Yurdumun şairleri (04.07.2023)
En beğendiğiniz şiirinizi renkli bir fotoğrafınızla birlikte bize yollayın gazetede yayınlayalım. Şiirin uzunluğu 4 kıtayı geçmesin. Adınızı, soyadınızı, kaç yıldır şiir yazdığınızı eklemeyi unutmayın. Şiirinizi ithaf ettiğiniz biri varsa onun da adını yazın. POSTA GAZETESİ ‘YURDUMUN ŞAİRLERİ’ 100. Yıl Mah., 2264. Sok., Demirören Medya Center No:1, Bağcılar / İstanbul e-mail: sair@posta.com.tr
ÜŞÜRÜM
Gün gelir umudun bittiği olur
Gözlerin beddua ettiği olur
Yaz gününde buzun tuttuğu olur
Gönül ağlar, hasret yakar, ten üşür
Turnalar baharı getirdiğinde
Sonbahar yeşili bitirdiğinde
Divane aklını yitirdiğinde
Dostlar gider, aşklar biter, can üşür
Şimdi çok uzakta anılar vurgun
Rüzgârlar asude, nehirler durgun
Takvimler uyuşuk, saatler yorgun
Yıldız söner, şafak küser, tan üşür
Günlerim kederli, yastadır halım
Rüzgâr vurdu gayri kırıldı dalım
Dört omuz üstünde gidince salım
Dua diner, hasret biter, can üşür
Leventer Dönmez Mersin Aydıncık’ta yaşıyor.
AĞIR GELİYOR
Tartar mı terazi bu kadar yükü
Darası yükünden ağır geliyor
Kimse tanımıyor nerenin dükü
Kürkü gövdesinden ağır geliyor
Çıkıyor tezgaha pazar kuruyor
Garibanı arkasından vuruyor
Abdestsiz, gusülsüz namaz kılıyor
Ameli imanından ağır geliyor
Hep ön yargılıdır, peşin yükümlü
Kültürü yok ama baya bakımlı
Bazı spor giyer, bazı takımlı
Çulu havasından ağır geliyor
Tıkınır durur hep, ağzı boş durmaz
Edep erkan boşver yolu da bilmez
Çok namazlar kılar hiç abdest almaz
Gecesi gündüzünden ağır geliyor
Vasıf uzatma sözünü bitir
Gerçekleri gör de aklını yitir
İstersen elini kanıma batır
Suçu cezasından ağır geliyor
Vasıf Şentürk Mersin’de yaşıyor.
SOSYAL MEDYA TUFANI
Birbirimizi bir arada hiç görmeden
Aşkımız daha ağlarını bile örmeden
Sanki her şey tamammış gibi
Saçma sapan yaşarız ilişkimizi
Sosyal medyada filizlenen aşk
Uyurken rüyada görünen düş gibidir
Karanlığın peşinden doğar ya şafak
Gece bir leke gibi silinir
Hiç durmadan aşkım canım dersin
Katmerli sözcükleri seferber edersin
Ortada ne aşk vardır, ne de sadakat
Sevmek bu kadar ucuz mu heyhat
Şimdi nerede o masum aşklar
Beklerdik jeton kulübeleri önünde
Vurulsak bile tez iyileşirdi yaralar
Hep samimiyet vardı gönüllerde
Tüfek icat oldu, mertlik bozuldu
Bundan ne farkı var sosyal medyanın
Her tıklama aleyhimize koz oldu
Ekmeğine yağ sürdük şeytanın
Gelin dostlar özümüze dönelim
Facebook, whatsapp karanlığa gömelim
El ele tutunup vapurun güvertesinde
Martılara simit
Güvercinlere yem atalım Eminönü’nde
Mektuplar yazalım badem ağaçları altında
Rakı balık söyleyip Galata Köprüsü’nde
Gülüp geçelim bu hayat komedyasına
Cahit Yıldız Aslen Sinoplu. İstanbul’da yaşıyor.
MOR SAKSIDA
Sustur şu şarkıyı
Yoksa kalbim yere kapaklanacak
Bedenim salınır yaprak misali
Mor saksıda
Hapsetme
Pencere kenarlarında
Bırak kaldırımlara düşeyim
Bilinmedik sokaklarda
Sürükleneyim hayata
Bir başka saksıda
Açayım gözlerimi
Araksi Karaman 10 yılı aşkındır şiir yazıyor.
