Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Bodnar: Türkiye’yi örnek alıyoruz
Dünyanın gözü kulağı aylardır Ukrayna'dan gelen haberlerde. Ukrayna-Rusya savaşına şimdi de çevre faciası eklendi. Patlayan Kahovka Barajı tehlike saçıyor. Karadeniz'deki tehlikeye dikkat çeken Ukrayna'nın Ankara Büyükelçisi Vasyl Bodnar, “Türkiye’nin arabuluculuk faaliyetlerini başarılı buluyoruz” diyerek önemli açıklamalarda bulundu. Bodnar, Temmuz’da Litvanya'da yapılacak olan NATO zirvesinin Ukrayna için önemini posta.com.tr’ye anlattı.
Elif Bayram / Posta.com.tr - Çernobil'den sonra Avrupa'nın gördüğü en büyük felaket olarak adlandırılan Kahovka Barajı'nın yıkılması binlerce kişiyi olumsuz etkiledi. Herson bölgesinde evler su altında kaldı. Sele kapılan eşyalar ve evlerin çatıları Odessa plajında kıyıya vurdu. Ukrayna ordusu saldırının Rus güçleri tarafından gerçekleştirildiğini belirtiyor. Rusya ise faciadan Ukrayna’yı sorumlu tutuyor. Peki önümüzdeki günlerde Ukrayna’yı ve diğer ülkeleri neler bekliyor? Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Vasyl Bodnar, Kahovka Barajı'ndaki son durumu anlatarak Karadeniz’deki yaklaşan tehlikeye dikkat çekti.
Ukrayna'daki baraj patlamasının sadece Ukrayna’yı değil diğer ülkeleri de etkileyeceğini belirten Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Vasyl Bodnar, “Bizim elimizde olan kanıt ve verilere göre Kahovka Barajı'nı 6 Haziran'da patlatan Rusya’dır. Bu patlama Çernobil'den sonra en büyük insani felakete yol açtı. Özellikle Karadeniz’e kıyısı olan ülkeler tehlikenin bizzat farkına varacak ve sonuçlarını maalesef yaşayarak görecekler. Yaşanan bu felaket Karadeniz’in ulaşım ve ticaret için kullanımında denizciliğe büyük bir darbe vuracak” dedi.
Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Vasyl Bodnar
Bodnar, bölgedeki tarım arazilerinin kullanılamaz hale geldiği için yakın gelecekte gıda riskiyle karşı karşıya kalınabileceği uyarısında bulundu:
“GIDA PİYASASI HAREKETLENDİ”
Kahovka facianın hemen ardından tahıl fiyatlarında yüzde 3’lük bir artış yaşandı. Gıda piyasası hemen hareketlendi. Gıda pazarındaki birçok ülke bu durumdan olumsuz etkilenecek. Çünkü patlamanın ardından sular altında kalan Herson bölgesi Ukrayna tarımının büyük bir kısmını karşılıyordu. Buradan toplanacak hasatla yurt dışına gıda ihracatı gerçekleşiyordu. Kahovka Barajı’nın yıkılmasıyla ekili alanlar sular altında kaldı. Ukrayna’nın dünya tahıl üretiminde önemli bir rolü olması sebebiyle Kahovka Barajı’nın yıkılması dünyada gıda krizi tehdidi oluşturabilir.
KAHOVKA BARAJI’NDA SON DURUM
Bodnar, “Kahovka Barajı’nın patlamasıyla 80’den fazla yerleşim yeri sular altında kaldı. Burada 40 binin üzerinde insan yaşıyordu. Bu facia sonrasında 100 binin üzerinde sivil, içme suyuna erişimde zorluk çekiyor. Ukrayna olarak tahliyelere ilk günden başladık ve yaklaşık 17 bin vatandaşımızı tahliye ettik. Çalışmalara devam ediyoruz” diye konuştu.
“DİPLOMATİK DESTEĞE İHTİYACIMIZ VAR”
Kahovka Barajı’nın yıkılmasının büyük bir tahribata neden olduğunu dile getiren Bodnar, “Bu büyük faciadan sonra Ukrayna olarak insani, manevi ve diplomatik desteğe ihtiyacımız var. Patlamanın sonucu tahrip olan barajın ve hidroelektrik santralin tekrar yapılması 1 milyar dolara ve 5 yıla mal olacak” ifadelerini kullandı.
