Faylarda stres arttı! Jeoloji Mühendisi riskli bölgeleri işaret etti: 7’nin üzerinde deprem olabilir
Türkiye'yi derinden sarsan iki büyük depremin artçı sarsıntıları sürüyor. Kahramanmaraş ve Adana'da art arda meydana gelen depremlerin büyük depremleri tetikleyip tetiklemediği de merak ediliyor. Stres yüklenen yeni bölgelere dikkat çeken Jeoloji Yüksek Mühendisi Beytullah Saraç, “Erzincan’ın doğusundaki Yedisu Fayı’nda 7’nin üzerinde deprem riski var” diyerek önemli açıklamalarda bulundu.
Elif Bayram / Posta.com.tr - 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6'lık depremlerin ardından birçok ilde artçı depremler devam ediyor. AFAD'ın sosyal medya hesabındaki paylaşımlarında, Adana'nın Saimbeyli ilçesi ve Kahramanmaraş'ın Göksun ilçesinde deprem meydana geldiği açıklandı. Son günlerde yaşanan depremlerin ardından vatandaşlar küçük depremlerin büyük depremlerle ilişkisinin olup olmadığını merak ediyor. Artçı depremler neye işaret ediyor? Hangi illerde deprem riski arttı? Jeoloji Yüksek Mühendisi Beytullah Saraç, “Eğer böyle bir kırılma olsaydı 8.0 büyüklüğünde bir deprem ve Hatay gibi yıkılmış bir Adana-Osmaniye felaketi yaşamış olacaktık” diyerek önümüzdeki günler için dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Kahramanmaraş depremlerinin faylar üzerindeki etkilerine dikkat çeken Saraç, “6 Şubat Kahramanmaraş depremleri bize Türkiye’nin tektoniği ile ilgili birtakım bilgiler verdi. Kuzey Anadolu Fayı ve Doğu Anadolu Fayı ile sınırlanmış Anadolu levhasının “kaçma tektoniği” teorisine karşı bir “Rotasyonel Tektonik” hareketi ortaya çıktı. Bu durum bazı yanlış teorilerin daha iyi anlaşılmasına neden oldu” dedi.
“8.0 BÜYÜKLÜĞÜNDE BİR DEPREM”
Kuzey Anadolu ve Doğu Anadolu Fayları’nın hareketini harita üzerinden anlatan Saraç, “Hem güneyden kuzeye Arap levhasının bindirmesi, kuzeyden Avrasya levhasının kuzeyden güneye sıkıştırmasıyla Doğu Anadolu bölgesinde bir vazonun beli gibi incelen Anadolu; Kuzey Anadolu ve Doğu Anadolu faylarının Bingöl Karlıova’da kesiştiği noktadan itibaren kaçma tektoniğine göre haritadaki hareketi yaptığı görüşü vardı. Yine şekilde mor çizgi ile gösterilen Doğu Anadolu Fayı ve Sarı çizgi ile Marmara’daki Kuzey Anadolu fayının devamı şeklinde teoriler vardı. 6 Şubat’ta gece olan Pazarcık Merkezli birinci deprem öncelikle şunu kanıtladı; Doğu Anadolu fayının devamı Amanosları keserek Karataş fayına bağlanmıyor. Eğer böyle bir kırılma gerçekleşmiş olsaydı 8.0 büyüklüğünde bir deprem ve Hatay gibi yıkılmış bir Adana-Osmaniye felaketi yaşamış olacaktık” diye konuştu.
“ADANA, KAYSERİ, NİĞDE VE SİVAS’TA DEPREMLER”
Faylardaki kırılmayla birlikte Adana, Kayseri, Niğde ve Sivas’ta depremlerin meydana geldiğini belirten Saraç, “Birinci kırılma Pazarcık’tan güneye dönerek Amanos Dağları’nın doğu kenarından Nurdağı ve İslahiye doğrultusunda ilerledi. 7.8’lik bu çok büyük kırılmadan açığa çıkan enerjiyle tetiklenen fay 9 saat sonra 7.6’lık Elbistan depremi ile kırıldı. Yani birinci deprem, ikinci depremin meydana geldiği Doğanşehir-Göksun fayını tetikledi. Sonrasında 6.4’lük Antakya Defne depremi 3. tetiklenen fay oldu. Bu çok büyük deprem felaketinde sistemin etkisinde Adana’da, Kayseri’de, Niğde’de, Sivas’ta depremler meydana gelmeye başladı” ifadelerini kullandı.
