Yazgülü AldoğanBodrum'dan bir Miami veya İbiza yaratılabilir

HABERİ PAYLAŞ

Bodrum'dan bir Miami veya İbiza yaratılabilir

Türkiye’nin içine sürüklendiği girdapta birileri hâlâ yatırım yapmaya devam ediyor ve parasını taşa toprağa gömüyorsa yanında olmakta yarar var. Aksoy Holding iki yıl önce başlattığı projenin lansmanını erteleyip ertelememeyi çok düşünmüş. Ama işler de devam etmeli diye yürümüş. Bodrum, Türkiye’nin yükselen yıldızı ama hâlâ bir Miami, İbiza değil. Olmalı, olsun! Epique Island böyle bir proje.

Erdal Aksoy’un Tilkicik Koyu’ndaki yazlığında her gün yüzdüğü bomboş yarımada dikkatini çekiyor. Burada bir cennet yaratılabilir diye düşünüyor ve araştırıyor. O bomboş yarımadanın iki kişinin üzerinde gibi gözüken ama iki bin kişiye dağılan hisseleri boş kalmasına neden olmuş! Aksoy Holding gibi büyük bir şirket işin içine girince hisseler toplanıyor, projeler çiziliyor, hafriyat bile başlıyor! Tilkicik Koyu’na bir yüzük taşı gibi oturan yarımadada 75 süper lüks villa, bir marina ve 50 süit odalı bir butik otel 2017 yazına hazır olacak.

Haberin Devamı

Projenin önemli özelliklerinden biri çevre dostu olması; deniz suyunun arıtılıp bahçede kullanılması bile düşünülmüş. 12.5 hektarlık arazinin sadece yüzde 25’i kullanılıyor.

Lüks satar

Kayalık arazinin bitki örtüsü zaten makilik, varolan ağaçlar numaralanıp yeniden yerleştirilmek üzere saklanıyor, tıpkı hafriyatta çıkacak taşların yeniden kullanılacağı gibi. Projeyi çevreye uygun tasarımlarıyla ünlü Güney Afrikalı SAOTA firması üstlenmiş. Projenin lansmanı sırf bu gece için Tuzla’da yaptırılıp römorklarla 4 günde getirilen deniz üstünde bir platformda Hollywood atmosferinde gerçekleşti desem yalan olmaz, öylesine büyüleyiciydi.

Gece boyunca adaya yansıtılan ışık oyunları ve bu ışıklar içinde gezinen yelkenlilerin güzelliği ise Fellini filmi tadında! Lüksü satmak kolaydır, hele söz konusu 75 villaysa, ki aile de bir kısmına çoktan göz koymuş durumda

“Öyleyse lansmanda bu kadar özen niye?” diye de soruyor insan. Resmen açıklanmamakla birlikte villaların 5 milyar euroya satılacak olması mı? Hepsi özel havuzlu, marinada yat parklı, 500 ila 700 metrekare alanlı, birbirlerinin havuz ve bahçelerini görmeyecek kadar araziye dağılmış villalar için çok değil ki!

Haberin Devamı

Daha kötüsü daha pahalı

Hele otelin çok iyi çalışacağına bahse girerim. Bizim kaldığımız otelin tek özelliği Tilkicik Koyu’nda denize sıfır olmasıyken sadece oda için ödenen 320 euro’yu duyunca insan pes diyor. Lokantadaki fiyatlardan hiç bahsetmeyelim, Maça Kızı’nın boşuna günahını alıyorlar, burada salata bile 50 TL’ydi! Bodrum’un müşterisi var. Varolan tesislerde fiyatlar hak etmedikleri kadar yüksek. Madem bu para ödeniyor, kaliteyi yükseltip daha fazlasını talep etmek akıllıca. Epique Island bunu yapacak gibi görünüyor

Senin kardeşin, oğlun, baban, eşin öldü mü hiç?

HDP, 7 Haziran seçimi öncesi “Seni başkan yaptırmayacağız” sloganı ile kampanya yapınca “çözüm süreci” rafa kalktı! Çünkü RTE de HDP’nin barajı aşması halinde AKP’nin tek parti iktidarının biteceğini görmüştü.

Nitekim de öyle olunca, daha 8 Haziran’da sonuçlarını beğenmediği seçimi yeniletmeyi kafasına koymuştu. Kampanyası da acımasız ama basitti: Barış yerine savaş; kaos ve kan! PKK da başarısından hoşlanmadığı HDP’ye ayar vermek için buna yattı ve öldürmeye başladı. Kandil bombalanırken Doğu’dan da her gün şehit cenazeleri gelmeye başladı.

Haberin Devamı

Hepimiz şunu sormaya başladık: Çözüm süreci niye bitti? Savaş niye başladı? Bu soruyu en çok sorma hakkı olanlar tabii ki şehitlerin aileleri; hele bir de onların üzerinde asker üniforması varsa! Çünkü daha düne kadar onlara, PKK’nın eylemleri için üç maymunu oynamaları emredildi. Görmeyin, dokunmayın, bırakın yapsınlar! Şimdi 30 yaşındaki kardeşinin cenazesi önünde bağrı yanarak bağırıyor:

“Dün savaştırmadınız, çözüm dediniz, bugün ne oldu da savaş var? Bu genç, hayata doyamadan niye öldü?” Vatan sağolsun diye boyun büken baba dönemi bitti. Artık hepsinin sesi daha gür çıkıyor. Çünkü çirkin politikacılar, utanmadan bu cenazeleri bile kullanıyor. Şehidin babası yere çökmüş ağlarken RTE, kürsü gibi kullandığı tabutun başında nutuk atıyor.

AKP’li milletvekilleri fotoğraf karesine girmek için, geldikleri her cenazede saksı gibi en öne diziliyor! Müftü bile siyaset yapıyor, cenaze namazını kıldırmıyor! Ve bir çığlık beni derinden yaralayan: O ağabey bağırdıkça bir kadın gazetecilere yalvarıyor: ‘Ne olur çekmeyin!’ Korkudan! Nitekim o yarbay ağabeyi linç ediyorlar.

Ne Aleviliği kaldı, ne şusu busu. Vicdansızlar! Reziller.

Ölü seviciler. Kan içiciler! Sizin PKK’dan ne farkınız var? Şimdi o yarbayın ceza almasına bile çalışırlar, terfisine engel olur, hayatını karartırlar. Ama bu devran dönecek. Dökülen kan bumerang gibi dönüp savaş istismarcılarının üzerinde kalacak. Savaş değil, barış isteyenler galip gelecek.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder