Beştepe'de ‘acil’ müsilaj toplantısı! Hızla ilerliyor, oraya kadar ilerledi…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Marmara Denizi’nde görülen müsilaj sorununun çözümü için Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) oluşturduğu akademik heyetin katılımıyla düzenlenen toplantıya başkanlık etti. Toplantının ardından bildirge yayınlandı. İşte müsilaj kabusu ile ilgili son dakika gelişmeleri...
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki toplantıda, denizlerdeki müsilaj sorununun çözümüne yönelik bilimsel yöntemler masaya yatırıldı. Erdoğan, YÖK Başkanı Yekta Saraç başkanlığındaki uzman akademik heyetin müsilaj konusundaki bilimsel araştırmalarını ve çözüm önerilerini tek tek dinledi.
Müsilaj sorununu ilk andan itibaren yakın takibe aldıklarını kaydeden Erdoğan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı, TÜBİTAK’ı ve diğer ilgili kurumları hemen harekete geçirdiklerini ifade etti. Denizdeki gelişmeler mercek altına alınırken, karada da tüm atık su ve katı atık tesislerinde denetimlere hız verdiklerini anlatan Erdoğan, “Yine birkaç gün önce bilim insanlarımızın, kurum temsilcilerimizin, sivil toplum kuruluşlarımızın ve belediye yetkililerinin katılımıyla geniş kapsamlı bir istişare toplantısı Kocaeli’nde düzenlendi. Marmara Denizi Koruma Eylem Planımızı da milletimizle paylaştık. Deniz temizliğine ilişkin genelgemizi de Marmara’daki illerimize gönderdik. Salı günü itibariyle birçok farklı bölgede karadan ve denizden temizlik çalışmalarına başlandı” dedi. Toplantıda, müsilaj sorunu ve çözümü üzerine uzman akademik heyet tarafından oluşturulan bilimsel değerlendirme raporu da Erdoğan’a sunuldu.
BİLDİRGE YAYIMLANDI
Toplantının Sonuç Bildirgesi’nde ise acil durum önerilerinin yanı sıra eğitim ve araştırma ile ilgili öneriler de yer aldı. “İnsan kaynaklı tehditlerin yoğunluğu ve dağılımı şu anda insanlık tarihinde görülmemiş seviyelere ulaşmış durumdadır” denilen bildirgede, artan müsilaj sorununun nedenleri “Marmara Denizi’nin bir iç deniz olması, dar geçitli boğazlar ile diğer denizlerle bağlantısının kısıtlı olması, bölgedeki artan nüfus yoğunluğu, yeterli düzeyde arıtılmayan ve deşarjları kısmen kontrolsüz yürütülen evsel ve endüstriyel atıklara maruz kalması, deniz tarama ve boşaltma faaliyetleri ile kıyı dolgu alanlarına bağlı habitat kaybı, aşırı ve kontrolsüz avcılık ve iklim değişikliğine bağlı deniz suyu sıcaklıklarının artması” olarak sıralandı. Ayrıca acil önerilerin hayata geçirilmesi için bir İzleme Komitesi’nin oluşturulması istendi. Bildirgedeki acil çözüm önerileri şöyle:
- Marmara Denizi’nin tüm çevresi belli bir plan dahilinde “koruma bölgesi” olarak ilan edilmelidir.
- Balıkçılık sektörünün yaşadığı güçlükler ivedilikle takip edilmelidir.
- Boğazda meydana gelebilecek kazalara karşı eylem planlarının oluşturulmalıdır.
- Atık suların arıtıldıktan sonra denize geri verilmemesi ve sulamada kullanılması sağlanmalıdır.
- Karasal kökenli girdiler, ileri biyolojik arıtımdan geçirildikten sonra derin deşarj yapılmalıdır.
- Müsilajın zamansal ve mekânsal dağılımı belirlenerek, Marmara kıyılarındaki hareketli platformlarla reaktif oksijen dozlamasının araştırılarak yapılması temin edilmelidir.
