'Türk müzeciliği örnek gösteriliyor'

“Kültür ve turizm birbirinin ayrılmaz parçası” diyen Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, “Yaklaşık 20 yılda müzecilik sahasında kat ettiğimiz muazzam mesafe, uluslararası alanda en saygın ödüllerle tescillenmiştir. Bugün müzecilikte öncü ve örnek alınan bir Türkiye var” dedi. Türkiye’de müze ve ören yerleri ziyaretçi sayısının 2024 yılının ilk 3 ayında 4 milyona yaklaştığını açıklayan Bakan Ersoy, en çok ziyaret edilen yerleri de sıraladı.

MEVLANA MÜZESİ ZİRVEDE

Bu yılın 4 ayında da en çok misafir ağırlayan müze ve ören yerleri listesinde Konya Mevlana Müzesi, 642 bin 747 ziyaretçiyle ilk sırada yer aldı. İzmir Efes Ören Yeri’ni 497 bin 433, Denizli Hierapolis Ören Yeri’ni 481 bin 816, Nevşehir Göreme Ören Yeri’ni 275 bin 722, Nevşehir Zelve-Paşabağları Ören Yeri’ni 275 bin 485, Şanlıurfa Göbeklitepe Ören Yeri’ni 233 bin 881, Ankara Cumhuriyet Müzesi’ni 214 bin 384, İstanbul Arkeoloji Müzesi’ni 181 bin 761, Nevşehir Kaymaklı Yer Altı Şehri’ni 169 bin 598, Nevşehir Derinkuyu Yer Altı Şehri’ni de 122 bin 622 kişi ziyaret etti.

İNSANLIĞIN HAFIZASINI KORUYAN MUHAFIZLAR

Müzelerin bir toplumun kültürel mirasını, tarihini ve sanatını koruyan mekanlar olduğunu vurgulayan Ersoy, müzelerin aynı zamanda ülkelerin hafızasını da güçlü tuttuğunu aktardı. Ersoy, müzelerin korunması, geliştirilmesi ve daha geniş kitlelere ulaştırılması için çalışmaların aralıksız devam ettiğini ifade ederek, “Dijitalleşen dünyada müzelerimizi daha erişilebilir hale getirmek, gençlerimize ve çocuklarımıza tarihimizi daha yakından tanıtmak adına önemli adımlar atıyoruz” diye konuştu. Kazıların 12 aya yayılması ve geleceğe miras projeleri ile Türk arkeolojisinin altın çağını başlattıklarını belirten Ersoy, müzeciliğin sadece inşa edilen binalarda eserlerin sergilenmesi olmadığını belirterek, “Güvenlikten tanıtıma, en iyi şekilde yerine getirilmesi gereken bir sorumluluk zinciri var. Müzeler birer muhafızdır. İnsanlığın bilgisini ve birikimini, dolayısıyla ulaşılabilen en eski zamanlara dair hafızasını korumaktadırlar. Müzelerin, insanlığın kendisini anlamlandırmasına da aracı olur. Kendimizi anlamlandırırken, parçası olduğumuz gerçekliği paylaştığımız canlı ve cansız her bir varlığın da kendi yolculuklarını yine müzelerde muhafaza ediyoruz. İnsanın hikayesi hayatı anlamak için yapılan bir yolculuksa müzeler erişilen anlamların saklı olduğu hazine odalarıdır” diye konuştu.

ZİYARET SAATLERİ UZATILDI

2024 yılının turizm sezonu için Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı bazı müze ve ören yerlerinin ziyaret saatleri değiştirildi. Bu kapsamda birçok müze ve ören yerinin son ziyaret saati 20.00’ye kadar uzatılırken, Efes ve Hierapolis ören yerlerinin ziyaret saatleri ise gece 00.00’a kadar uzatıldı. Söz konusu arkeolojik alanları gezecek ziyaretçiler için, bilet gişesi kapanış saatinin ziyaret kapanış saatinden yarım saat önce olduğunu hatırlatmak gerekiyor. Tarihe ve kültüre yolculuk edenlerin vazgeçilmezi olan Müzekart satışları ise Ocak- Mart döneminde 701 bin 162’ye ulaştı. Satın alınan ilk günden itibaren bir yıl boyunca geçerli olan MüzeKart’ın fiyatı sadece 60 TL.