Kahovka Barajı yıkımının çevre felaketine yol açtığının altını çizen Bodnar, “Ekolojik açıdan çok büyük bir katliam” diyerek yaşananları anlattı:
“BÜYÜK BİR KATLİAMLA KARŞI KARŞIYAYIZ”
Bu olayın insani boyutunun dışında bir de ekolojik boyutu var. Su seviyesinin azalmasıyla beraber kıyıya vuran balık sürülerini gördük. Yerleşim yerleri sular altında kalınca hayvanlar boğularak öldü. Sosyal medyada insanların hayvanları kurtarmaya çalıştığına dair üzücü videolar izledik. Koskoca hayvanat bahçesindeki bütün vahşi hayvanların sular altında kalarak öldüğü haberlerini aldık. Ekolojik açıdan çok büyük bir katliamla karşı karşıyayız.
Bodnar, savaşla birlikte tüm dünyanın değiştiğini vurgulayarak, Ukrayna-Rusya savaşının son durumunu anlattı:
Ukrayna-Rusya savaşının ne kadar korkunç ve büyük bir savaş olduğunu tüm ülkelerin fark etmesi gerekiyor. Bu savaş İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Avrupa'da yaşanan en büyük savaş. Binlerce insan savaşta hayatını kaybetti. Milyonlarca kişi evini terk etmek zorunda kaldı. Trilyonlarca dolar altyapıya zarar verildi. Savaşta gelinen son noktada hem ekonomik hem de insani açıdan çok büyük zararlar söz konusu. Ukrayna'yı mayınlardan temizlemek için onlarca yıla ihtiyacımız olacak.
“TÜRKİYE’NİN ARABULUCULUK FAALİYETLERİNİ BAŞARILI BULUYORUZ”
Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Bodnar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sürece ilişkin yaptığı çalışmalardan bahsederek teşekkürlerini iletti.
Bodnar, “Türkiye’nin arabuluculuk faaliyetlerini başarılı buluyoruz. Ukrayna- Rusya savaşı sürecince Ukrayna’nın savunma sanayi gücünü sadece Türkiye fark etti. Bizim hedefimiz Ruslar tarafından işgal edilen topraklarımızı özgürleştirmek. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a güven mektubumuzu kabul ettiği ve savaşın sonlanması için yaptıkları için teşekkür ediyoruz. Türkiye 100 yıl önce nasıl düşmana karşı koyarak savaştıysa biz de yapabiliriz diye düşünüyoruz. Türkiye’nin hem bağımsızlık mücadelesindeki başarısı hem de uluslararası arenadaki diplomasi başarısı bizim için örnek teşkil ediyor. Türkiye’nin uyguladığı diplomasi adımlarını önemli buluyoruz. Bu konuda Türkiye’yi örnek alıyoruz.” dedi.
“NATO GEÇ BİLE KALDI”
“11-12 Temmuz’da Litvanya'da yapılacak olan NATO zirvesinden Ukrayna için beklentileriniz nedir?” sorusuna yanıt veren Bodnar, “NATO Ukrayna'yı üye olarak kabul etmek için geç bile kaldı” diyerek NATO zirvesinin önemini anlattı:
NATO konusu bu savaş için çok önemli. Rusya, Ukrayna’nın NATO’ya üyeliğini önlemek için bu işgal savaşına başladı. Ukrayna NATO’nun üyesi olmadığı için ve gri güvenlik bölgesinde bulunduğu için bunlar oldu. Ukrayna ne Batı İttifakı’ndaydı ne de Rusya ile ittifak kurmak istiyordu. Rusya Ukrayna’yı hiçbir ittifak üyesi olmayan, savunmasız bir devlet olarak gördüğü için saldırdı. Bu noktada Rusya’ya verilecek en güzel cevap, Ukrayna’nın NATO'ya kabul edilmesi olur.
NATO zirvesinin Ukrayna-Rusya savaşında kalıcı bir savaşın sağlanmasında önemli rol oynayacağını belirten Bodnar, “Ukrayna için bu savaşta kalıcı bir barışın oluşmasındaki temel şartlarından biri, Ukrayna'nın NATO’ya üyeliğidir. Bu zirvede özellikle Ukrayna’nın entegrasyonu ve üyeliği için hareket planı ve stratejik bir anlayışın dile getirilmesini umuyoruz. Günümüz şartlarında biz NATO’yu savunma amaçlı olan bir ittifak olarak görüyoruz. Eğer Rusya, Ukrayna’da durdurulamazsa sıradaki hedefleri diğer Avrupa ülkeleri olabilir” şeklinde konuştu.
