Tıp dünyasında yeni bir vakanın keşfedilmesini sağladı! Kendine zarar verene kadar hastalığı doktorlar bile bilmiyordu
Donald Dorff, yaşadığı zorlu geceler ve gösterdiği semptomlar üzerine hastaneye gitti. Uzmanlar tarafından yapılan araştırmalar sonucunda uyku davranışı bozukluğu veya RBD adı verilen olağandışı bir hastalık tanısı konan ilk hasta oldu. Tıp dünyasında yeni bir keşfin yolunu açan bu vakanın arkasındaki gerçekler ise oldukça ürkütücü. Peki, bu hastalık neydi? Hangi semptomlarla ortaya çıkıyor? Donald Dorff’un hayatını farklı bir yöne eviren sağlık sorunun tedavisi var mı?
Donald Dorff, rahat bir çocukluk geçirmesine rağmen bir gece işler yolunda gitmedi. Eşini rahatsız edecek boyutta semptomlar göstermeye başlayan Dorff, yeni bir vakanın keşfedilmesinin yolunu açtı. Bu vaka, araştırmacıların dikkatini çekti ve onları önemli bir yolculuğa çıkardı. Semptomlar arasında yüksek sesle bağırmanın, tekme atmanın ve yumruk atmanın yer aldığı bu hastalığın perde arkasında beklenmedik olaylar yaşanıyor. İşte tüm detaylar…
RDB HASTALIĞININ KEŞFİ 80’Lİ YILLARA DAYANIYOR
RBD hastalığının tıp dünyası tarafından keşfedilmesi, Donald Dorff'un 1982 yılında Minneapolis'teki Minnesota Bölgesel Uyku Bozuklukları Merkezi'nde çalışan psikiyatrist ve uyku uzmanı Dr. Carlos Schenck'in hastası olmasıyla gerçekleşti. Dorff, uzun yıllar boyunca yüksek şiddetli ve korkutucu kabuslar görüyordu. Bu duruma daha fazla dayanamayan Donald Dorff, çareyi doktora başvurmakta buldu. 1986 yılında Dr. Carlos Schenck ve birlikte çalıştığı ekibi, yeni keşfedilen uyku bozukluğu hastalığıyla ilgili olarak hazırladıkları ilk makalelerini yayınladılar.
ŞİDDETLİ RÜYALAR BU HASTALIĞIN HABERCİSİ
Donald Dorff, çocukluk döneminde üç erkek kardeşiyle aynı odayı paylaşıyordu. Bu süreç boyunca hiçbir zaman uyku bozukluğu belirtisi göstermedi. Schenck'in örnek çalışması incelendiği zaman Dorff’un düğün gecesinde yüksek sesle konuştuğu, inlediği, dişlerini gıcırdattığı ve küçük hareketler yaptığı ortaya çıktı. Bu durum, hayat arkadaşının endişelenmesine sebep olmuştu.
HASTALIK ONU 41 YIL SONRA BULDU
Donald Dorff, 41 yıl sonra bir anda şiddetli rüyalar görmeye başladı. Bir rüyasında motosiklete binerken başka bir motosikletçi ona çarpmaya çalışıyordu. Bu rüyadan fazlasıyla etkilenen Dorff, duygularını şu sözlerle aktardı:
“Motosikletini tekmelemeye karar verdim ve o noktada karım beni uyandırdı ve şöyle dedi: 'Tanrı aşkına bana ne yapıyorsun?' Dorff, tedavi sırasında Dr. Schenck'e "Çünkü onu çok fena kovuyordum.” şeklinde açıklama yaptı.
'O AN ATEŞ ETMEYE HAZIRDIM'
Başka bir rüyada Dorff, tüfekli bir adamın saldırısına uğruyordu ve karşılık vermeye hazırlanıyordu ki aniden uyandı. Dorff, "Yatağın yanında diz çökmüştüm, kollarımı uzatmıştım, sanki tüfeğimi havada tutuyormuşum ve ateş etmeye hazırdım." dedi.
KENDİNE ZARAR VERDİĞİNDE SOLUĞU KLİNİKTE ALDI
Schenck’in aktardığı bilgilere göre Dorff, bir gece vakit komodinin kenarında durdu ve kendini keserek zarar verdi. Kabusların ve diğer belirtilerin yanı sıra kendine zarar veren Dorff, artık sürecin korkutucu bir boyuta ulaştığının farkındaydı. Yaptığı araştırmaların akabinde Schenck'in kliniğini buldu ve tedavi için oraya gitti.
DORFF’UN HASTALIĞI ERKEN TEŞHİSİN YOLUNU AÇTI
Donald Dorff'un vakası, tıp dünyası için önemli bir etkendi. Çünkü doktorların yıkımı çok fazla olan hastalığın anahtarını erken keşfetmesine yardımcı oldu. Bu sayede ise daha erken teşhis ve tedaviye olanak sağladı. Hastalıkla ilgili önemli açıklamalarda bulunan Schenck, "Hayatınız boyunca hiç uyurgezer ya da uykuda konuşan biri olmadıysanız ve 50 yaşından sonra aniden konuşmaya başlıyorsanız ve konuşmanız daha yüksek ve daha sık hale geliyorsa o zaman gerçekten birinci basamak doktorunuz tarafından değerlendirilmelisiniz. Doktorunuz nörolojik değerlendirmeyi düşünmelidir çünkü bu nörodejeneratif bir bozukluğun ilk belirtisi olabilir." dedi.