TARİHİN IŞIĞINDA YENİ BİR DENEYİM

Kültür ve Turizm Bakanlığı, antik kentlerde “Gece Müzeciliği”ni başlattı. Turisti otelin dışına çıkarmanın amaçlandığı proje; Ege ve Akdeniz sahili boyunca Olympos, Phaselis, Syedre, Perge ve Aspendos antik kentlerini kapsayacak. “Tarihin ışığında yeni bir deneyim” mottosuyla hayata geçirilen gece müzeciliğinin uygulandığı ilk ören yeri ise Efes Antik Kenti oldu. Türkiye’nin Gece Müzeciliği projesi, Ürdün’ün Petra Antik Kenti ve İtalya’nın Pompeii Antik Kenti ile birlikte dünyada bir ilk olarak dikkat çekiyor. Uygulamanın ülkemizin bu alandaki gelirlerini artırma hedefine önemli bir katkı sağlaması bekleniyor.

UYGULAMA DEVAM EDECEK

Efes’te başlatılan uygulamanın sürdürüleceğini dile getiren Bakan Ersoy, “Özellikle yaz döneminde kıyı kentlerinde hava sıcaklığı çok yüksek olduğu için turistler otelden çıkamıyor. Gün batımından sonra, mümkünse gece gezmek istiyorlar ama hava karardığı için bu mümkün olmuyor. Şimdi aydınlatma projesi ile hem gün batımında hem de gece 12’ye kadar şehir merkezleri ve turizm merkezlerine yakın olan yerlerde müzelerimizi açık tutacağız” diye konuştu.

Tarih meraklılarına indirim fırsatı

Kültür ve Turizm Bakanlığı, 18 Mayıs Müzeler Haftası sebebiyle Ayasofya Tarih ve Deneyim Müzesi ile Efes Deneyim Müzesi’ne özel olarak ziyaretlerde yüzde 50 indirim uyguluyor. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamaya göre, her gün 09.00 ile 19.00 saatleri arasında ziyarete açık olan Ayasofya Tarih ve Deneyim Müzesi’nin giriş ücreti Müzeler Haftası’nı da kapsayan 18-26 Mayıs tarihleri arasında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına yüzde 50 indirimli olacak. Ayasofya’nın yaklaşık 1700 yıllık tarihini anlatan müzenin üçüncü katında Roma İmparatorluğu Dönemi, ikinci katında Osmanlı Dönemi, yeni nesil teknolojinin sunduğu imkanlar ile sürükleyici görsel ve işitsel bir gösterim ile yer alıyor. Birinci katında ise dört bölüm bulunuyor: Kilise, Camii, Müze ve yeniden Camii. Ayasofya Tarih ve Deneyim Müzesi, Ayasofya’nın zengin tarihini bütünsel bir perspektif ile yaşamak isteyenler için benzersiz bir deneyim sunuyor.

HAFTANIN 7 GÜNÜ AÇIK

İzmir’in Selçuk ilçesindeki Efes Antik Kenti içinde yer alan Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Efes Deneyim Müzesi de kapılarını 26 Mayıs’a kadar Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına yüzde 50 indirimli olarak açacak. Müze, haftanın 7 günü 08.00 ile 23.30 saatleri arasında ziyaret edilebilir. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Efes Antik Kenti içindeki müze; yeni bir müzecilik anlayışı ile ziyaretçilerini antik çağda yolcuğuna çıkarıyor. Üç ayrı salonda Efes’in kuruluşunun, büyüyerek Roma’nın en kudretli şehri haline gelmesinin ve tarih sahnesinden silinmesinin hikayesi görsel ve işitsel şovlarla anlatılıyor. Müze, ziyaretçilere Efes’in altın çağındaki gündelik hayatı, ticareti, sanatı ve mimarisini yaşatıyor. Müzede ziyaretçileri karşılayan seslerin tasarımı ve prodüksiyonu dört farklı bestecinin parçaları kullanılarak özel olarak üretildi. Efes’in hikayesi ünlü sanatçılar Selçuk Yöntem ve Gülen Karaman tarafından Türkçe, dünyaca ünlü tiyatro-sinema oyuncuları David Schofield ve Olivia Williams tarafından İngilizce olarak seslendirildi.