“KARADENİZ BÖLGESİNDE GÜVENLİĞİN GARANTİSİ”
Ukrayna’nın NATO üyeliğinin olumlu etkiler yaratacağının altını çizen Bodnar, sözlerine şöyle devam etti:
Barışın tesis edildiği güçlü bir Ukrayna, Karadeniz bölgesindeki istikrarın ve güvenliğin garantisi olacaktır. Savaş zamanı Ukrayna savunma sanayisini çok geliştirdi. Şu an için bu durumun farkına varan ve bu konuda lider olan tek ülke Türkiye. Uzun vadede NATO’nun diğer üyelerinin de Ukrayna’nın savunma sanayi potansiyelinin farkına varıp stratejik iş birliği için adım atacağını düşünüyoruz. NATO 2008’de verdiği sözleri tutmuş olsaydı hem Gürcistan’da hem de Ukrayna’da bu savaşlar yaşanmazdı. Ukrayna NATO üyesi olsaydı bugün küresel gündem farklı olurdu.
TÜRKİYE’DEKİ UKRAYNALILARIN SAYISI 22 BİN
Bodnar, Ukrayna'daki savaş nedeniyle Türkiye'ye gelen Ukraynalı vatandaşların Türkiye'ye adaptasyon süreçlerinin nasıl ilerlediğini adım adım anlattı.
Göç İdaresi’nin paylaştığı verileri aktaran Bodnar, “Savaşın ilk gününden itibaren Türkiye’ye gelen Ukraynalıların sayısı yaklaşık 850 binin üzerindeydi. Bunların büyük çoğunluğu üçüncü ülkelere ve Ukrayna’ya geri döndü. Şu an Türkiye’de 22 bin Ukrayna vatandaşı bulunuyor. Bunların çoğu eğitim ve iş hayatına devam ediyor” dedi.
Bir diğer konunun savaşta Ukrayna’dan Türkiye’ye tahliye edilen yetim çocuklar olduğunu dile getiren Bodnar, “Yetim çocukların tahliyesi ve ihtiyaçlarının karşılanması konusunda birçok Türk kurumu ve çalışanlarıyla iş birliği yaptık. Bu noktada Türk dostlarımıza hızlı çözüm üretmeleri ve yardımseverlikleri için teşekkür ediyoruz” diye konuştu.
Ukraynalıların adaptasyon süreçlerinde sigorta, ikamet ve sağlık gibi konularda ana çatının büyükelçilik olduğunu belirten Bodnar, “Ukraynalı savaş mağdurlarının İçişleri Bakanlığı’nın ilgili kurumlarıyla ve burada bulunan Ukraynalı derneklerle iletişim kurmalarını sağlayarak koordinasyonu sağladık. Ukraynalı savaş mağdurlarına savaşın izlerini unutturmak için çalışmalar yapan Kuşadası Yabancılar Meclisi de onlardan biriydi. Türkiye’ye gelen Ukraynalılara bir anket yaptık ve tablo hazırladık. Temel ihtiyaçlarını ölçmek için eğitim, sağlık, barınma ve gıda gibi talepleri aldık. Büyükelçiliğimiz çatısında çok ciddi miktarda insani yardım topladık. Yardımların büyük bir kısmını Ukrayna’ya gönderdik. Aynı zamanda bu yardımların Türkiye’de bulunan Ukraynalı savaş mağdurlarına ulaştırılmasını sağladık” ifadelerini kullandı.
“TÜRK GAZETECİLERE TEŞEKKÜRLER”
Bodnar, Ukrayna-Rusya Savaşı'nın Türk medyasındaki yansımalarını şu sözlerle değerlendirdi:
Savaşın ilk günlerinde büyükelçilik binamız adeta basın merkezine dönüşmüştü. Her 2 saatte bir açıklamalar yapıyorduk. Büyükelçilik olarak yüzlerce Türk gazetecinin Ukrayna’ya gidip sahadan bilgileri paylaşmasına aracı olduk. Savaş ortamından en çok kadınlar ve çocuklar etkilendi. Sizler de Posta.com.tr olarak savaşın izlerini unutmaya çalışan Ukraynalı savaş mağdurlarının yaşadıklarını haberleştirdiniz. Bu noktada yaşananları dünyaya ve Türkiye’ye aktardığınız için teşekkür ederiz.
Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Bodnar, bu süreçte büyük bir sorumlulukla görevini sürdürdüğünü ve Türkçe öğrenmeye başladığını da söyledi.