Kurban Bayramı'nda huzurun adresi: İstanbul'a sadece 2 saatlik uzaklıkta!
Kurban Bayramı’nda şehrin kalabalığından uzaklaşarak sessiz sakin huzur dolu bir tatil geçirmek isteyenlere gezi rehberi Emrah Özkök İstanbul’a yakın tatil rotalarını önerdi. Özkök, “Eşsiz güzelliklere sahip Ganos dağları, uçsuz bucaksız Melen yaylası, el değmemiş koylar İstanbul’a sadece 2 saatlik mesafede!” diyerek çok para harcamadan tatilin keyfini çıkarmak isteyenlere önerilerde bulundu.
Elif Bayram / Posta.com.tr - Kalabalıktan uzak, doğayla iç içe huzurlu bir bayram tatili geçirmek isteyenlere Türkiye'nin keşfedilmemiş doğal güzelliklerini anlatan Gezgin Emrah Özkök, “Yoğun çalışma temposundan yorulan insanlar için bayram tatilleri yenilenme zamanıdır. Bedensel yorgunluklar öne çıkarılsa da zihinsel yüklerden de uzaklaşmaya ihtiyacımız var!” diyerek İstanbul’a yakın doğa rotalarını ve şehirlerin gizli hikayelerini posta.com.tr’ye anlattı.
İSTANBUL’A 2 SAAT UZAKLIKTA TROPİKAL ADA
Kurban Bayramı tatilinin keyfini çıkarmak isteyenler için İstanbul’a yakın rota önerilerini sıralayan Emrah Özkök, “Yerleşik insan yorulduğu, zorlandığı ve fazlaca tekrarlar yaşadığı ortamlardan uzaklaşma ihtiyacı duyar. Yola çıktığımızda hem bedenimizin hem de zihnimizin dinlenmesi son derece önemlidir. İstanbul’a sadece 2 saatlik uzaklıkta olan Kapıdağ Yarımadası’nı mutlaka keşfetmek gerek” diyerek anlattı:
3 bin yıllık geçmişi saklayan Kapıdağ Yarımadası’na İstanbul’dan deniz yoluyla 2 saatte, araçla 3 saatte ulaşabilirsiniz. Mitolojik efsanelerden doğan şelalelerin, heybetli ormanların, eski Rum köylerinin süslediği yarımadada keyifli yürüyüşler yaparak denizin ve doğanın tadını çıkarabilirsiniz. Yarımadaya giriş yaptığınızda kendinizi birdenbire tropikal adalarda görebileceğiniz görüntülerle süslü manzaraların içinde bulacaksınız.
Kapıdağ Yarımadası’nda bulunan tarihi amfi tiyatro yolu üzerinden yürümeye devam edildiğinde muhteşem bir gölete ulaşıldığını söyleyen Özkök, “Bu masalsı gölette en sıcak zamanlarda bile orman örtüsünün serinliğiyle ferahlayabilirsiniz. Burada karşınıza çıkacak dereyi takip ederseniz aşağıda devasa şelaleler sizi bekliyor olacak. Yukarı Yapıcı ve Ballıpınar köyleri arasında 90 odalı olduğu bilinen Kirazlı Manastırı yer alıyor. Manastırın ayazmasından doğan suların granit bir kaya bloktan dökülürken oluşturduğu görüntü oldukça etkileyici” dedi.
FOTOĞRAF ÇEKMEYİ SEVENLER BURAYA AKIN EDİYOR
Manastır ve şelalenin köye inen vadi üzerinde bulunduğunu söyleyen Özkök, “Bu vadinin kıyısından giden bir araç yolu da mevcut. Ballıpınar köyünün meyve bahçeleri, kumsalı, mor soğan tarlaları, fotoğraf çekmeyi sevenler için çok güzel görüntüler sunuyor. İnsanlar hem tatil yapmak hem de güzel fotoğraflar çekmek için buraya akın ediyor. Kamp yapmak isteyenler için göletin altındaki düzlükler ve dere boyunda uygun yerler bulunuyor. Ballıpınar köyü fasulyesiyle, dağdaki kovanlardan elde edilen ıhlamur ve kestane balıyla gurme gezginlerce de tanınıyor” diye konuştu.
