akşam eve dönerken, muhtara uğradım, teyzenin durumunu sordum.
Muhtar, teyzenin evine gidip komşularıyla konuştuğunu, şehir dışındaki akrabalarını çağırdıklarını söyledi.
Hastaneyi de aramış, durumu iyiymiş.
İlgi gösterdiğim için de bana teşekkür etti.
Oysa ben kendisine teşekkür ederim.
Olay anında hemen duruma müdahale edip, teyzenin kimliğini ortaya çıkarması ve durumunu takip etmesi,
yerel yöneticiliğin ne kadar hassas bir konum olduğunu göstermiyor mu?
İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü de 'gecikme' şikâyetimizi değerlendirir, eksik noktaları belirlerse, daha acil durumlarda hepimiz rahat ederiz.
e-posta: yasemin.kaptanbas@posta.com.tr
twitter:@ykaptanbas