Dr. Türker Berk Dönmez’in sosyal medyada paylaştığı yapay zeka destekli ‘TUS-GPT’ uygulamasının EKG verilerini yorumlaması kullanıcıların ilgisini çekti. “Uygulamayı aslında tıp öğrencilerinin çalışmalarına yardımcı olabilmesi için geliştirmiştik ama EKG yorumlayabildiğini görmemiz bizi de şaşırttı” diyen Dr. Dönmez, sağlık hizmetlerinde yapay zekanın sunduğu yenilikleri posta.com.tr'ye anlattı. Doç. Dr. Ali Murat Kırık ise, “Yapay zeka, tıp alanında çığır açıcı olabilir ama etik değerlere uygun olarak kullanılması kritik önem taşıyor” diyerek önemli uyarılarda bulundu.
Elif Bayram / Posta.com.tr -Yapay zekanın hayatımıza etkisi giderek artıyor. Hastalıkların erken teşhisinden kişiye özel tedaviye kadar, sağlık sektörünün tam merkezinde yapay zeka bulunuyor. Vatandaşların gündeminde ise, yapay zekanın sağlık hizmetlerine getireceği yeniliklerin yanı sıra, etik ve gizlilik gibi konuların da dikkatle ele alınması gerektiği yer alıyor.
Sakarya'nın Pamukova ilçesinde aile hekimliği alanında hizmet veren Dr. Türker Berk Dönmez, “Yapay zeka uygulamalarının aktif kullanımı sayesinde hem sağlık sistemindeki yük azaltılabilir hem de hekimlerin daha verimli hizmet sunması sağlanabilir” diyerek yapay zekanın tıp alanında kullanılmasının avantajlarını örneklerle anlattı.
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Anabilim Dalı Başkanı ve Bilişim Teknolojileri Uzmanı Doç. Dr. Ali Murat Kırık ise “Yapay zeka kullanımının beraberinde getirebileceği bazı riskler de var. Yanlış teşhis veya tedavi, önyargılı sonuçlar ve etik konular bu risklerden sadece birkaçı” diyerek önemli açıklamalarda bulundu.
HANGİ BÖLÜMÜNE MUAYENE OLMANIZ GEREKTİĞİ SÖYLÜYOR
Dünya üzerinde yapay zekanın kullandığı birçok medikal alanın olduğunu belirten Dr. Türker Berk Dönmez, “Günümüzde birçok merkezde patolojik ya da radyolojik görüntüler üzerinden değerlendirme yapabilen, karar destek sistemi şeklinde çalışan uygulamalar bulunuyor. Tam teşekküllü sağlık kabini olarak tasarlanan ve sensör donanımıyla olası tanı için öneriler sunan yapay zeka destekli sistemleri de yavaş yavaş görmeye başladık” dedi.
Yapay zekanın sağlık sektöründe kullanılmasıyla tanı ve tedavi süreçlerinin hızlanabileceğine dikkat çeken Dr. Dönmez, “Ülkemizde de tıbbi görüntülemeler üzerinde yapay zeka destekli karar destek sistemlerini kullanan hastanelerimiz bulunuyor. Sağlık Bakanlığı bünyesinde geliştirilen “Neyim var?” uygulaması da aslında size, olası tanınızı değerlendirerek hangi uzmanlık bölümüne muayene olmanız gerektiği konusunda çıktılar veriyor. Bu uygulamanın aktif kullanımı sayesinde hem sağlık sistemindeki yük azaltılabilir hem de hekimlerin daha verimli hizmet sunması sağlanabilir” diye konuştu.
Dr. Türker Berk Dönmez
“EKG YORUMLAYABİLDİĞİNİ GÖRMEMİZ BİZİ DE ŞAŞIRTTI”
Sosyal medyada paylaştığı bir video ile yapay zeka destekli “TUS-GPT” uygulamasını anlatan Dr. Türker Berk Dönmez, sözlerine şöyle devam etti:
TUS-GPT’yi aslında tıp öğrencilerinin Tıpta Uzmanlık Sınavı çalışmalarına yardımcı olabilmesi açısından geliştirmiştik. Acaba başka ne girdi verirsek çözebilir ki diye denerken EKG yorumlayabildiğini görmemiz bizi de şaşırttı. Tamamen doğru bir yorumlama değildi ama esas tanılardan birini doğru değerlendirebilmesi bizi de heyecanlandırdı.
