Yurdumun şairleri (04.08.2023)
En beğendiğiniz şiirinizi renkli bir fotoğrafınızla birlikte bize yollayın gazetede yayınlayalım. Şiirin uzunluğu 4 kıtayı geçmesin. Adınızı, soyadınızı, kaç yıldır şiir yazdığınızı eklemeyi unutmayın. Şiirinizi ithaf ettiğiniz biri varsa onun da adını yazın. POSTA GAZETESİ ‘YURDUMUN ŞAİRLERİ’ 100. Yıl Mah., 2264. Sok., Demirören Medya Center No:1, Bağcılar / İstanbul e-mail: sair@posta.com.tr
GELMESEN DE OLUR
Ben karşıki dağın ardında ağlarken
Sen yoksun yanımda
Kara üstüne kara bağlarken
Sen yoksun yanımda
Daha sonra diyorsan
Daha sonra
Gelmesen de olur
Boşlukta kalıyor açtığım kollar
Sen yoksun yanımda
Çöl ıssızına çıkıyor tuttuğum yollar
Sen yoksun yanımda
Daha sonra diyorsan
Daha sonra
Gelmesen de olur
Dinmiyor, dinmedi gözümün yaşı
Sen yoksun yanımda
Bağrıma düşüyor dünyanın taşı
Sen yoksun yanımda
Daha sonra diyorsan
Daha sonra
Gelmesen de olur
Bana ne gerek yeşil olsa bağlar
Sen yoksun yanımda
Gözümün yaşı ırmak gibi çağlar
Sen yoksun yanımda
Daha sonra diyorsan
Daha sonra
Gelmesen de olur
Kar yağmış gönül dağıma
Sen yoksun yanımda
Yazık oldu gençlik çağıma
Sen yoksun yanımda
Daha sonra diyorsan
Daha sonra
Gelmesen de olur
Ahmet Al Fatsa doğumlu.
YOLCULUK VAR
Ne saadet
Dostlarımın omzundayım
Gidiyorum
Onca çile ve ızdıraptan sonra
Sevgiliye kavuşur gibi
Aşkın şarabına ekmek banar gibi
İlk aşkım da son aşkım da yanımda
İnsan hak ediyor böyle gidişi
Birazdan
Daha da sararacak
Ufukta sönmek üzere güneşin soluk yüzü
Ve ben oynak matem havaları eşliğinde
Etrafımdaki
Canlı ve ağlamaklı gözleri
Gökteki
Parlak ve renkli yıldızlar
Sanaraktan
Sabah rüzgârlarıyla hafifçe titreyen kavaklar
Misali
Hafiften titreyerek toprağa devrileceğim
Ve yepyeni bir hayata
Merhaba
Diyeceğim
Bir şeyle her şey aynı olacak
Osman Akyol İstanbul’da yaşıyor.
AY ŞAHİT
Ve milyonlarca yıldız vardı
Gökyüzünde
Öyle sessiz sedasız tuttum birisini
Işıldıyordu
Ay şahit
Gözlerim kamaşıyordu
Ay şahit
Doluyordu gözlerim
Bir gök denizinde
Kaybolmuş
Küçük bir meteorun rotasızlığında savruldum
Usulca
Ve öfkeli bir akıntı, bir girdap
Kocaman bir kara delik
Ardımda ay şahit
Sessizce tuttum
Öylece sustum, susabildiğim kadar
Hem vardım hem de yoktum
Süleyman Akıllı Kocaeli’de yaşıyor.