SESSİZ SAKİN DOĞADA BAYRAM TATİLİ
Yarımadanın el değmemiş koylarından biri olan Ormanlı köyü kumsalı ve şelalelerin mutlaka görülmesi gereken yerlerden olduğunu belirten Özkök, “Ormanlı köyünde pansiyonlar ve bungalov evlerin yer aldığı konaklama tesisleri bulunuyor. Köyün dağa bakan yüzündeki meyve bahçelerinin arasından akan küçük dereyi 15 dakika takip ettiğinizde şirin bir şelale sizleri bekliyor. Bu derenin üzerinde keyifli yürüyüşlerle ulaşabileceğiniz büyük bir şelale bulunuyor. Ormanlı sahili bayramda sessiz sakin deniz ve güneşin keyfini çıkarmak isteyenlerin mutlaka görmesi gereken yerlerin başında geliyor” ifadelerini kullandı.
BİR DOĞA HARİKASI: LİMNİ GÖLÜ
Kurban Bayramı’nda İstanbul’da kalıp günübirlik tatil yapmak isteyen doğaseverler için önerilerde bulunan Özkök, en keyifli rotalardan birinin Ganos Dağı’nın etekleri ve kuzey Marmara olacağını söyledi.
Tekirdağ Kumbağ’dan giriş yapacağınız bu rotada ilk durak eşsiz bir manzaraya sahip olan Yeniköy olacaktır. Yürüyerek eski bir patika yoldan inilen bu koylardan el değmemiş Manastır Koyu’nu mutlaka görmelisiniz. İrili ufaklı 10 şelalenin bulunduğu ürpertici bir kanyonun yer aldığı bu koyda Rumlardan kalma yıkık bir manastır da yer alıyor. Bir diğer doğa harikası ise insanların huzur bulduğu Limni Gölü’dür.
GANOS ZİRVESİNDE YAMAÇ PARAŞÜTÜ
Tatilde kamp ve macera tutkunları için önerilerde bulunan Gezgin Emrah Özkök, Ganos zirvesinin eşsiz bir yer olduğunu şu sözlerle anlatıyor:
“Bölgede yamaç paraşütlerinin gökteki süzülüşünü seyredip yemek yiyebileceğiniz tesisler de bulunuyor. Eğer biraz macera yaşamak isterseniz Yeniköy’ün üzerindeki Ganos zirvesinden yamaç paraşütleriyle atlayış yapabilir bu heyecanı deneyimleyebilirsiniz. Eşsiz güzelliklere sahip Ganos dağlarının en yüksek noktasına çıktığınızda Tekirdağ ile yeniden buluşacaksınız.”
GİZEMLİ BÖLGE GANOHORA
Uçmakadere köyünden Tekirdağ’a giden yolcuların kullandığı Ganos yürüyüş rotasının oldukça keyifli olduğunu söyleyen Özkök, “Rotanın en keyifli yanı Kartalkaya olarak bilinen ve eskiden kutsal sayılan zirvenin muhteşem manzarası. Orman yolundan yürüdüğünüzde eskiden Rum köyü olan Uçmakdere’ye ulaşıyorsunuz. Bu yola devam ettiğinizde geçmişte Ganohora olarak bilinen gizemli bir bölgeye giriş yapıyorsunuz. Geçmişte dünyanın önemli bölgelerine içecek, tuğla, kiremit ihraç edilen Ganohora’nın en meşhur şehirleri, Mürefte, Şarköy, Hoşköy olarak biliniyor” dedi.
Yolun Ganos dağına doğru yükselen kısmındaki Gaziköy’de tarihi cami ve manastırların yer aldığını söyleyen Özkök, “Gaziköy’ün üstünde uçsuz bucaksız çimenlerin kapladığı Melen yaylası ve sazlarla kaplı göl bulunuyor. Bölgede mavi bayraklı plajlara sahip tatil beldesi Şarköy bu rota üzerindeki görülmesi gereken yerlerden. Şarköy’e gelirken İğdebağları köyü tabelasını göreceksiniz. Dağa doğru yükselen bu yol sizi İğdebağları köyünün ardındaki küçük kanyona kadar götürecektir” diye konuştu.
