Bolu’daki zehirlenme olayında bilanço ağırlaşıyor! Sayı yine arttı
Bolu Valisi Erkan Kılıç, içme suyundan meydana gelen zehirlenme olayına ilişkin adli ve idari sürecin başlatıldığını belirterek, "Tahlillerin sonuçları kısım kısım çıkıyor ama burada net tabloyu görmemiz lazım. Sudaki mikrobun tam olarak neden kaynaklandığını görmemiz gerekiyor. Şu aşamada sebebini söylemek için erken" dedi.
Bolu merkeze bağlı Yuva köyünde içme suyundan zehirlenerek hastaneye başvuranların sayısı 112’ye ulaştı. Aralarından çocukların da olduğu hastalardan 60’ı taburcu edilirken, 52 hastanın tedavisi Bolu ve çevre illerde devam ediyor.
"SAĞLIK DURUMLARINDA İYİLEŞMELER VAR"
Konuyla ilgili açıklama yapan Bolu Valisi Erkan Kılıç, "Salgının başlamasından itibaren İl Özel İdaresi, Sağlık Müdürlüğü ve valiliğin diğer birimleri hızlı bir şekilde olaya müdahale ettiler. İlk başta suyun kullanılmaması noktasında gerekli uyarılar yapıldı, depoların temizliği yapıldı. Bunun yanında tüm depoları temizleyelim dedik. Kaymakamlarımız, İl Özel İdaresi ve sağlık teşkilatımızla diğer depolarımızı da temizliyoruz. An itibariyle hayati tehlikesi olan hastamız yok. Sabah hastanede çocukları ve büyük hastaları ziyaret ettim. Onların durumlarında iyileşmeler var. İnsanların gülmeye başlaması bizi memnun etti. Diğer hastanede olanlar da kısa sürede tedavi olacaklardır" dedi.
"KESİN SUDAN KAYNAKLI"
Zehirlenmelerin sudan kaynaklı olduğunu ancak suyun neden etkilendiğinin belirlenmesi için çalışmalarını devam ettiğini belirten Kılıç, "Bu hastalığa sebebiyet veren bulgularla alakalı da su kaynaklı olduğunu düşünüyoruz. Kesin sudan kaynaklandı. Onların numuneleri de alınıyor ama burada başka bir karışım veya başka bir şeyden su etkilenmiş olabilir mi noktasında araştırmalar devam ediyor. Bununla ilgili olarak köyümüzde sağlık yönünden gerekli tedbirler alındı. Temiz su dağıtımı yapılıyor. Bugün itibariyle kontrollü olarak su vermeyi düşünüyoruz. Tabi onların da tahlilleri yapılacaktır. Çalışmalarımız devam ediyor. Şuan gidişat iyiye doğru gidiyor. Ama çevre illerde diyalizde çocuklarımız var. İnşallah onlar da diyalizden kurtulurlar" diye konuştu.
SORUŞTURMALAR SÜRÜYOR
Adli ve idari soruşturmaların devam ettiğini kaydeden Vali Kılıç, "İdari ve adli süreç başladı. Onlar adli olarak kendi süreçlerini yapıyor. Biz de kendi araştırmalarımıza başladık. Sonuçlarını da göreceğiz. Tahlillerin sonuçları kısım kısım çıkıyor ama burada net tabloyu görmemiz lazım. Sudaki mikrobun tam olarak neden kaynaklandığını görmemiz gerekiyor. Şu aşamada sebebini söylemek için erken" ifadelerini kullandı.
5 ÇOCUĞA ANKARA'DA DİYALİZ UYGULANIYOR
Ankara Üniversitesi Cebeci Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Tanıl Kendirli, Bolu'da içme suyundan etkilenerek hastanelerinde tedaviye alınan 6 çocuktan 5'ine diyaliz uygulandığını söyledi. Kendirli, "Esas sorun burada kanlı ishal değil, böbrek yetmezliği" dedi.