- Mevcut arıtma tesislerinin ileri arıtım teknolojileri ile entegrasyonu sağlanmalıdır.
- Konu ile ilgili bir İzleme Komitesi kurulmalıdır.
SALYA SOROS'A ULAŞTI
Kuzey Ege’nin incisi sayılan turizm bölgelerinde ikamet eden dalgıç ve balıkçılar, Marmara’da korkunç görüntülere neden olan müsilaj kirliliğinin Çanakkale Boğazı’ndan Ege Denizi yönüne doğru akmaya devam ettiğini dile getirirken, elde ettikleri görüntüleri Milliyet ile paylaştı.
Saros Körfezi’nde 11 yılı aşkın süredir dalgıçlık yapan Melikcan Yenişen, müsilaj kirliliğinin Çanakkale Boğazı’ndan geçerek, akıntı ile birlikte Saros kıyılarına ulaştığını belirtirken, “Müsilaj tabakaları suyun 20 metre altında görülüyor. Maalesef mercan ve kabuklu canlılara salya bulaştığını tespit ettik. İnsanlar Marmara’da deniz yüzeyini görüyor ancak Saros’daki sıkıntı deniz tabanında yaşanıyor.
'HER ŞEYİ ÇEKİYOR'
Çok farklı akıntı yönleri olduğundan Çanakkale Boğazı’ndan çıkan salya, adalardan Sraos’a doğru akmaya devam ediyor. Suyun altındaki kaya, yamaç veya taşa yapışan müsilaj, suyun içinde adeta mıknatıs gibi birikim oluşturuyor. 11 yılda 6 bin dalış yaptım. Bizim bölgede tabak gibi mercanlar vardı ama artık tükenmiş durumdalar” dedi.
ÖBEK ÖBEK KİRLİLİK
Bozcaada’da kaptanlık yapan Metin Doğan da, Marmara kaynaklı müsilajın adanın kıyı bandında değil, açık denizde toplandığını belirterek, “Kılıç avına çıktığımızda ağlarımız müsilajla dolmaya başladı. Kirlilik ağları bile etkiliyor. Bozcaada kıyı bandında salya kirlilği oluşmadı ancak açığa çıktıkça öbek öbek kirlilikler gözümüze çarpıyor. Gerekli önlemler alınmazsa bugünümüzü bile mumla ararız” diye konuştu.
Gökçeada sakinlerinden dalış hocası Selim Konya ise, şunları söyledi: “Suyun dibine indikçe bulanıklık olduğunu görüyoruz. Azalma olsa da salyalar devam ediyor. Geçmişte Nisan, Mayıs aylarında bizim bölgede çok hafif salya öbekleri görürdük ama bu yıl ortaya çıkan tablonun benzeri daha önce hiç olmadı.”
GELECEK KARANLIK
İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Enstitüsü’nden Prof.Dr.Cem Gazioğlu ise Marmara Denizi’ni kaplayan deniz salyasını Çanakkale Boğazı Ege’ye de aktığını belirterek, “Gökçeada’nın güneyinde ilerleyen bir kitle söz konusu. Ege Denizi’nin eko sistemi Marmara kadar bozulmadığından benzer müsilaj etkisi olmayacaktır ancak bir şekilde doğal denge hasar alıyor. Maalesef gelecek karanlık” dedi. (Milliyet)
- Sevgi İzi nedir? Sevgi İzi başvurusu nereden ve nasıl yapılır? Kayıpların bulunması için Sevgi İzi projesi
- 'İçinde hazine var' diyen gelip kazıyor! iç Anadolu'daki ilimizin piramidleri
- Kız Kulesi Hikayesi Ve Tarihi: Kız Kulesi Özellikleri Ve Mimarı Yapım Tarihi..
- Kontrolden çıkan araç 7 metrelik istinat duvarından bahçeye uçtu
- 17 yaşındaki Hüseyin, gölet kanalında boğuldu