GündemİBB'de yolsuzluk ve terör operasyonu! Ekrem İmamoğlu'na fotoğraf gösterip soruldu

İBB'de yolsuzluk ve terör operasyonu! Ekrem İmamoğlu'na fotoğraf gösterip soruldu

Paylaş
İBB'de yolsuzluk ve terör operasyonu! Ekrem İmamoğlu'na fotoğraf gösterip soruldu

İBB Başkanı İmamoğlu diploması alındıktan sonra dün de 50 şüpheliyle birlikte tutuklandı. Siyaset dünyasını karıştıran bu kararla taşlar yerinden oynadı. Görevinden alınan İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olup olamayacağı da tartışmaya açıldı. Öte yandan savcının, İmamoğlu’na “Terör örgütleri içerisinde aktif olarak faaliyet gösteren akrabanız veya yakınınız var mı?” sorusunu yönelttiği, İmamoğlu’nun da “Ailemin ve şahsımın etrafında terör ile ilgili kimse barınamaz. Bunun sorulmasını zul kabul ederim” olduğu ortaya çıktı.

Milliyet'ten Hilal Öztürk'ün haberine göre, İmamoğlu, bir sonraki Cumhurbaşkanlığı seçimine kadar tutuklandığı dosyadan hüküm giyerse aday olamayacak. Anayasa’nın 76. maddesi bu suçlardan hüküm giyenlerin milletvekili ve cumhurbaşkanı seçilmesini “ebed müddet” (sonsuza kadar) yasaklasa da Anayasa Hukuku Doçenti Ozan Ergül, bu maddenin kağıt üzerinde kaldığını belirtiyor: “Adli Sicil Kanunu ve YSK’nın uygulamalarıyla, ömür boyu siyasi yasak söz konusu değil. Mahkeme kararıyla memnu haklar iade edildiği takdirde hem milletvekili hem de cumhurbaşkanı adayı olunabiliyor.”

Haberin Devamı

Doç. Dr. Ergül “76. maddede sayılan rüşvet, irtikap, hırsızlık gibi suçlardan hüküm giyenlerin, affa uğramış olsalar bile seçilemeyecekleri ifade ediliyor. Ancak bana göre 76’ncı maddenin yaşayan hukukla bağı kopuktur çünkü bu maddede sayılan suçlardan hüküm giyen bazı kişiler milletvekili olarak meclise girdiler” dedi.

Ergül, “Adli Sicil Kanunu’nda yapılan düzenleme ile bu suçlardan hüküm giymiş kişi, infazı tamamlandıktan üç yıl sonra, mahkemeye başvurarak memnu haklarının iadesini talep edebiliyor. Mahkeme de talebi doğrultusunda karar verirse aday olabiliyor. YSK da memnu hakların iadesi kararıyla yapılan adaylık başvurularını geri çevirmiyor.”

Hüküm giyerse süreç uzun

Prof. Dr. Osman Doğru da “Memnu hakların iadesi süreci de oldukça uzun yıllar alacaktır. Çünkü öncelikle infaz sürecinin tamamlanması gerekiyor. Çok sayıda suçlama var ve infaz sürecinin uzun yıllar alacağını öngörebiliriz. Ardından üç yıl daha bekleyip memnu haklarının iadesini talep etmesi gerekiyor” dedi. Doğru, İmamoğlu’nun yargılamanın uzun sürmesi ve adaylık başvurusuna kadar hüküm giymemesi halinde, cumhurbaşkanlığına aday olabileceğini söyledi.

Haberin Devamı

CEZAEVİ SÜRECİ NASIL GEÇECEK?

Tutuklama kararı sonrası İmamoğlu, Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na gönderildi. Ankara Adliyesi’nde infazdan sorumlu başsavcıvekilliği görevinde bulunan Emekli Yargıtay Üyesi Ali Turhan, cezaevi sürecini şöyle anlattı: “İmamoğlu gibi kamu görevlisi ve siyasi kimliği olan bir kişinin, fiziki koşulları daha uygun ve güvenliğin en üst düzeyde sağlanabileceği bir cezaevinde kalması sağlanır. Tutuklama kararı sonrası cezaevinde koğuş ayarlanması ve evrak işlemleri için hazırlıklar başlatılır. Şüpheliler bu süre içinde geçici koğuşlara alınır. Eğer koğuşlar daha önce hazırlanmış ve evrak işleri de tamamlanmışsa doğrudan kendi koğuşlarına yerleştirilmeleri de mümkün. İşlemler tamamlanamamış ise ilk geceyi geçici koğuşta geçirebilirler” diye konuştu.

KİMİNLE KALABİLİR?

