Uzman isimden orta hasarlı binalar için önemli uyarı: Check-up yapılması şart!
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından ağır hasar alan çok sayıda bina yıkılacak. Peki orta hasarlı binalarda nasıl bir yol izlemek gerekiyor? İnşaat Mühendisleri Odası Gaziantep Şube Başkanı Burkay Güçyetmez, hasar tespit çalışmaları, binaların güçlendirilmesi ve orta hasarlı binalarda yapılması gerekenlerle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Elif Bayram / Posta.com.tr - Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen depremler sonrası, hasar tespit çalışmaları kapsamında inşası tamamlanmamış 27 bin binanın 16 bini incelendi. Bunların 98'inin yıkılması kararı alındı. Depremlerden etkilenen illerden biri olan Gaziantep’te de yaklaşık 7 bin orta hasarlı binanın bulunduğu belirtilirken, İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Gaziantep Şube Başkanı Burkay Güçyetmez, “Orta hasarlı binalara ne olacak?” sorusuna yanıt verdi.
“BİNANIN CHECK-UP’I YAPILMALI”
Orta hasarlı binalar konusundaki yıkım kararlarının kapsamlı olarak ele alınması gerektiğini belirten Güçyetmez, orta hasarlı binaların tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi.
Önceliğin can güvenliği olduğunu ifade eden Güçyetmez, “Deprem sonrası yapılan hasar tespit çalışmalarında 7 bin kadar binanın orta hasarlı olduğu tespit edildi. Binalar uygunsa süreç içerisinde mutlaka Bina Performans Analizleri’nin yapılmasını gerektiğini öneriyoruz. Yani binanın check-up’ı yapılmalı. Bu check up'ın sonucunda tekrardan zemin etüt değer raporunu hazırlayıp, temel çukuru kazıp, her kattan 3 tane karot numunesi dediğimiz numuneleri alıp, sıyırma testlerini yapıp bir an evvel yeniden binayı modelliyoruz. Yani tamamıyla deprem yönetmeliğindeki bina performans analizi kriterlerine göre yapılıp yapılmadığına bakılmalıdır” dedi.
Hasar tespit çalışmalarının aşama aşama yapıldığını belirten Güçyetmez, “Birinci tespit aslında, ön inceleme dediğimiz tespittir. Bu aşamada vatandaşın evine gidiliyor. Bir karar veriliyor ancak bu kararların da yüzde 100 doğruluğunun iyi araştırılması gerekiyor. Bu süreçlerde bir an önce bunların hızlı bir şekilde yapılması yönünde bir süre baskısı ortaya çıkıyor. Çünkü barınma sorunu en büyük problemlerin başında geliyor. Hasarsız ve az hasarlı binalarla acil yıkılacak olan orta hasarlı binalara insanların girmemesi için bir ayrım yapılmalı. Ön tespit dediğimiz durum budur” diye konuştu.
“HASARLARDA TAŞIYICI SİSTEMLER ÖNEMLİDİR”
İMO Gaziantep Şube Başkanı Burkay Güçyetmez, binanın riskli olduğuna dair ön tespit raporundan sonraki aşamanın nasıl gerçekleştiğini anlattı:
Ön tespit raporuna itiraz eden vatandaşlar 30 gün askı sürecinde, muhtarlıkta ve yerel idarelerdeki askı süreçlerini takip ederek evleriyle ilgili bir itirazda bulunuyorlar. Tekrar ikinci hasar tespit ekipleri geliyor. Bir karar veriyor. Bu verdikleri karar nihai karar oluyor. Şimdi daha nihai karar verilmeden, Gaziantep üzerinden örnek vereyim, ikinci itiraz sonucu gelinen bakılan hasar tespiti daha yeni başladı. Bu başlamadan direkt orta hasarlı binaların hepsini yıkacağız derseniz, bazı durumları gözden kaçırabilirsiniz. Hasarlarda taşıyıcı sistemler önemlidir. Kolon, kiriş, perde dediğimiz taşıyıcı sistemler önemlidir. Duvar ve çatlağı bizim için o kadar önemli değildir, bu durum az hasarlı kategorisine girer.
