Yurdumun şairleri (29.04.2023)

OLMADI İŞTE

Yıkılmış bu gönlün sevda direği
Aradım yıllarca seven olmadı
Boşuna çekmişim ben o küreği
Ummanda yalnızdım gören olmadı
Denizden göründü göz ile kaşlar
Onlara kurdukça döküldü yaşlar
İyiye yorulmuş mahvoldu düşler
Çıkıp da gülümü deren olmadı
Bağrıma bastığım taşlar eridi
Gönlüme aşk değil figan yürüdü
Eskiden cananım belki var idi
Ben yare baktım ya gören olmadı
Bu böyle yürüdü geçti bir zaman
Yorgunluk havası çaldı çok yaman
Baktım ki olmuyor desem de aman
O zaman tükendim, seven olmadı

Mehmet Tayyar Kavuğudurmaz, Kayseri’de yaşıyor.

İHTİYAR

Yıllar geçti başa aklar ekilmiş
Diş kalmamış, alttan üstten dökülmüş
Selvi iken şimdi belin bükülmüş
Topla kervanı da, göç yavaş yavaş
Haniye gençliğin, nerede dünler
Ne çabuk geçti bak, sayılı günler
Hani sevenlerin, hani gönüller
Sıran geldi dede, geç yavaş yavaş
Maziye bakıp da gaflete dalma
Gençliğe gidip de orada kalma
Oflayıp, puflayıp isyankâr olma
Bir sigara yakıp, iç yavaş yavaş
Güvenme parana, servete, mala
Hepsi dünya malı, kime ne kala
Cennette kuş olup konarsan dala
Öterek kanat çırp, uç yavaş yavaş
Gördün ki seneler su gibi aktı
Tansiyon yükseldi, şekerin çıktı
Gelinin, torunun bak senden bıktı
Elini semaya, aç yavaş yavaş

Engin Aydın, Ardahanlı. İstanbul’da yaşıyor.

BULAMADIM

Çeşmelerinden su içtiğim
Her zaman önünden geçtiğim
Elektrik santralini
Aradım da bulamadım
Her zaman arabaya koştuğum
Dağlar, dereler aştığım
Uysallığına şaştığım
Kara gözlü öküzleri bulamadım
Tarlaları tapan düzler
Sürmelenmiş ela gözler
Pantolonlu güzel kızlar
Arkadaşlarımı bulamadım
Koyunları tuza gelir
Aşıkları söze gelir
Dediler Cilavuz’a gelir
Öğretmenlerimi aradım bulamadım
Telli pınardan gelir suyu
Çam koruluktan geçer boru
Mahmut Bey’in sıfır notu
O hocamı da aradım bulamadım
Kiziroğlu’nda çayırımız
Çok keskindir tırpanımız
Halit Ağanoğlu müdürümüz
Onu da makamında bulamadım

Bayram Demirci, İzmit Derince’de yaşıyor. Emekli öğretmen.

DÜNYAM

Dünyam
Bir gittin geri gelmedin
Düşündüm durdum
Avuntularımla avundum, bilemezdin
Dün çıktım dağın başına
El ettim kurduna, kuşuna
Bu kederli kalbim artık düzelmez
Anlık zevkler, heyecanlar bize kalsın
Onlar bir şey değil, onlar yetmez
Gel bana güzelim bu deryada yüzelim
Nasılsa
Akşam olur, sabah olur faniye
Dünyaya gelmişiz nerede, nasıl hani
Dünya
Sitemler hep sana ah, bitmezler
Dünya
Yarat beni baştan
Ruhum ve bedenimle
Dünya
Sana bir gülüş yapacağım göz kırpar gibi
Dünya
Sana bir uçuş yapacağım, balıklama
İşte sana öyle yapacağım
Her yanına incik mıncık takacağım
İntikamımı öyle alacağım
Çocukluğumdaki gibi

Gülhan Erduğrul, 1962 doğumlu. Trabzon’da yaşıyor.

ADINA TÜRKÜLER YAKTIM

Nağmelerde ararken kaybettiğim sevdamı
Aklıma sen gelirsin
Garip gönlüm yaralıyken
Ilk senin hayalin canlanrı gözlerimde
Hatıralarda saklı tutarken resmini
Aklımdan önce gözlerimde canlanır hayalin
Nedenini bilmediğim bir gariplik varken üzerimde
Adına türküler yakarım, gizli gizli
Daha sensiz nereye kadar yaşarım
Allah seni bana bağışlasın

Mehmet Ali Akbaş, İstanbul’da yaşıyor. Şair, yazar.

ARTIK SANA DARGINIM

Artık sana dargınım
Yıllardır sana aşığım
Seni hiç kırmadım
Dün yüzüme bakmadın
Artık sana dargınım
Adımı anmaz oldun
Yanıma gelmez oldun
Yeni sevgili buldun
Artık sana dargınım
Çocuklar gibi gülerdik
Sahillerde gezerdik
Biz ayrılmayız derdik
Artık sana dargınım
O temiz sevgi bitti
Tüm anılar yitip gitti
Seni kim vefasız etti
Artık sana dargınım

Recep Kazan, Düzce’de yaşıyor. Edebiyat öğretmeni.

ÇOCUK BAYRAMI

Geldi yine 23 Nisan
Sevinmez mi hiç insan
Çocuk bayramı bugün
Türk çalış ve övün
Atamız armağan etti size
Çocuklar unutmayın
Türkiye’nin egemenliğini
Kimseye kaptırmayın
Çocuklar size güveniyoruz
Sizler yaşatacaksınız
Diye çok övünüyoruz
Egemenlik bayramı
Millete kutlu olsun
Atamız’ın armağanı
Çocuklar mutlu olsun

Nermin Kavaloğlu, 84 yaşında. Ev hanımı.