Psikoza yol açan bağımlılık: Uyuşturucu!
Düşünce ve duyuların ağır oranda bozulması olarak tanımlanabilecek psikoz, pek çok nedenle ortaya çıkabiliyor. Her ne kadar özellikle şizofreni, bipolar bozukluk ve ağır klinik depresyon ile ilişkilendirilse de farklı psikolojik ve fiziksel durumlarda da ortaya çıkabiliyor. Bunlardan biri uyuşturucu madde kullanımı. Psikoz, kişinin davranışlarının vahşileşmesine yol açıyor. Psikoz genellikle ağır akıl hastalığı semptomlarından biri ancak uyuşturucu bağımlılığı da psikoza yol açabiliyor.
Daha önce Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Alkol ve Madde Tedavi Merkezi olan AMATEM'de bağımlılıklar üzerine çalışan Psikiyatri Uzmano Prof. Dr. Kültegin Ögel, uyuşturucu madde kullanımına bağlı olarak psikoz adı verilen akıl hastalığının ortaya çıkacağını belirtiyor ve bu hastalık sonucu vahşi davranışların gelişmesiyle ilgili uyarılarda bulunuyor.
Düşünce ve duyuların ağır oranda bozulması olarak tanımlanabilecek psikoz, pek çok nedenle ortaya çıkabiliyor. Her ne kadar özellikle şizofreni, bipolar bozukluk ve ağır klinik depresyon ile ilişkilendirilse de farklı psikolojik ve fiziksel durumlarda da ortaya çıkabiliyor. Bunlardan biri uyuşturucu madde kullanımı.
Psikozun özellikle amfetamin ve metamfetamin kullanıcılarında daha sık rastlandığını belirten Prof. Dr. Ögel; “Son yıllarda ülkemizde bu iki yasadışı maddenin kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte, maddeye bağlı psikozların sayısı da artış gösterdi. Bu süreçte psikotik hastaların tedavi ve takibinin yapılması oldukça önemli” diyor.
“İLK KEZ MADDE KULLANMA YAŞI 16”
“Madde Bağımlılığı Araştırma Sonuçları”na göre ilk kez madde kullanmaya başlama yaşı ortalaması 16, tedaviye başvurma yaşı ortalaması ise 24. Yani madde kullanmaya başlandıktan ancak 8 yıl sonra tedaviye başvuruluyor.
Prof. Dr. Ögel, bu sürenin erkene alınmasının tedavinin başarısı ve görülen zararların önlenmesi veya azaltılması açısından çok önemli olduğunu belirtiyor.
Bağımlılık, tedavisi oldukça zor ama tedavi edilebilen bir hastalık. Bizim sürekli bu aşamaları gözlemlememiz ve toplumda ne olup bittiğini takip etmemiz gerekiyor. Son yıllarda klinik gözlemlerimize göre de bağımlılık oldukça artmış durumda. Bağımlı bir kişi maddeyi 12 ay süresince kullanmazsa o zaman ‘iyileşmiştir’ diyebiliyoruz.
TEDAVİ SÜRECİ ZOR OLSA DA MÜMKÜN!
Rehabilitasyon merkezlerinin yeterli sayıda olması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Ögel, “Bağımlılıkla mücadelede rehabilitasyon merkezlerinin sayısının artırılması gerek. Tedavi süreci zor olsa da mümkün. Bağımlılıkta nitelikli ve yoğun bir tedavi gerekiyor” diyor.