Yarbayın tepkisi neden büyüktü?

Elbette en küçük kardeşini toprağa vermek herkesin canını yakar. Ama kendisi de TSK mensubu olan büyük ağabey, yüzbaşı kardeşini toprağa verirken askeri bir tepki de dile getirdi. Çözüm süreci dediğimiz o Kandil ve İmralı ile müzakerelerin sürdüğü dönemde TSK’ya verilen ayar, PKK unsurlarına göz yummaktı. PKK’lı teröristler bölgede yol keser, kimlik sorar, mayın döşerken asker kışlaya çekildi, görmedi, duymadı, kızgınlığını içine attı. Milletvekilleri bir İmralı’ya gitti, bir Kandil’e, özel ulak gibi çalıştı.

Çözüm rafa kalktı

Şehit cenazeleri gelmediği için herkes sustu, bekledi. Ne zaman ki bu sürecin AKP oylarına zarar verdiği fark edildi, politika değişti. Cumhurbaşkanı çözüm sürecini rafa kaldırdı, Dolmabahçe fotoğrafı hainlik belgesi ilan edildi. Gerçi bir işe yaramadı, tam tersine HDP’nin barajı geçmesine katkı yaptı. Seçim sonrası kopan patırtı, bu kez HDP’yi baraj altına itmek için PKK’nın üstüne gitmek oldu. PKK da zaten aynı niyetteydi, partinin öne çıkması işine gelmemişti. Ama nasıl? PKK sahada, bölgede mayın patlatıyor, karakola saldırıyor, polis öldürüyor. TSK ve polis ise savunmada! TSK sadece hava bombardımanı yapıyor Kandil’de. Sonra da bildiri yayınlıyor: “Şu kadar terörist etkisiz bırakılmıştır”. Jetlerin bombaladığı ve öldürdüğü iddia edilen Kandil’deki her teröristin ardından PKK bölgede bir kaç güvenlik görevlisini öldürüyor. Çünkü savunmada olan kaybeder!

Savaşamadan ölüm

Bir de kalleşçe sırtından vurdukları, uykusunda öldürdükleri var ki kendi patronları, Kandil’den Duran Kalkan bile öfkelenmiş de “Operasyona çıkmayana saldırmayın” demiş! Demiyorum ki topyekün iç savaş çıkaralım da bölgede herkesi öldürelim. Ama sizin bu politikalarınız sonucu vatani görev diye askere gitmiş gençler karakolda kapana kısılıp ölürken, subaylarımız savaşamadan boşu boşuna toprağa düşerken isyan da eder, küfür de eder. Bu gerçeği onlar yaşıyor, pisi pisine onlar ölüyor! “Kral çıplak” dedi diye Yarbay Alkan’ı cezalandırsanız ne olur ki! Gerçek ortaya çıktı, kırılma noktasıdır artık.

MHP’de Truva Atı varmış!

Günün şoku MHP’den: Tuğrul Türkeş AKP’nin bakanlık teklifini kabul etti! Oysa partisinden bakanlık teklifi alan bir diğer MHP’li bu ayıp tekliften dolayı genel başkan yardımcılığından istifa etti. Bu memlekette yaşanan heyecana emekli kalbi dayanmaz! Böylece kabinede 3 HDP’li ve bir MHP’li yan yana gelirken “HDP ile asla aynı yerde durmayız” diyen Bahçeli de madara oldu. Hatta bir de “Mektup yazacağım, parti kararına uyacağım” diyen Baykal (bir sürpriz beklemiyor değilim hani) kabul etse de 4 partili milli birlik hükümeti olsa. Bu durum, seçimde MHP’nin elini zayıflatır ama baraj altında kalmasını da istemem, meclise 4 parti girmeli. Siz anladınız beni! HDP’den 4 Türk ve Batılı bakan seçilmesi manidar. CHP’ye yapılan önerilerde ise Gülsün Bilgehan’a ayıp edildi.

Seçim bayram tatiline rastladı

Eğitim seviyesi en yüksek seçmen CHP’de. Ve sandığa en çabuk küsüp gitmeyen de CHP’liler! CHP’liler en çok tatile giden, yazlığı olan kesim! RTE’nin tekrar seçim tarihini 1 Kasım olarak belirleme nedeni de bu! 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, Perşembe gününe geliyor. Cuma da tatil, cumartesi ve pazarı da eklersek 4 günlük bir küçük tatil çoktan planlandı, biletleri alındı! Yakar da sandığa giderler mi? Bilemem! Bir başka neden: Parlamenter demokrasiye inançsızlık. “Gittik oy verdik de ne oldu, adam gitmiyor işte, koalisyon kurma görevi bile vermedi. Bundan kurtuluş yok! Ne gazete okurum, ne haber dinlerim, ne halleri varsa görsünler, kaçıp gidecek yer arıyorum” diyorlar! CHP seçmeni sandığa gitmemek için ayak sürür, katılmayanların oranı yüzde 20’nin üzerine çıkarsa yapılan hesaplara göre AKP’nin şansı yükseliyor. İnanç meselesi,onun seçmeni gidiyor! Sosyal medyada “otur oturduğun yerde” başlığıyla, tatile gitmenin sakıncaları anlatılıyor!