Konya'da muhabbet vakti

“Hamdım, piştim, yandım” sözleriyle ömrünü özetleyen Mevlana, 17 Aralık 1273’te, 751 yıl önce güneşin battığı saatlerde ilahi aşkına kavuştu. Onun için ölüm; aşka ve sevgiliye kavuşmaktı. Bu yüzden öldüğü gün asırlardır “düğün gecesi” anlamına gelen “Şeb-i Arus” adıyla anılıyor.

Konya’da her yıl aralıkta Mevlana’nın ölümü ya da “gerçek alemde doğuşu” dolayısıyla Şeb-i Arus törenleri düzenleniyor, farklı millet ve dinlerden binlerce insan Konya’ya geliyor, Mevlana’yı anıyor. Anadolu’nun kültürel başkentlerinden Konya’da düzenlenen Hz. Mevlâna’nın Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası Anma Programı bu yıl 7 Aralık’ta başlıyor.

Hazreti Mevlâna’nın “Muhabbetle acılar bal olur, dertler şifa bulur” sözünün esin kaynağı olduğu bu yılki etkinliklerinin ana teması “Muhabbet Vakti”. Anma törenleri 2016’dan bu yana “Birlik, Kardeşlik, Selam, Vefa, İhsan, İrfan, Dostluk ve Vuslat Vakti” mottoları ile düzenlendi. Bu yıl 11 gün sürecek törenler kapsamında Mevlana Kültür Merkezi’ndeki Sema Ayin-i Şerifleri’ni yine binlerce kişinin izlemesi bekleniyor. Şehirde Sema Ayin-i Şerifi dışında panel, konferans, sergi, konser, tiyatro gösterisi, müzik dinletisi gibi çok sayıda etkinlik hazırladıklarını belirten Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay ile kentin kültürel değerlerini ve projelerini de konuştuk.

Anadolu’nun kültürel başkentlerinden Konya’da Hz. Mevlâna’nın Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası Konya ,da Anma Programı 7 Aralık’ta başlıyor.

KÜLTÜR SANAT TURİZM KENTİ

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, kentin değerlerini kısaca şöyle anlatıyor: “Tarihin en eski medeniyetlerine ev sahipliği yapan Selçuklu dârülmülkü şehrimiz, başta Mevlâna Müzesi olmak üzere birçok değeriyle her yıl milyonlarca misafiri ağırlıyor. Bunun yanı sıra 9 bin 500 yıllık tarihiyle, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki Çatalhöyük başta olmak üzere şehir merkezinde ve ilçelerde çok değerli turizm eserleri bulunuyor. Belediyemizin yaptığı Çatalhöyük Tanıtım ve Karşılama Merkezi’nin yanı sıra Dârülmülk Sergi Sarayı, Taş Bina Dijital Gösteri Merkezi, Taş Bina Dijital Müzesi, Panorama Müzesi ve Depo No: 4’teki dijital sergiler, yapay zeka destekli anlatımlar, tanıtımlar şehrin turizmine katkı sağlıyor. Uyguladığımız akıllı şehir teknolojileri, Konya’yı ziyaret eden misafirlerin ihtiyaçlarını anlayarak turizmi daha sürdürülebilir kılmak adına önemli bir rol oyuyor. Konya’ya gelenleri sadece şehrin merkezinde değil, 31 ilçenin tamamında birbirinden özel yolculuklar bekliyor.”

YENİ ROTA: ZENGİBAR YÜRÜYÜŞ YOLU

“Şehrin kültürel ve doğal zenginliklerini turizme kazandırmak, aynı zamanda Konya’daki turizm çeşitliliğini artırmak amacıyla Hadim, Taşkent ve Bozkır ilçelerini içine alan 102 kilometrelik tarihi Zengibar Yürüyüş Yolu’nu turizme kazandırdık” diyen Altay, “Yürüyüş rotasında; antik yollar, kanyonlar, baraj gölleri, tarihi çeşmeler, sarnıçlar, üzüm bağları ve endemik bitkilerle dolu doğal güzellikler ziyaretçileri bekliyor. Türkiye’nin dört bir yanından gelen doğa kulüpleri ve dağcıların katılımıyla yıl boyunca etaplar halinde düzenlenen yürüyüşlerle bölgeye olan ilgi her geçen gün artıyor” bilgisini veriyor.