“TRAFİK GÖRMEDEN ULAŞABİLİRSİNİZ”
“Bayram tatilinde günübirlik plan yapmak isteyen doğaseverlere bir diğer önerim yanı başımızdaki Kuzey Ormanlarının yeşil perdesinin ardına sakladığı tarihi güzelliklerdir” diyen Özkök, bayramda trafikte zaman kaybetmeden ulaşılacak tatil rotalarını açıkladı:
Üçüncü köprü güzergahını kullanılarak neredeyse hiç trafik görmeden ulaşılan Luka Vadisi Roma’nın en uzun su yollarını içinde barındırıyor. Bu rotada, İstanbul’a geçmişte su taşıyan görkemli kemerler, doğal havuzlarla süslü dereler, Istıranca ormanları, uçsuz bucaksız kumsallar ve kilometrelerce uzunluktaki surlar sizleri bekliyor.
YERYÜZÜNÜN EN ÖNEMLİ EVRENSEL MİRASI
Özkök, “Karamandere köyünün içerisinden geçen dereyi takip ederek yabancı bilim insanlarının yeryüzünün en önemli evrensel miraslarından olduğunu söylediği Roma’nın en uzun su yollarının olduğu yapıtlara ulaşıyorsunuz. Patikadan bir buçuk saat yürüyüşle ulaşacağınız ilk kemerin adı Kurşungerme. O devasa kayaları oraya nasıl koydular dedirtecek kadar etkileyici bu üç farklı kaynaktan gelen su yolu Roma döneminde inşa edilmiş. Bu görkemli eser define avcılarına rağmen günümüzde ayakta kalabilmeyi başarabilmiş. Bu muhteşem eseri gördükten sonra kısa bir yürüyüşle doğal havuzlarda alabalıklarla birlikte yüzerek tatilin keyfini çıkarabilirsiniz” dedi.
İSTANBUL'UN ARKA KIYISI
Yaptığı doğa keşiflerini anlatan Özkök İstanbul’un kıyısı dediği Evcik plajının güzelliklerini ve hikayesini anlattı:
Bayramda güzel bir denizde yüzmek istiyorsanız rotanızı Evcik plajı ve Anastasias surlarına doğru çevirebilirsiniz. Karamandere köyüne yarım saat mesafedeki Karacaköy yerleşkesi ve Yalıköy arasında bulunan Evcik Plajı ünlü komutan ve imparatorların denize girdiği yer olarak da biliniyor. Oldukça sıra dışı kıyı oluşumlarının duvar gibi çevrelediği kumsalda hiçbir tesis bulunmuyor. Evcik tabelasını görüp köprüyü geçtiğinizde deniz kokusunu almaya başlıyorsunuz.
Ormanın içerisindeki yoldan devam edildiğinde tertemiz bir plaj sizi bekliyor” diyen Özkök, sözlerine şöyle devam etti:
Bu keyifli yolda ilerlerken duvarı andıran bir setin sizle birlikte kumsala doğru indiğini göreceksiniz. Silivri ve Yalıköy yani Karadeniz ve Marmara arasında uzanan dünyanın üçüncü büyük duvarı Anastasias surlarına ait bu kalıntılar sahildeki yüksek bir tepeye kadar devam ediyor.
KAMP ALANLARI DA BULUNUYOR
Gezi rehberi Emrah Özkök, gezginlerin gün batımını karşıladıkları bu tarihi bölgede kamp için uygun alanların da bulunduğunu anlattı:
Evliya Çelebi’nin '2 günde yürüdüm' dediği surların tam bittiği yerde Evcik kilisesi bulunuyor. Kıyı oluşumlarının en güzel manzarasına sahip kiliseye, kumsalla yolun kesiştiği yerden yürüyerek gidiliyor. Buradan Evcik Plajı ve Karadeniz muhteşem görüntüler sunuyor. Gezginlerin gün batımın karşıladıkları bu tarihi kavşakta kamp için uygun alanlar da bulunuyor.Yalıköy’den Çilingoz tabiat parkı tabelasını takip ederek ulaşılan bu güzergahta, Malatra ve Korsan Koyu, Kastro Tabiat Koruma alanı yer alıyor. Bu rotadaki eşsiz koylara yürüyerek ulaşmak mümkün. Koylar Kastro Tabiat Parkı'na sadece 5 km mesafede. İstanbul’a sadece 2 saatlik mesafede olan bu doğal güzelliklerin mutlaka gezip görülmesi ve hikayelerinin keşfedilmesi gerekiyor.