Gerçekler o kadar acıtıcı ki herhalde iktidarı, muhalefeti gözümüzün içine baka baka ayakta uyutuyor bizi. “Sen de buna taktın” diyeceksiniz ama nasıl takmayayım, sabahtan beri haber peşindeyim. Bir söyleyip bir yalanlıyorlar. Başım döndü, sezgilerime güvenerek ‘hangisi doğru’ oynamaktan! Güneş balçıkla sıvanmaz, bir yere kadar saklayabiliyorlar. Şimdi nedir bu Cizre’de olan biten? Asker polis şehit vere vere, girilemeyen sokaklara da girdi, ev ev, kapı kapı temizlik yapıyor. Son kalan birkaç sokakta sıkışan terör örgütü üyeleri, örgüt talimatı uyarınca sağ teslim olmama gayreti içindeler.
Savaş ‘ölüm’ demek
Eskilerin söylediğine göre örgüt, yaralılarını kendi öldürüyor. Kaçamayacaklarını anlayınca yangın çıkarmış olabilirler. Ayrıca günlerdir bölgede en yakın arkadaşlarını kaybederek sıcak çatışma yaşayan güvenlik güçleri de teslim ol çağrısına ateş ederek yanıt verenleri çiçekle karşılayacak değil. Hep yazıyorum: Savaşın kibarı, şefkatlisi, insanisi olmaz. Savaş, ölmek ve öldürmek üzerine bir çatışma. El sıkmıyor, silah sıkıyorlar birbirlerine. 60 kişi bugün ölmediyse yarın ölecektir. Çünkü orayı ölüm pahasına alıyorlar. Surların dibinde, tarihi bölgede ne tarih kaldı, ne ev bark. Kiliseler, camiler harap. Okullar harap.
Şimdi de İdil mi?
Sadece insanlar değil, bölgede yaşayan sokak hayvanları da kim vurduya gitmiş. Orada olan oldu da Şırnak İdil ilçesindeki öğretmen ve devlet görevlileri de geri çağrılmış. Aynı manzaraları orada da mı yaşayacağız?
Bu konuyu kapatsak artık?!!
Bir başka ‘yalan oldu’ hikayesi de ana muhalefette yaşandı. Hafta sonu toplanan Parti Meclisi, Atatürk posteri etrafında koparılan gürültüyü tam 4 saat boyunca konuştu. Sonuç: Aylin Hanım dedikodu yapmış. Olmayanı oldu gibi anlatmış. Anlaşıldığı kadarıyla olay dallanıp budaklanınca geri dönemedi, tükürdüğünü yalayamadı! “Ya doğru söylüyorsa, niye ona inanmıyorsun” derseniz, niye yüzleşmedi? Niye bütün parti meclisini ikna edemedi? Niye başından beri “ilke” gerekçesine sığınıp kaçak güreşti? Açıkçası, üzgünüm ama beni de ikna edemedi. Ve partisinin çok ciddi imaj kaybına, yara almasına yol açtı. Tüm milletvekili arkadaşlarını töhmet altında bıraktı. Suçu yokken kabak Necati Yılmaz ya da Zeynep Altıok’un başına patlayacaktı. Bedeli partiden atılmak mıdır? Değil muhtemelen ama ağır da bir cezası olmalı! Ve artık bu konu kapanmalı. CHP’den Suriye krizi, terör, mülteciler, basın özgürlüğü gibi konularda gürültü koparacak çalışmalar bekliyoruz şimdi!
Buzda kaymayı da öğrenmişiz!
Buz pateni bizim için televizyon ekranlarında başka ülkelerin sporcularını seyrettiğimiz bir alandı. Bizim sporcularımızın da olabileceği, yarışabileceği, madalya alabileceği aklımıza bile gelmezdi. Bir AVM dışında buz pateni yapılacak saha mı vardı ki? Nasıl olduysa olmuş, Uluslararası Buz Pateni Federasyonu tarafından organize edilen Saraybosna Açık 2016 Artistik Buz Pateni Şampiyonası’nda yarışan Çağla Demirsal- Berk Akalın çifti, üçüncü olup bronz madalya kazanmış! Üçüncülüğü beğenmedinizse hatırlatırım, Çağla ve Berk, Türkiye’ye ilk kez çiftler dalında madalya getirdi. Onlara kocaman bir bravo!
Çocuklar için söyleyecekler
Rakamlar şaşırtıcı ve gurur verici: 1994 yılında, 5 çocukla başlayan ve aradan geçen 21 yıl içinde 5 milyondan fazla çocuğa yardım eli uzatan TOÇEV bu akşam yapılacak yardım gecesine de onlarca yıldızın katkısını sağlamayı başardı.
Starlar ve sporcular
TİM Gösteri Merkezi’nde sahne alacak Nilüfer, Ayşegül Aldinç, Nükhet Duru, Candan Erçetin gibi starlar gençlerle ya da sporcularla düet yapacak. Bu projeyle bir öğrenim merkezi yapılması planlanıyor. Ben de düetlerin nasıl olacağını fena halde merak ediyorum!