YORULDUM
Virane ocağım bacam tütmüyor
Çok uğraştım amma acım bitmiyor
Zalim dosta benim gücüm yetmiyor
El kahrını her gün çektim, yoruldum
Duyurdum ki dostlar hallerim bilin
Perdesiz sazımda tellerim çalın
Ne işi var bilmem gülümde elin
Çaresiz boynumu büktüm, yoruldum
Gam yüklenip, ahlar çekiyor canım
Gurbet eli zorla döküyor kanım
Her gün, dert kederle çevrildi yanım
Başımdan saçları söktüm, yoruldum
Allah’a ayandır çektiğim çile
Dost bildim derdimi ekledim tele
Gözyaşımı her gün dökerim sele
Ağlayıp da yaşlar döktüm, yoruldum
Taze Gülüm; artık sazım çalmıyor
Yaren dediklerim zarım bilmiyor
Ellerin olmuş da yarim gelmiyor
Gelir diye yola baktım, yoruldum
Emin Aktürk Erzurum doğumlu.
BENİ BEN YAPAN YALNIZLIĞIMA
Bazen
Bu şehrin kalabalık sokaklarında yalnızım
Adımlarım kaldırım taşlarını yontar
Bazen de
O kadar çok kalabalığımdır ki
Sanki, kaldırım taşlarının kalbini kırar
Saatleri boğazlarım
Yorgunluktan değil, yalnızlıktan
Dayasam da sırtımı kendi gölgeme
O da sırtını bana dayar
Bir arkadaş, dost gibi
Doğmayan gün, batan güneş gibi
Belki de kalpsizdir ya da dilsiz
Kör veya sağır
Yine de katılır sohbetime
Dinler, gözler, özler
Tıpkı özlediğim gibi, ben gibi
Ya sonra
Masmavi Akdeniz’in ateşten kumsalına akarız
O bana türküler yakar, ben ona içimi açarım
Tıpkı kayalara vuran o hırçın dalgalar gibi
Gözlerimden göçüp giden martılar gibi
Sen gibi, ben gibi, biz gibi
Artık bu kentin sokaklarında koşmaktan yoruldum
Gömsem de beton yığınlarının altına özgürlüğümü
Bir kendime yanarım
Bir de beni ben yapan yalnızlığıma
Ali Kaplan Mersin’de yaşıyor.
SÖZCÜKLER DUDAKLARIMDA DONUYOR
Çoktandır bir şey söylemek istiyorum sana
Nedense her defasında
Sözcükler donup kalıyor dudaklarımda
Bir gün nasıl olsa kendin anlarsın
Bu hep böyle sürecek değil ya
Ne zaman bakıp gülümsesen gözlerime
Dalıp gidiyorum gözlerine ölürcesine
Yaralarıma çare aramıyorum
Derman sende
Her adını anışımda
Bir çiçek büyüyor kalbimde
Gündüzler değişti akşam olmuyor
Geceler değişti sabah olmuyor
Hep bir şey söylemek istiyorum
Sözcükler dudaklarımda donuyor
Desen ki; ben her şeyi anladım
Yaralarını sarmaya geldim senin
İlkin pamuk saçlarını okşardım
Su serperdin şakaklarıma, serin serin
O ki sen gelmedin
Bütün çirkinlikleri seveceğim, seviyorum
Ben sevdikçe onlar güzelleşiyor
Artık sözcükler dudaklarımda donmuyor
Beyaz atıma binip sana geliyorum
Ozan Cahit Yıldız Sinoplu. 45 yıldır şiir yazıyor.
ANILAR
Beni unutma ne olur
Tek başıma okyanusta kalmış
Yelkenli gibiyim
İçimdeki hasretin Vezüv’ün ateş ağzı
Sana güller, laleler, mimozalar getirdim
Hatırlaman için
Ben şimdi; yıkık dökük gönül viranemdeyim
Kapımı aralık bıraktım
Unutmadınsa, gel artık
Anılarda kalmasın güzellikler
Hep yaşansın isterim
Tadı yok inan sen olmadan gurubu seyretmenin
İyi bak şimdi denizlere, yakamozlara
Onlar da sevdamızın yasında, bizsiz öksüz
Yakıyorum gemileri, ne olursun dön artık
İlyas Öztürk İstanbul’da yaşıyor.