“KRİTİK OLANLAR ORTA HASARLI BİNALAR”
Performans analizleri sonucu güçlendirme projesi yapılıp yapılamayacağına karar verildiğini ifade eden Güçyetmez, “Burada kritik olanlar orta hasarlı binalar. Bina performans analizleri sonucu güçlendirme projesi yapılıp yapılamayacağına karar veriliyor. Güçlendirme projesi sonrasında da maliyet oranlarına göre bilime ve tekniğe göre güçlendirme olup olamayacağına karar verilmeli. Güçlendirme yapılacaksa bu iş bir ruhsata tabi olmadır. Güçlendirme projeleri yapılacak ve bunlar denetlenecektir. Sonrasında uygulama işlemine geçiliyor. Toplu bir karar orta hasarlı binalar için alınacaksa bu bölgesel zemin etüt değerlerine, verilere ve de yönetmelik yıllarına göre alınmalıdır" ifadelerini kullandı.
“YÜZDE 40'I AŞIYORSA BİNANIN GÜÇLENDİRİLMESİNİN BİR ANLAMI KALMIYOR”
Güçyetmez, "Bina Güçlendirme" işlemini yapmanın yetkin mühendislik gerektiren bir konu olduğunu vurguladı.
Bina güçlendirilmesinin gerekip gerekmediğine Bina Performans Analizi'nden sonra karar verildiğine dikkat çeken Güçyetmez, "Bu tespitler sonucunda, bina güçlendirilmeye karar verildi diyelim. Bina Performans Analizi'nden aldığımız değerleri, modellerimizi ve sonuçlarımızı hangi güçlendirmede hangi yöntemleri seçeceğimizi belirleyip ona göre bir karar almak gerekiyor. Bazen betonarme dediğimiz kolon mantolama, perdeleme takviyeleri, bazen de çeliklerle ilgili takviyeler kullanılıyor. Tüm bunlar bir bütün olarak ele alınmalıdır. Her binada farklı ya da birlikte kullanılan teknikler uygulanabilir. Eğer binanın güçlendirme maliyeti, kamu binaları için yüzde 40'ı aşıyorsa o zaman binanın güçlendirilmesinin bir anlamı kalmıyor. Ancak az maliyetle güçlendirilebilecek orta hasarlı binaların tamamının yıkım kararı iyi analiz edilmelidir” dedi.
YAPIM AŞAMASINDAKİ BİNALARLA İLGİLİ YIKIM KARARI NEDEN ALINDI?
Depremin ardından bölgede yapım aşamasındaki binalara ilişkin de inceleme yapıldı. Deprem bölgesinde inşası süren 16 bin binanın 98'i için yıkım kararı alındı.
Deprem bölgesinde incelemelerde bulunun inşaat ve deprem mühendisi Görkem Yıldız ise, yapımı tamamlanmamış natamam binalarla ilgili yıkım kararı alınması hakkında değerlendirmede bulundu.
Yapım aşamasındaki yapıların yıkım kararının, binaların betonlarının donmadan deprem olmuş olmasıyla ilgili olduğunu belirten Yıldız, “Betonu priz almadan (yaşken) depreme yakalanmış binalarda donatılarla (demirlerle) beton arasındaki tutunma azalıyor. Betonda da çatlaklar oluşuyor. Binanın dayanımı tasarım kapasitesinin çok altına iniyor. Bu nedenle alınmış bir karar. Yani bu karar binaların betonlarının donmadan depremin olmuş olmasıyla ilgili. Beton yaşken depreme yakalanmış binalarda, betonda ciddi çatlaklar oluşma ihtimali var” diye konuştu.