Tüm dünyada ve ülkemizde gençlerin öncülük ettiği sivil toplum kuruluşlarının, gönüllülük oluşumlarının ve toplumsal fayda yaratmayı hedefleyen çalışmaların sayıları artıyor. Özellikle milenyum kuşağı, alfa kuşağı olarak adlandırılan yeni nesiller, sürdürülebilirlik ve toplumsal fayda yaratmak konusunda çok duyarlı ve talepkarlar.
Çalışacakları, ürün ya da hizmet satın alacakları kurumların sosyal etki yatırımlarına, çevreye karşı yaklaşımlarına, destekledikleri sosyal sorumluluk projelerine ve yarattıkları faydaya bakarak tercih yapıyorlar. Ayrıca kendileri de bireysel olarak dünyaya karşı sorumlu olduklarını düşünerek, gönüllü çalışmalara öncülük ediyor, fark yaratmak için zamanlarını, emeklerini ve bilgilerini ihtiyacı olanlarla paylaşıyorlar.
Üniversite öğrencilerinin ve yeni mezun gençlerin oluşturduğu bu sivil oluşumlar, köy kütüphanesi kurmaktan çocukları eğitmeye, kadınların güçlenmesinden teknolojinin yaygınlaşmasına pek çok farklı amaç için çalışıyor ve desteklenmeyi bekliyorlar.
İYİLİĞİN ÖNÜNDE DURULAMAZ
Henüz 14 yaşındayken SosyalBen Vakfı’nın temellerini atan Ece Çiftçi, “Kendinize inandıktan sonra başaramayacağınız hiçbir şey yok. Lisedeyken dünyada ve Türkiye’de ulaşılmadık tek bir çocuk kalmaması adına başlattığım çalışmalar, gün geçtikçe çoğaldı. Ben bu fikirle yola çıktığımda bir umudum ve hayalim vardı. Çalıştıkça ve inancımızı kaybetmedikçe daha güzel işler başardık.
Yola ne kadar erken çıkarsanız o kadar çok insana ulaşırsınız” diyor. SosyalBen Vakfı, Edirne’den Kars’a dezavantajlı bölgelerde yaşayan 7-13 yaş arası çocukların sosyal becerilerini ve benliklerini keşfetmelerini ve geliştirmelerini amaçlıyor. Resim, müzik, dans, tiyatro, fotoğraf, spor, sahne sanatları, icat gibi farklı temalarda atölye çalışmaları düzenleyerek çocukların sosyal becerilerini geliştirmelerine katkı sağlıyor. (www.sosyalben.org)
ÇOCUKLARIN YÜZÜNDEKİ MUTLULUK YETER
Mimarlık öğrencisi Seda Güler’in başlattığı ve farklı üniversitelerde okuyan yedi genç arkadaşı ile devam ettirdiği ‘Bir Damla Mutluluk’ çocukların hayallerini gerçekleştiriyor. Şimdiye kadar Muş, Diyarbakır, Elazığ, Van ve Gaziantep’te 1800 öğrencinin ihtiyacını gideren gönüllü gençler, “Bu iyilik hareketini sürdürmeye kararlıyız. Çünkü bir çocuğun yüzündeki bir damla mutluluk, bizim için her şeye değer” diyorlar.
KODLAMA EĞİTİMİ
2015 yılında, teknoloji sektöründe toplumsal cinsiyet dengesizliğine dikkat çekmek amacıyla KızCode’u kuran Müjde Esin, şirketlerle işbirliği yaparak Türkiye ve Afrika’da dezavantajlı bölgelerde yaşayan kız çocukları ve genç kadınlara kodlama atölyeleri düzenliyor. Geçtiğimiz üç yılda 2000 kız çocuğuna ulaşan KızCode, teknolojiyi kız çocuklarına erişilir kılmayı hedefliyor. (www.kizcode.org)
AĞRI’DAN BAŞLADILAR
“Her çocuk özeldir fakat her çocuk eşit değildir” felsefesiyle, imkanı olmayan çocukların yeteneklerinin açığa çıkarılması için Ağrı’da ‘Milyon Gülücük Derneği’ni kuran 24 yaşındaki tarih öğretmeni Kübra Doğan, 10 çocuğa destek olarak başladığı faaliyetlerine, bugün 35 kişilik gönüllü ekibi ve 7 şehirdeki temsilcilikleri ile devam ediyor. Çocuklara kütüphane, kıyafet , oyuncak ve kırtasiye malzemesi sağlıyor.
DAHA ÇOK OKUSUNLAR
Türkiye’deki kitap okuma oranının düşüklüğünü kendine dert edinen üç genç girişimci Hasan Türk, Başak Okay Tekir ve İbrahim Tekir tarafından kurulan ‘Ülkem Okuyor’ her yaştan bireye okuma sevgisini aşılamayı ve kitap okuma oranını yükseltmeyi hedefliyor. Ülkem Okuyor kurucuları, Edirne ve Konya Ereğli’de iki taşra kütüphanesi kurdular ve onlarca ağaç diktiler. (www.ulkemokuyor.com)