Turhan, İmamoğlu’nun kaç kişilik koğuşta kalacağının cezaevi koşulları, tutuklunun özel durumu ve talebine göre şekilleneceğini söyledi. Tek kişilik koğuş tercih edilmediğinde koğuşu paylaşabilecek yakınlıkta, aynı soruşturmadaki şüphelilerden seçim yapıldığını ifade eden Turhan, “İmamoğlu kendisi ile kalmasını tercih edebileceği isimleri cezaevi yönetimine iletebilir. Buna göre ayarlama yapılabilir” dedi.

Haberin Devamı

TELEVİZYONA İZİN VAR

Koğuşta belli başlı elektronik aletlere izin verildiğini belirten Turhan, “Televizyon ve buzdolabına izin var örneğin ama internet yasak. Bazı tutuklu ya da hükümlülerin sosyal medya hesaplarından paylaşım yaptığını görüyoruz ama onlar avukatları aracılığıyla yapıyor” diye konuştu. Tutukluların hükümlülere göre ziyaretçi sınırı olmadığını belirten Turhan, “Ailesiyle ve avukatlarıyla hiçbir izne gerek olmadan istenildiği zaman görüşebilir. Ancak ailesinden olmayanlar Adalet Bakanlığı ya da başsavcılıktan izin alarak ziyaret edebilirler. Yani İmamoğlu istediği kadar ziyaretçi ile görüşebilir, sayı veya gün sınırı yok” dedi.

Tutuksuz yargılama için itiraz

Haberin Devamı

İmamoğlu ve diğer şüpheliler için iki hafta içinde tutukluluğa itiraz etme hakkı olduğunu da ifade eden Turhan, iddianame yazılıncaya kadar da istenildiği kadar tutuksuz yargılama talebiyle başvuru yapılabileceğini söyledi.

İFADELERİ ORTAYA ÇIKTI

Hürriyet'ten Hilal Altın'ın haberine göre İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “terör” iddialarına ilişkin soruşturması kapsamında savcılığa yaklaşık 1 saat ifade verdi. Emniyette verdiği ifadesini tekrar ettiğini belirten Ekrem İmamoğlu’na, “Terör örgütleri içerisinde aktif olarak faaliyet gösteren akrabanız veya yakınınız var mı?” diye soruldu. İmamoğlu bu soruya, “Ailemin ve şahsımın etrafında terör ile ilgili kimse barınamaz, bir parçası olamaz. Bunun bana sorulmasını bile zul kabul ederim” diye yanıt verdi.

AHMET ÖZER SORUSU

Eski Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in adaylık sürecine ilişkin söyleyeceklerinin sorulması üzerine İmamoğlu şunları söyledi:

“Esenyurt’ta aday olarak belirlenen arkadaşımızın çekilmesine müteakip Esenyurt ilçesinin demografik yapısına uygun olduğu düşünülen ve geçmişte benim de danışmanlığımı yapmış CHP üyesi Prof. Dr. Ahmet Özer, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi tarafından aday gösterilmiştir. Bu süreçlerin tamamı büyükşehir belediye başkan adayının tavsiyesi, il başkanlığının çalışma ekibine sunulması akabinde, il başkanlığı bu öneriyi olumlu bulması halinde genel merkeze taşır ve genel merkezde bu karar Merkez Yürütme Kurulu öneresi ile Parti Meclisi’nde oylanarak karar verilir. Süreçler bu şekilde işletilmişti.”

Haberin Devamı

KENT UZLAŞISINI KULLANMADIM

“Kent uzlaşısı tanımına ve bu fikrin gerçekleştirilmesine ilişkin bilgi, gördü ve katkınız nedir?” sorusunu ise İmamoğlu, “Bahse konu kavramı hiç kullanmadım. Dolayısıyla bu konuda herhangi bir katkım da bulunmamaktadır. Ayrıca başka bir siyasi partiye benim fikri ve söylemsel bir katkım olması düşünülemez” diye cevapladı.

MASAK RAPORU HATALI

- İmamoğlu ifadesinin son kısmında, “4 gündür nezarette bulunan bir kişi olarak yürütülen soruşturmaların içinin boş, ahlak sınırlarını aşan uydurma sorularla dolu, en güçlü dayanağını gizli tanık ifadelerine bağlamış olması, gözaltına 3-5 gün kala hatalı tespitler içeren MASAK raporlarıyla doldurulmuş, tarihe kara bir leke olarak geçecek süreç yaşatılmıştır” dedi.