'Saklı cennet' Düzce'yi keşfedin

Kuzeyde denizi ve antik kenti güneyde yayla ve şelaleleri, doğu ve batıda ise doğa sporları merkezleri ile zengin turizm potansiyeline sahip Düzce’de, turizm hizmetlerini çeşitlendirmek amacıyla Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü tarafından çalışmalar yürütülüyor. Muhteşem tabiatı ile dikkat çeken ve 5 adet şelale kümesinden oluşan Aydınpınar Şelalesi Tabiat Parkı içerisinde kurulan 1 bungalov ev ile 9 dome çadır, Düzce Belediyesi İştirak Şirketi Beltur’un kaliteli hizmet anlayışıyla lüksten ödün vermeden, doğanın güzellikleri ile vatandaşları buluşturuyor. Düzce manzarasına hakim bir noktada konumlandırılan ve doğa ile iç içe olan tesislerin içerisinde klima, soba, lavabo ve banyo, balkonunda ise oturma grupları yer alıyor. Dört mevsim konaklama imkanı sunacak olan proje kapsamında 19 adet bungalov daha yapılması planlanıyor. Konaklamak isteyen vatandaşlar 0536 777 86 26 numaralı telefonu arayarak rezervasyon oluşturabiliyor.

BUTİK RESTORAN BÜYÜK İLGİ GÖRÜYOR

Düzce’nin denize açılan kapısı ve Türkiye’nin en güzel gün batımı manzarasına sahip sahil kentlerinden Akçakoca ilçesinin karakteristik mimariye sahip tarihi noktası Yukarı Mahalle’de bin 236 metrekare arsa içinde yer alan iki tarihi konak ise Ramazan Bayramı’ndan itibaren müşterilerini ağırlamaya başladı. Otel konforunda hizmet veren 18 yatak kapasiteli Akçakoca Bey Konaklarında, butik restoran ve kır bahçesi de bulunuyor.

DOĞAL VE TARİHİ DESTİNASYON

Türkiye’nin en yüksekten dökülen şelalesi Güzeldere, kuş cenneti Efteni Gölü, yine Türkiye’nin ilk tabiat anıtı Samandere Şelalesi, Batı Karadeniz’in ayakta kalan tek antik kenti Prusias ad Hypium ile adeta ‘saklı bir cennet’ olan Düzce, hem doğaseverlere hem tarih meraklılarına hitap eden bir destinasyon. Ceneviz Kalesi, Aktaş Şelalesi, Topuk Yaylası ve Göleti, Konuralp Müzesi, Fakıllı Mağarası, Sarıkaya Mağarası, Kocayayla, Pürenli Yaylası, Aydınpınar Şelaleleri, Çamlıpınar Göleti, Korugöl Mesire Alanı ve Kültür Park mutlaka gezilip görülmesi gereken yerlerden.

FARKLI AKTİVİTELER İÇİN UYGUN

Küçük bir şehir olmasına karşın, akla gelebilecek doğa aktivitelerinin birçoğunu yapma ve yaşama imkanı sunan Düzce’nin, Melen Çayı’nda rafting ve olta balıkçılığı, yaylalarında kamp, off-road ve motokros, zümrüt yeşili ormanlarında oryantiring ve dağcılık, Karadeniz kıyılarında su altı dalışları yapabilir; yürüyüş, foto safari, tırmanış, at binme ve bisiklet sürme gibi aktivitelerle Düzce’nin bütün güzelliğini keşfedebilirsiniz. Tarih meraklıları ve doğa tutkunlarının yanı sıra sakinlik ve macera arayanlar için de ideal bir rota olan Düzce, kendine özgü lezzetlerini denemek isteyenler için ise Mutfak Sanatları Merkezi’nde damak zevkine hitap eden bir gastronomik serüven sunuyor.