Deprem sonrası ortaya çıktı! Uzman isim riske dikkat çekti
Depremin ardından oluşan devasa çukurlar, yarılan hava alanı ve yollar felaketin boyutunu bir kere daha göz önüne serdi. Uzman isim çökmenin nedenlerini anlattı ve 'Böyle olması normal' diyerek asıl tehlikeye dikkat çekti.
Posta.com.tr/ Büşra Özbelli - Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Gaziantep'te 30 metre uzunluğun ce 8 metre eninde derin çukur şaşkına çevirdi. Hatay Altıözü’de deprem felaketi nedeniyle 100 dönümden fazla zeytinlik arazisi ikiye bölündü. 50 metre genişliğinde ve 40 metre derinliğinde bir vadi oluştu. Hatay’da deprem sonrası hava alanı pisti ve yollar yarıldı. Peki bu çökmeler neden oluştu ve önlenebilir miydi? Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Erçin Kasapoğlu, Posta.com.tr'ye anlattı.
Hatay Altınözü
Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Erçin Kasapoğlu, "Deprem dalgaları binayı sallayıp yıktığı gibi zemini de uyguladığı basınçla yarabiliyor. Böylece zeminde göçükler ve heyelanlar meydana gelebiliyor. Deprem sırasında yer altı suları yüzeye yakınsa zemin yumuşayarak kayabiliyor" dedi.
"YOL MALZEMESİ DE DEPREME DİRENÇLİ SEÇİLMELİ"
"Çökmeler nasıl önlenebilir?" sorusuna yanıt veren Erçin Kasapoğlu, "Yollardan ve hava yollarından bahsedersek; nasıl binalarımızı depreme dayanıklı hale getirmemiz gerekiyorsa yol inşaatlarını yaparken de yol malzemesini ona göre seçip böyle büyüklükte bir deprem karşısında yarılmayacak şekilde inşa etmeliyiz. Yani bu çökmeler karşısında önlem almak mümkün" diye konuştu.
Gaziantep
HEYELAN TEHLİKESİ
Deprem sonrası heyelan konusunda uyarıda bulunan Kasapoğlu, "Çökme her zaman olabilir ama esasında depremlerden sonra heyelanlar tetiklenir. Büyük depremlerden sonra heyelanlara rastlarız. Bölgede mutlaka heyelanlar olmuştur" dedi.
Gaziantep
Kasapoğlu, yıkılan binaların deprem şartnamesine uygun yapılmadığını bir örnek üzerinden anlattı.
"Binaların deprem şartnamelerine uyulmadan, malzemeden çalınarak yapılmış olduğunu görüyoruz. Koskoca binalar yerle bir oldu, yanındaki bina sapasağlam duruyor. Bu en güzel örnektir. Yıkılmayan binada uygun malzemeler kullanılmış ve bina deprem şartnamelerine uygun tasarlanmış. Yıkılan binada ise ya malzemeden çalınmış ya da bina deprem şartnamelerine uygun yapılmamış. Bu nedenle aynı zemin üzerinde bir bina çökerken diğer bina sapasağlam."
"MÜHENDİSLİKTE OLUMSUZLUK DİYE BİR ŞEY YOKTUR"
Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Erçin Kasapoğlu sözlerini, "Mühendislikte olumsuzluk diye bir şey yoktur. Bugünkü teknoloji her türlü zemine, her türlü binayı yapabilecek düzeydedir. Bu nedenle 'yumuşak binaya zemin yapmayın' ya da 'sadece kayalık alana bina yapın' diyemeyiz" diye bitirdi.