GÜZEL KÖYLER
Severdik herkesi köyde
Sevgi vardı her evde
Şimdi sevdiğim nerde
Yazık oldu o köylere
Bir komşu hasta olsa
Başına bir iş gelse
Yardım vardı düşene
Yazık oldu o köylere
Baharlara o yazlara
Türkülere ve sazlara
Sarı saçlı o kızlara
Yazık oldu o köylere
Patosa sap atardık
Bağda bostanda yatardık
Ürettiklerimizi satardık
Şimdi yazık oldu köylere
Sabah kaymak dürüm yerdik
Köyümüzü çok severdik
Sevdamızı hep överdik
Yazık değil mi o köylere
Herkes şimdi şehre göçtü
Kireçli sulardan içti
Sevmeler kayboldu uçtu
Yazık sevdiğim köylere
Hasan kahrolup üzme
Kötülerle hiç gezme
Köyler ne büyük hazine
Yazık oldu hep köylere
Hasan Karaca Ayvalık’ta yaşıyor.
HAYAT
Bazen aşamadığımız engeldir
Bazen çıkamadığımız yokuştur hayat
Bazen söyleyemediklerimizi bir yere yazmak
İçimiz ezilse de, yüreğimiz burkulsa da
Susmaktır hayat
Bazen mutlulukla uzanan bir el
Bazen en ağır sözler gibi
Yüreğimize saplanan bıçaktır hayat
Bazen de herkesten, her şeyden çok uzaklarda
Bizleri kimsenin bulamayacağı
Yerlerde olmak hayat denizlere bakıp
Düşler kurmak, kafa dinlemektir
Hayat bazen de hep çok çok demeyip
Az ile yetinmeyi bilip, her şeye rağmen
Şükredip mutlu olmaktır
Nezir Belgi Bursa’da yaşıyor. Bu şiiri sevgisiz yüreklere ithaf etmiş.
ELİMİZİ ATACAK BİR DAL KALMADI
Geç kaldın Mehrali işlerin yaman
Yoluna bürünmüş bir kara duman
Göklere çıkmış din ile iman
Elimizi atacak bir dal kalmadı
Babadan dua yoktur evlattan itaat
Ellerini aç da bir de Allah’a bak
Yemek yerken aç yatan yetime bak
Elimizi atacak bir dal kalmadı
Umut Allah’tadır, Mehrali umudun kesme
Kaderine küs kimseden küsme
El kötülük yaparsa bari sen yapma
Elimizi atacak bir dal kalmadı
Mehrali altmışından sonra gurbete düşmüş
Kadınlar evi terk etmiş sokağa düşmüş
Terk edilen koca kendinden geçmiş
Elimizi atacak bir dal kalmadı
Mehrali Çiftçi Erzincan’da yaşıyor.
RESİM
Bütün canlılığın üstünde
Yüzünde hep gülümseme
Gözlerin, kulakların
Boyun, posun, endamın
İlk gün olduğu gibi
Her şeyin yerli yerinde
Sen hiç değişmiyorsun
Ben ise geldim gidiyorum
Keyfin yerinde duvardan
Öylece yüzüme bakıyorsun
Bakma bana gayri ciddi
Sen kalıcısın, ben gidici
Gelse yaşım yüz beşe
Etmem bundan endişe
İflah olmaz bir iyimserim
Korkmam ihtiyarlıktan
Korkarım hastalıktan
Aldırmam üçe beşe
İnsani hasletlerimiz
Erozyona uğramış her şeyimiz
Aşklarımız, sevgilerimiz
Biz neysek odur karakterimiz
İnşa etmeliyiz geleceğimizi
Zira orasıdır ebedi yerimiz
İbrahim Satır İstanbul’da yaşıyor.
SONBAHAR
Böyle mi esecekti
Bu mevsimde
Bu rüzgâr
Bütün kuşlar vefasız
Mevsim artık sonbahar
Ne zaman duysam
Bu şarkıyı
Bir hüzün çöker içime
Renkler ayrılır çiçekten
Salkım asmadan
Yaprak dalından
Ayrılık mevsimi bu aylar
Ayrılığın sızısı kalır içinde
Yine aynı hüzzam şarkı
Bütün kuşlar vefasız
Mevsim artık sonbahar
Yalçın Tatlıcı İstanbul’da yaşıyor. 25 yıldır şiir yazıyor.
ZAVALLILAR
Herkes gülerken gözleri ağlayanlar
Yatakta değil de toprakta yatanlar
Cehennem azabındaymış gibi yananlar
Zavallı, çaresiz insanlardır bunlar
Camilerde eli açık dilenenler
Yırtık libaslarına yama dikenler
Aylığı üç yüz lirayla geçinenler
Zavallılara zindan olmuş gündüzler
Eli açık, yardıma muhtaç olanlar
Dertliyse devasını bulamayanlar
Özürlü olup da çalışamayanlar
Zavallı, çaresiz insanlardır bunlar
Mal mülk ve çocuklarını terk edenler
Çaresizlikten çöle göçüp gidenler
Bir gün bile gözleri gülemeyenler
Zavallılara zindan olmuş gündüzler
İbrahim Akbaş İstanbul’da yaşıyor. 30 yılı aşkındır şiir yazıyor.