Ekrem İmamoğlu “terör örgütüne yardım etme” iddiasıyla sevk edildiği nöbetçi hâkimlikteki sorgusunda ise özetle şunları söyledi:

“Mahkeme anında elime geçen sevk yazısında benden ifade alan savcının isminin olmadığı, farklı iki savcının isminin olduğunu gördüm. Sayfalarca PKK terör örgütü, hiç ilgilenmediğim KCK, HDK vesaire kısaltmalarla geçen farklı dergilerde, farklı terör örgütlerinin söylemlerinin dizildiği tam bir kumpas ve pusu düzenini kuran 2 savcının suç isnadını görmekteyim. Hepsi benim için çöp niteliğindedir.

VATAN, BAYRAK SEVGİM

Benim milletime, vatanıma, bayrağıma olan sevgimi, bağlılığımı ölçecek, aşağılayacak ya da terörle iltisaklı olduğumu söyleyecek kişi anasının karnından doğmadı. Terör örgütü kimliği ile hareket eden bu iddianameleri yazan, uyduran, kumpasla beni alt etmeye çalışan yargıyı perişan eden ve siyasetin aparatı haline getirme gayreti içinde olan kişi ve şükelası ile milletimiz ve devletimiz adına bayrağımız ilelebet dalgalansın diye sonsuz mücadele edeceğim.”

‘YOLSUZLUK’ İFADESİ: FOTOĞRAF GÖSTERİLİP SORULDU

Ekrem İmamoğlu tutuklandığı “yolsuzluk” soruşturmasında savcıya 2 sayfa ifade verdi. İfade alma işlemi sırasında kendisine bazı fotoğraflar gösterilen İmamoğlu, “Fotoğraflarla ilgili cevap vermek istemiyorum. Hayatım halkın arasında geçiyor ve insanlarla ilgili en fazla güvendiğim şey, bir kere gördüğüm insanları tanımak ve hatırlamak üzerinedir. Ancak listeli bir şekilde fotoğraf tablosunun önüme konularak; büyük bir bölümünün benimle çalışan, özel yaşamımda benimle ilişkili ve siyasi olarak yol arkadaşı olduğum belli insanların bana sorulmasını şahsıma uygun bir soru yöntemi olarak görmüyorum. Zaten fotoğraflarda olan kişilerle ilişkilerim bellidir ve tespitlidir.” İmamoğlu ifadesinin devamında savcılığın sorularını özetle şöyle yanıtladı:

ÜÇ NESİLDİR TİCARETTEYİZ

“Ticaretim ile ilgili ailem ile ilgili tüm hususlar kamuoyunun önünde şeffaf bir biçimde sürmektedir. Üç nesildir ticaretin içinde olan bir insan ve dünyanın en büyük şehirlerinden birinin belediye başkanı olarak kamuda hesap sormanın ve hesap vermenin çoklu yöntemleri var iken; namusuma, haysiyetime leke getirecek uygulamaları yapanların, raporları düzenleyenlerin Allah’ın verdiği ömür kadar mücadeleme hukuki zeminde sonuna kadar arayacağıma yemin ettim.”

TUTUKLAMA GEREKÇESİ: ‘ÇIKAR AMAÇLI SUÇ ÖRGÜTÜ KURMAK’

- İmamoğlu hakkında “yolsuzluk” suçlamasıyla ilgili tutuklamaya sevk yazısında şu ifadelere yer verildi: “Çıkar amaçlı suç örgütü liderinin, örgüt içerisinde tartışılmaz ve karşı konulamaz tek söz sahibi olmakla birlikte, örgüt lideri ve yöneticisi tarafından verilen talimatların, diğer örgüt yöneticilerinin altında yer alan örgüt üyeleri eliyle gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır. Örgüt yöneticileri tarafından gizli toplantı yapılarak ihale verilecek şirketlerin tespit edilip yan teklif verecek olan şirketlerin belirlendiği, ihale bedeli ve örgütün eline geçecek orana karar verildiği, tahsildar olan kişi örgütün üst yöneticilerinin yaptığı gizli toplantılara iştirak etmek suretiyle veya doğrudan bu paraları örgüt yöneticilerine teslim ettiği anlaşılmıştır.”

BEYLİKDÜZÜ DÖNEMİNDE

İmamoğlu liderliğindeki suç örgütünün temellerinin Beylikdüzü Belediye Başkanlığı dönemlerinde atıldığı öne sürülen sevk yazısında, “Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminden beri yanında bulunan ve kendisine tabi kişileri İBB Başkanı olduktan sonra belediyenin birimlerinin iştiraklerinin başına getirdiği, yönetici niteliğindeki şüphelilerin suç örgütünün devamını sağlamak maksadıyla kendi altyapılanmalarını oluşturdukları tespit edilmiştir” denildi.