Dr. Dönmez’in sosyal medyada paylaştığı yapay zeka destekli ‘TUS-GPT’ uygulamasının EKG verilerini değerlendirmesi kullanıcıların ilgisini çekti.
TUS-GPT, "Bu EKG'yi değerlendirerek olabilecek tanılar için beni aydınlatır mısın? En olası tanı nedir?" soruna verdiği cevapla herkesi şaşırttı:
TUS-GPT:Bu EKG kaydını incelediğimde dikkat çeken birkaç önemli bulgu var. Öncelikle, P dalgaları gözükmüyor ve QRS kompleksleri düzenli bir aralıkla geliyor ancak P dalgalarından bağımsızlar. Bu, atriyum ve ventriküllerin birbirinden bağımsız ritimlerde attığını ve bu durumun bir Atrioventriküler Blok (AV Blok) olduğunu gösteriyor. Spesifik olarak, bu EKG'de görülen bulgular bir Tam Atrioventriküler Blok (Tam AV Blok veya Üçüncü Derece AV Blok) olduğuna işaret ediyor.Ayrıca, V1-V6 derivasyonlarında ST segment yükselmeleri ve T dalgalarında anormallikler mevcut. Özellikle V1-V4 derivasyonlarında belirgin ST yükselmeleri görülüyor ki bu, anteroseptal bir miyokard infarktüsüne işaret edebilir.
CİLT LEKELERİ ÜZERİNDEN KANSER OLABİLECEK DURUMLARI TARIYOR
Öte yandan, yapay zekanın acil servislerdeki iş yükünü azaltabileceğini söyleyen Dr. Dönmez, “Acil servis hekimlerimiz çok yoğun çalışıyorlar. Bu durum hekimlerimizin ekstra efor sarf etmesine sebep oluyor. Bu ekstra efor, hekimlerimizin bazı medikal durumları gözden kaçırabilmesine neden olabiliyor. Özellikle bu tür yapay zeka sistemleri, acil servislerde hekimlerimizin hem zamanı daha verimli kullanabilmesi hem de tanı koymasına yardımcı olabilmesi maksadıyla kullanılabilir. Lakin bu uygulamaların, tek başına tanı koyabilecek düzeye gelebilmesi için ilgili modele çok fazla klinik girdi verilmesi gerekli” ifadelerini kullandı.
“DUYGUDURUM DEĞERLENDİRMESİ YAPABİLİYOR”
Yapay zeka tabanlı mobil uygulamaların vatandaşların işini kolaylaştıracağını belirten Dr. Dönmez, “Vatandaşlar açısından bakacak olursak, yapay zeka tabanlı mobil uygulamalar bulunuyor. Özellikle cilt lekeleri üzerinden cilt kanseri olabilecek durumları tarayabilen, ya da duygudurum değerlendirmesi yapabilen ve sonuçlarına göre kişiye bir psikiyatri uzmanına gitmesi gerektiğini söyleyebilen chat tabanlı yapay zeka uygulamaları bulunuyor. Yaptığımız çalışmalar, hastanın anemi olup olmadığını, hastanın dudak rengini değerlendirerek yüzde 90 üzerindeki bir başarı ile gerçekleştirdi. Bu tür uygulamalar hastaların, bazı basit tıbbi durumlar için hekim görmeden önce kendi başına değerlendirebileceği ve ilgili hekime yönlendirebileceği anlamına gelebilir” dedi.
AİLE HEKİMİNE GİTMEDEN MUAYENE OLUNABİLECEK Mİ?
Önümüzdeki günlerde sağlık sektöründe yaşanabilecek yeni gelişmelerden bahseden Dr. Dönmez, “Günümüzde kameraları, sıcaklık ölçme ekipmanları, stetoskop benzeri dinleme işlevleri olan medikal sensörler bulunuyor. Bu sensörler sayesinde uzaktan sağlık hizmeti verebilen ve ülkemizde de hastaların muayene işlemini bu şekilde gerçekleştiren birkaç hastane mevcut. Bu sensörlerden alınmış verileri henüz hekimler değerlendirse de ilerleyen dönemde yapay zeka ile değerlendirilebilir ve bir ön tanı sunabilen sistemler haline gelebilirler. Bu sensörler yeterince yaygınlaştığında, belki de hastalar bir görüntülü görüşme gerçekleştirerek ve aile sağlığı merkezlerine gitmeden ilgili sensörler vasıtasıyla muayene olabilecekler” ifadelerini kullandı.