HASTALIĞIN PERDE ARKASINDAKİ ÜRKÜTÜCÜ GERÇEK
Schenck, uzun yıllar boyunca tedavi ettiği hastaları yakından takip etmeye devam etti. Bu takipler sırasında hastalığın arka planında olan ve bu sağlık probleminden daha rahatsız edici bir detayı keşfetti. Bu hastalığın sebep olduğu davranış biçimi, daha sonraki yıllarda ortaya çıkacak olan nörodejenerasyonun habercisi olabilirdi.
Schenck, "RBD'nin temeli olan REM uykusu felcinin kaybolması, Parkinson hastalığının ve Lewy cisimcikli demansın daha sonraki tanısının en erken ve en güçlü göstergesidir" dedi.
'BEYİN BEDENİ FELÇ EDİYOR'
Minnesota Üniversitesi Hennepin İlçesi Tıp Merkezi'nde profesör ve kıdemli personel psikiyatristi olan Dr. Schenck, CNN’e yaptığı açıklamalarda önemli detaylara dikkat çekti. Hastalık ve belirtileriyle alakalı aktarımlarda bulunan Schenck, "Hızlı göz hareketi veya REM uykusu sırasında beyin, bedeni felç eder ve böylece rüyalarımızı gerçekleştiremeyiz. Fakat Dorff rüya görürken ayağa kalkıp kendine zarar verebildi, bu çok tuhaf bir davranıştı. Bu konuda kafamız karıştı. Sonra onu bir uyku laboratuvarına yatırdık ve bir baktım ki tüm fiziksel davranışları daha önce hiç bildirilmemiş olan REM uykusundan çıkmış." dedi.
SEMPTOMLAR ŞİDDETLİ BİR ŞEKİLDE KENDİNİ GÖSTERİYOR
Dr. Carlos Schenck, alışılmadık davranış bozukluğuna sahip olan daha fazla hastanın tespit edildiğini ve birçoğunun rahatsız edici şiddet semptomları sergilediğini aktardı. Schenck, “Yatakta tekme atmaya, yatak arkadaşlarına yumruk atmaya, yüksek sesle konuşmaya ya da çığlık atmaya başlıyorlar, 'Defol buradan!' gibi şeyler söylüyorlar. O zaman kadının olayı durdurmak için gerçekten yüksek sesle çığlık atması gerekiyor” dedi.
Semptomlarla ilgili daha detaylı açıklamalarda bulunan Dr. Carlos, sözlerine “Ekstremitenin sarsılması, seğirmesi, kolunu fırlatması, yumruk atması, tekme atması, oturması, ayağa kalkması, yataktan atlaması ve koşması. Bu davranışlar, RBD'de çok tipiktir." diye devam etti.
'KARISINI BOĞMAYA ÇALIŞTI'
Schenck, eşi tarafından normal şartlarda nazik bir karaktere sahip olarak tanımlanan 70 yaşındaki bir hastanın, gece boyunca kendisine beş defaya kadar yumruk ve tekme attığını söyledi. Bu hasta, bir gece rüyasında onu hırpalayan bir ayıyla dövüştüğünü hayal ederken karısını boğmaya çalıştı. 70 yaşındaki başka bir hasta ise rüyasında bir geyiği yakaladığını ve boynunu kıracağını gördü. Gerçekte ise uyandığında ellerinin arasında duran şey, karısının boynuydu. Bu durumdan rahatsızlık duyan eşi, onunla aynı yatakta uyumayı bıraktı.
5 KİŞİNİN 4’ÜNDE DEMANS ORTAYA ÇIKIYOR
Parkinson hastalığı; kas kontrolünü, dengesini ve hareketini engelleyen, yavaş ilerleyen bir hastalık. Fakat Johns Hopkins Medicine'e göre Parkinson hastası olan 5 kişiden 4'ünde sonuçta demans ortaya çıkıyor. Hem Parkinson hem de iki demans hastalığında beynin alt kısmındaki sap benzeri kök içindeki ve çevresindeki hücreler ölmeye başlıyor. Beyin sapı nefes alma, yutma, kalp atış hızı, göz ve yüz hareketlerinin yanı sıra uyku-uyanıklık döngüsünü de kontrol ediyor. Beyin sapına Parkinson hastalığının neden olduğu erken hasar, vücudun rüya sırasında kasları dondurma konusundaki doğuştan gelen yeteneğine müdahale ediyor. Böylece vücudun oturmasına, çığlık atmasına, sallanmasına veya başka bir şekilde bir rüyayı gerçekleştirmesine izin veriyor.