Bolu'nun Çaydurt Yuva köyü bölgesinde112 hasta içme suyundan etkilendi. Çocuklardan 6'sı, Ankara Üniversitesi Cebeci Hastanesi Çocuk Servisi'ne sevk edildi. Başhekim Prof. Dr. Tanıl Kendirli, çocukların sağlık durumuyla ilgili bilgi verdi. Kendirli, 3 ile 15 yaşındak 6 hastanın tedavisinin devam ettiğini belirterek, "6 hastamızdan 5 çocuğumuza şu an diyaliz uygulanıyor. 4'ü yoğun bakımda; fakat bu hastalarımızdan 2 çocuğumuz yoğun bakımdan çıkıp servise alınacak hale bugün itibarıyla geldiler. Servise çıkaracağımız çocuklardan biri 4 yaşında biri 15 yaşında. Yoğun bakımdaki kalan 2 çocuğumuzun tedavilerine de şuan devam ediyoruz. Onların da birisi 6 yaşında diğeri ise 12 yaşında. En kısa zamanda kendilerini taburcu etmeyi planlıyoruz" dedi.
'ASIL SORUN BÖBREK YETMEZLİĞİ'
Kendirli, köyde içme suyuyla ilgili bir sorun olduğunu ve insanların buradan enfekte olduğunu ifade ederek, "Ama kimse ilk başta nasıl enfekte olduğunu bilmiyor. İnsanlar bu kirli enfekte olmuş suyu içtikten sonra kanlı ishal oluyor. Aslında ilk başta ishalleri çok ağır değil. Yani kimse ishal nedeniyle hastaneye yatmıyor. Esas sorun burada kanlı ishal değil, böbrek yetmezliği. Olaydan 2-3 gün sonra bu insanlarda böbrek yetmezliği başlıyor. Hastalar bize ilk kez 16 Temmuz’da geldi. Ve işlemlerine acilen başladık" ifadelerini kullandı.
DOKTORLAR "HÜS" HASTALIĞI ÜZERİNDE DURUYOR
Çaydurt Yuva köyünde yaşanan esrarengiz zehirlenme vakalarının nedeni belli olmaya başladı. Doktorlar, oldu. Hemolitik Üremik Sendrom (HÜS) adı verilen hastalık anemi ve böbrek yetmezliğine sebep oluyor açıklamalarında bulunurken, çalışmalar bu hastalık üzerinden yapılmaya başlandı..
Zehirlenmelerin nedeninin ise, Kurban Bayramı boyunca çevreye bırakılan hayvan atıklarının, yağışlar nedeniyle Yuva köyündeki su deposuna karışmasından kaynaklı olduğu düşünülüyor.
HÜS hastalığı, az pişmiş et, pastörize edilmemiş sütler ve pis sularla bulaşan bir hastalık olarak göze çarpıyor.
HEMOLİTİK ÜREMİK SENDROM NEDİR?
Hemolitik Üremik Sendrom (HÜS), kılcal damar kanaması sonucu anemi, akut böbrek yetmezliği ve düşük trombosit seviyesi ile tanımlanıyor.
Hastalığın en sık yaşanan belirtisi ise kanlı ishal olarak biliniyor. Bakterilerin neden olduğu hastalık, kılcal damarlar yoluyla taşındığı için birinci evresinde kalın bağırsağı çevreleyen damarları hasara uğratıyor.
Böylelikle kanlı ishal başlıyor. Ardından yine kılcal damarlar yoluyla böbreklere ilerleyen hastalık böbrek yetmezliği yaratıyor.
Kan damarlarının hasara uğraması kanın pıhtılaşma mekanizmasını harekete geçirerek, trombosit sayısını azaltıyor. Bu da deri altında kanamalara ve diğer kanamaların durmamasına yol açıyor.
TEDAVİ SÜRECİ
İshal ilaçlarının ve antibiyotiklerin yaramadığı tedavide, Böbrekler kendini onarana kadar destek tedavilerin yanında hastalar diyalize bağlanıyor. İshale neden olan bakteri vücuttan atılana kadar hasta bu süreçte karantinaya alınıyor.
Kan değeri düşen hastalarda ise kan nakli uygulaması gerekebiliyor. Vakaların yüzde 91'i etkin bir tedaviyle tamamen iyileşiyor.