Zihin SağlığıKalp ve beyin düşünüldüğünden daha 'bağlantılı'

Kalp ve beyin düşünüldüğünden daha 'bağlantılı'

Paylaş
Kalp ve beyin düşünüldüğünden daha 'bağlantılı'

Cambridge'li araştırmacılar, depresyon semptomları ve kalp hastalıkları arasında bağlantı keşfetti. Buna göre, depresyon belirtileri gösterenlerin kalp hastalığına yakalanma veya felç geçirme olasılığı daha yüksek.

Cambridge Üniversitesi’nden bilim insanları, daha önce kalp ve dolaşım hastalığı olmayan ve iki ayrı çalışmaya kaydolmuş yarım milyon kişinin sağlık kayıtlarını analiz etti.

Haberin Devamı

Katılımcılardan ruh hallerini değerlendirmeleri istendi ve 1-2 hafta içinde depresyon belirtisi gösterip göstermedikleri soruldu. Katılımcılar, verdikleri yanıtlara göre 5 gruba ayrıldı.

Araştırmacılar, en şiddetli depresyon semptomlarını bildiren kişilerin, kalp hastalığı veya felç geçirmiş olma ihtimalinin daha yüksek olduğunu saptadı.

Araştırmacıların yararlandığı çalışmalardan biri, veri bankası UK Biobank’ın 2006 ve 2010 arasında yürüttüğü, 401 bin 219 katılımcıyı içeren çalışmaydı. Bu katılımcılardan semptomlarına en yüksek puanı verenlerin bulunduğu grupta bin kişiden 21’inde kalp hastalığı, 15’inde felç görülürken, en düşük puanları veren grupta bin kişide 14 kalp, 10 da felç vakasına rastlandı.

Haberin Devamı

Diğer çalışma ise Emerging Risk Factor Collaboration isimli konsorsiyumun 1960 ve 2008 arasında yürüttüğü araştırmaydı. Avrupa ve Kuzey Amerika'da yürütülen ve 162 bin 36 kişiyi içeren çalışmadan da benzer sonuçlar elde edildi.

Cambridge Independent’ın aktardığına göre, söz konusu risk artışı; yaş, cinsiyet, sigara kullanımı, diyabet öyküsü, kan basıncı, vücut kitle indeksi ve kolesterol seviyeleri gibi kalp hastalığı ve felçle bağlantılı faktörler dikkate alındığında da mevcuttu.

Cambridge Üniversitesi’nde araştırmacı Profesör Emanuele Di Angelantonio, “Bu, depresyonla ilgili hislerin, bireylerin gelecekte kalp hastalığı veya felç geçirme ihtimaliyle ilişkili olduğuna dair şimdiye kadarki en büyük kanıt” dedi.

Diğer yandan gözlemlenen risk artışı az miktarda ve bulgular, bulmacanın sadece bir parçası. Şimdi, bu ilişkinin nedensel olup olmadığını ve ardındaki biyolojik potansiyeli anlamak için daha fazla araştırma yapmamız gerekiyor.