“AMANOSLAR BİR HANÇER GİBİ TOROSLARLA ÇARPIŞTI”
İkinci depremin olduğu Doğanşehir-Göksun hattına dikkat çeken Saraç, “Kıbrıs Kardos’un devamı olan, ofiyolit dediğimiz aynı kayaç türünden meydana gelen Amanoslar bir hançer gibi Toroslarla çarpışınca, doğu-batı gidişli düz faylar yerine yay şekilde fayların gelişmesine sebep oldu. Bunlar; ikinci depremin olduğu Doğanşehir-Göksun-Toprakkale hattı, Gürün Yayı, Sarız-Tufanbeyli Feke Kozan hattı, en dışta ise Malatya fayından Sivas’ın güneyinden Kayseri’ye dönen ve Pozantı Gülek’ten Erdemli açıklarında devamı olan kesikli Ecemiş Koridorudur. Bu şekilde üst üste soğan kabuğuna benzetebileceğimiz yapıda çifte depremlerin etkisiyle Adana’da, Kayseri’de, Niğde’de, Sivas Gürün’de depremler meydana geldi” dedi.
“AKDENİZ’DE DEPREM OLABİLİR”
Akdeniz'in deprem riski altında olduğunu vurgulayan Saraç, sözlerine şöyle devam etti:
Şu anda risk olan yerler; Hatay’ın güneyindeki üçlü kavşak noktası, Doğu Anadolu Fayı (kırıldı), 6.4’lük Defne depreminin devamı Kıbrıs’ın güneyine giden bindirme zonunda Akdeniz’in içerisinde deprem olabilir. Ayrıca burada daha büyük bir deprem yaşanabilir, Ölüdeniz Fayı’na dikkat etmek gerekiyor. Adana’ya kuzeyden giren Sarız - Tufanbeyli, Saimbeyli, Feke - Kozan fayları, yine Göksun-Kozan ve Göksun-Toprakkale hatları da ikinci Elbistan depreminden sonra stres aktarılan riskli faylar olarak karşımıza çıkıyor. Bunun dışında Amanos Dağları’nın batısındaki Çukurova ve İskenderun körfezini fay sistemlerinde deprem riski var.
“STRES AKTARILAN RİSKLİ FAYLARA DİKKAT”
Erzincan ile Bingöl arasındaki deprem riskinin Yedisu Fay’ında olduğunu belirten Saraç, “Erzincan’ın doğusundaki Yedisu Fayı’nda 7’nin üzerinde bir deprem riski var. Yedisu Fayı Ovacık Fayı’nı da tetikleyebilir. Ayrıca Kahramanmaraş depremleri sonrasında bazı faylara stres yüklendi. Devam eden artçılardan başka bu kırılan Doğu Anadolu fayının ikincil faylarına da stres aktarıldı. Adıyaman'ın Atatürk barajının güneyinden Şanlıurfa'ya ve Akçakale’ye giden faylar var. Bu faylarda deprem riski taşıyor” diye konuştu.
“ADANA DEPREMİ OLMASAYDI DAHA RİSKLİ”
Adana'ya kuzeyden giren faylara stres yüklendiğini ve bu bölgede deprem riski olduğunu belirten Saraç, harita üzerin fay hatlarının son durumunu anlattı:
Haritadaki beyaz çizgi 6 Şubat’ta kırılan Sürgü-Göksun fayı. Sarı çizgi bazı araştırmacıların kırıldığını ileri sürdüğü Savrun Fayının kuzeydoğudaki başlangıç kısmı, kırmızıyla birleşerek Kozan'a doğru gidiyor. Mavi ise 4.6 deprem olan fay. Bundan başka böyle kısa faylar da mevcut. Burada olan deprem küçük olduğu için fay çözümü yok ancak, sonrasında olan artçıları göze aldığımızda bu depremin bir ana şok olduğu düşüncesi destekleniyor. Buradaki kırmızı, turuncu noktalar Adana’da olan depremler. En büyüğü 4.6'lık deprem olmak üzere 3'lük ve daha küçük depremler de oldu. Bu olan depremler de gösteriyor ki burada kısa bir fay kırıldı. 5 km derinlikteki bu 4.6'lık deprem maviyle görülen fayı kırdı ve burada stres boşaldı diyebiliriz.
Depremde kırılan fayın sonuçlarına değinen Saraç, “Sonuç olarak bu fayın kırılması kesinlikle iyi bir şey. Çünkü bu deprem olmasaydı ve mavi hat kırmızıyla birleşerek kırılsaydı daha uzun bir kırılma gerçekleşirdi. Bu kırılma daha büyük bir depremi doğururdu. Sonuç olarak, 7.6 Ekinözü depreminin Adana'ya kuzeyden giren faylara stres aktardığını ve burada risk olduğunu söylemiştik. Bu 4.6'lık deprem bu durumu destekleyen bir olgu olarak karşımıza çıkıyor” dedi.
İstanbul'da beklenen depreme ilişkin değerlendirmede bulunan Saraç, “İstanbul’da 250 yıldır beklenen deprem, 17 Ağustos 1999 depremiydi. Şu anda Marmara Denizi’nin kuzeyinde kalan tek risk, Kumburgaz çukurundaki ters fayda görünüyor. Burada 6.5 büyüklüğünde bir deprem riski var” diye konuştu.