“OLASI BİR PANDEMİ DURUMUNDA İŞLEYEBİLEN SİSTEM”
Yapay zeka destekli uzaktan sağlık hizmetlerinin, önemli avantajlar sunduğuna dikkat çeken Dr. Dönmez, sözlerine şöyle devam etti:
Bu sistemlerin yaygınlaşması hem hastalar hem de hekimler için verim sağlamış olacak. Ayrıca olası bir pandemi durumunda da işleyebilen bir sağlık hizmeti olarak kalmaya devam edebilecektir. Özellikle evden çıkamayan yatağa bağımlı hastaların uzaktan sağlık hizmetleri sayesinde raporlarının yenilenebilmesi ve muayenelerinin uzaktan olacak şekilde yapılabilmesi konusunda çalışmalar devam ediyor.
Doç. Dr. Ali Murat Kırık
ETİK VE GİZLİLİK KONULARINA DİKKAT
Yapay zeka her gün şaşırtıcı yeniliklerle karşımıza çıkmaya devam ediyor. Vatandaşların gündeminde ise yapay zekanın sağlık hizmetlerine getireceği yeniliklerin yanı sıra, etik ve gizlilik konularının da dikkatle ele alınması gerektiği yer alıyor. Doç. Dr. Ali Murat Kırık, yapay zeka uygulamalarının tıp alanında yenilikler sunduğunu ancak potansiyel riskleri de beraberinde getirdiğini vurguladı.
Yapay zekanın tıp alanında önemli roller üstlendiğine dikkat çeken Doç. Dr. Kırık, “Yapay zeka algoritmaları, görüntüleme (MR, BT, ultrason) ve laboratuvar testleri gibi verileri analiz ederek kanser, kalp hastalığı ve diyabet gibi rahatsızlıkların teşhisinde doktorlardan daha doğru sonuçlar elde edebilmiştir. İlaçların etkisini ve güvenliğini değerlendirmek, kişiye özel tedavi planları oluşturmak gibi alanlarda yapay zeka kullanımı, tedavi süreçlerini daha etkili hale getirmektedir” dedi.
YAPAY ZEKA İLE ERKEN TEŞHİS
Yapay zekanın tıp alanında hızlı teşhislerden kişiselleştirilmiş tedavilere kadar çeşitli avantajlar sunduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Ali Murat Kırık, “Yapay zekanın tıp alanındaki uygulamaları önümüzdeki günlerde, daha doğru ve hızlı teşhisler, kişiselleştirilmiş tedavi planları, daha verimli ameliyatlar, yeni ilaçların keşfi ve geliştirilmesi, kişiselleştirilmiş hasta bakımı gibi avantajları beraberinde getirmektedir. Bu gelişmelerle birlikte, yapay zekanın tıp alanında kullanımının artması, hastaların daha erken teşhis edilmesine, etkili tedavilere erişmelerine ve daha iyi yaşam kalitelerine sahip olmalarına katkıda bulunacaktır. Ancak insan faktörünü yani hekimi devre dışı bırakmak günümüz teknolojileri açısından mümkün görünmemektedir” ifadelerini kullandı.
“ÇIĞIR AÇICI AMA ETİK KONULARDA RİSKLİ”
Yapay zeka uygulamalarının sağlık sektöründeki avantajlarının yanı sıra, etik ve gizlilik konularının da dikkatle ele alınması gerektiği vurgulayan Doç. Dr. Ali Murat Kırık, sözlerine şöyle devam etti:
Yapay zeka, tıp alanında çeşitli yenilikler sunuyor ancak beraberinde getirebileceği bazı riskler de var. Yanlış teşhis veya tedavi, önyargılı sonuçlar ve etik konular bu riskler arasında bulunuyor. Bu nedenle, yapay zeka uygulamalarının etik kullanımı için önlemler alınmalıdır. Bu önlemler arasında, algoritmaların eğitilirken önyargılardan arındırılması, insan doktorlar tarafından gözetim altında kullanılması ve hastaların haklarına saygı gösterilerek tasarlanması yer almaktadır. Özetlemek gerekirse yapay zeka tıp alanında çığır açıcı olabilir, ancak bu potansiyelin sorumlu bir şekilde ve etik değerlere uygun olarak kullanılması kritik öneme sahiptir.