Giriş
Uzman isim uyardı: Kızamık vakaları on kat arttı! Aileler pandemi sonrası aşılara kuşkuyla bakıyor
Koronavirüs pandemisinde artan aşı karşıtlığı çocukların aşılanma oranlarının düşmesine ve kızamık vakalarının yeniden ortaya çıkmasına neden oldu. Son dönemde vakaların artmaya başladığına dikkat çeken Doç. Dr. Ayşe Kaman, “Kızamık vakaları on kat arttı. Özellikle sosyal medyada artan aşı karşıtı söylemler vakalarda artışa neden oldu” diyerek uyarılarda bulundu.
Elif Bayram / Posta.com.tr - Son dönemde kızamık vakalarındaki artış endişe yaratmaya devam ediyor. Kızamık, uzun zamandır hayatımızda olmayan bir bulaşıcı hastalık olarak biliyor. Pandemi sonrasında artan aşı karşıtlığı kızamık vakalarını da etkilemeye devam ediyor.
Günümüzde bir ebeveyn bütün aşıları reddedebilirken, bir diğeri yalnızca belirli bir aşı ile ilgili endişelere sahip olabiliyor. Bazı ailelerse tüm aşılara kuşkuyla bakabiliyor. Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ayşe Kaman, artan kızamık vakalarıyla ilgili çocukluk çağı aşılarının ihmal edilmemesi gerektiğini söylüyor.
EN YÜKSEK SEVİYEYE ULAŞTI
Kızamığın salgınlara neden olabilen ani başlangıçlı, oldukça bulaşıcı bir hastalık olup olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Ayşe Kaman, “Ülkemizde kızamık vakaları hızla artmaya başladı. 2013’te toplam 7405 vakanın bildirildiği bir salgın yaşanmıştı. Devam eden göçmen aşılamaları sayesinde vaka sayısı sonraki yıllarda azalmış ve 2016 yılında 9 vaka ile tekrar en düşük seviyesinde bildirilmişti. Aşılanma oranlarının azalması ile tekrar vaka sayıları artış gösterdi ve 2019 yılında 2904 vaka ile en yüksek seviyeye ulaştı. Ülkemizde kızamık vakaları 2019’dan sonra on kat artış göstermiştir. Koronavirüs pandemisi sonrasında dünya genelinde devam eden vakalar, kızamığın dünyanın her bölgesinde tehdit olabileceği anlamına geliyor” dedi.
SOSYAL MEDYADA AŞI KARŞITLIĞI
Çocukların aşılanmasının son derece önemli olduğunu ifade eden, Doç. Dr. Ayşe Kaman, “Covid-19 aşılamasında meydana gelen bazı tereddütler diğer aşıların da reddedilmesine neden oldu. Özellikle sosyal medyada artan aşı karşıtı söylemler nedeniyle bu artışın yaşandı. Çocuklarına aşı yaptırmak istemeyen ailelerin sayısı; 2011’de 18, 2013’te 980, 2015’te 5 bin, 2016’da 12 bin, 2018’de 23 bin olarak karşımıza çıkıyor. Covid-19 öncesi dönemde de olan aşı karşıtlığı pandemi sonrasında halen devam ediyor. Aşı tereddütü nedenleri kişiden kişiye oldukça değişiyor. Örneğin, bir ebeveyn bütün aşıları reddedebilirken bir diğeri yalnızca belirli bir aşı ile ilgili endişelere sahip olabilir; bir başkası tüm aşılara kuşkuyla bakabiliyor” diye konuştu.
Doç. Dr. Ayşe Kaman, Türkiye’de daha önce çok az sayıda olan aşı reddi olgularının 2015 yılından sonra artış gösterdiğini söyledi.
“Dünya Sağlık Örgütü tarafından dünya genelinde kızamık aşılama kapsayıcılığının, Covid-19 salgınının başlangıcından bu yana belirgin bir şekilde azaldığı bildirilmektedir. Aşı karşıtlığının yanı sıra dünya genelindeki aşı kapsayıcılığındaki düşüşlerin nedeni; Covid-19 nedeniyle aşılama faaliyetlerinde meydana gelen kesintilerdir. Bu durum hastalığa duyarlı çocukların, sağlık sistemindeki aşırı yük nedeniyle sağlık bakımına ulaşımını zorlaştırdı ve aşılanma oranları düştü.”
"HIZLA İLERLİYOR, ÖLÜMLE SONUÇLANABİLİYOR"
Hastanelerde giderek artan kızamık vakalarının bildirildiğini ifade eden Doç. Dr. Ayşe Kaman, “Son günlerde ülkemizde artan kızamık vakalarının yanı sıra solunum yolu enfeksiyon hastalıkları da arttı. Özellikle solunum yolu virüsleri ve bunu takip eden bakteriyel enfeksiyonlar hastalar hastaneye geliyor. Hastalarda orta kulak enfeksiyonları ve bunların komplikasyonları, zatürre, kızıl gibi enfeksiyonları sıkça görüyoruz. Ayrıca hızlı ilerleyen ve maalesef ölümle sonuçlanabilen invazif grup A streptokok enfeksiyonları da bizim de içinde olduğumuz bazı hastanelerde bildirilmektedir” ifadelerini kullandı.