‘ISAURIA’ DOĞASEVERLERİ BEKLİYOR

Başkan Altay, “Isauria Yolu”nu şu sözlerle anlatıyor: “Torosların içinden Konya Bozkır’dan başlayıp Antalya’nın Gündoğmuş ilçesinde biten 174 kilometre uzunluğunda bu yürüyüş yolu; önemli bir trekking rotası. Yol üzerinde sarnıçlar, han yıkıntıları, kuyular, tarihi köprüler yer alıyor. Yürüyüş yolunda; geçiş noktaları, kamp yerleri, çeşmeler vb. rota bilgilerini içeren, yer yer geçiş güzergahları hakkında bilgiler veren kılavuz da bulunuyor. 2022’de Isauria Yürüyüş Yolu’nun turizme açılması ve tanıtılması için proje hazırlayarak yolun temizliğini, işaretlenmesini, yönlendirme levhalarının takılmasını sağladık.”

MEVLANA MÜZESİ İKİNCİ SIRADA

Kültür ve Turizm Bakanlığ’na göre, son 20 yılda en çok ziyaret edilen yerin 15.8 milyon kişi ile "Konya Mevlana Müzesi" olduğunu belirten Altay, şu bilgileri aktarıyor: “Hazreti Mevlana’nın babası Sultânü'l-Ulemâ, vefat edince bugünkü yerine defnedilmiş; sevenleri mezarın üzerine bir türbe yaptırmak istemişlerse de Mevlâna ‘gök kubbeden daha iyi türbe mi olur’ diyerek bu isteği reddetmiş. Mevlâna’nın vefatı üzerine oğlu Sultan Veled, türbe yaptırmak isteyenlerin arzusunu kabul etmiş. Mevlâna'nın mezarı üzerindeki Kubbe-i Hadra (Yeşil Kubbe) denilen türbe 1274’te yapılmış. Mustafa Kemal Atatürk’ün türbe ile ilgili talimatının üzerine gerekli düzenlemeler yapılarak müze haline getirilmiş.”

YUSUF AĞA KÜTÜPHANESİ

Başkan Altay, Sultan Selîm Câmii’nin batı yönüne bitişik, nadide yazma ve eski harfli basma eserlerin bulunduğu, ilmî araştırmaların yapıldığı Yusuf Ağa Kütüphanesi’nin önemini ise şöyle özetliyor: “Bina 17 Ocak 1795’te inşa edilmiş. Üç vakfiyesinden biri kütüphanede mevcut. Kütüphanede 3 bini aşkın elyazması ile 8 binden fazla matbu eser bulunuyor. El yazması eserlerin tamamı dijital ortama aktarılarak araştırmacıların hizmetine sunuldu.”

EŞSİZ BİR MİRAS: KONYA MUTFAĞI

Çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapan Konya’nın mutfağı ile önemli bir mirasa sahip olduğunu aktaran Başkan Altay, “İki yüz yıl boyunca Anadolu Selçuklu Devleti’nin başkentli olan Konya, Osmanlı İmparatorluğu’na mutfak mirasını taşımıştır” diyerek şöyle devam ediyor: “Konya Mutfağı; mutfak mimarisi, pişirme araç gereçleri, yemek çeşitleri, pişirme yöntemleri, sofra düzeni, servis usulleri, kış için hazırlanan yiyecekleriyle kendine özgü ve çok zengin bir kültürü yansıtır. Dünyada adına anıt mezar yaptırıldığı bilinen tek aşçıbaşı Ateşbâz-ı Velî, Hz. Mevlâna’nın aşçıbaşıdır ve türbesi Konya’dadır. Konya’nın yöresel yemekleri denildiğinde ilk akla gelen etli ekmek olsa da fırın kebabı, çebiç, sac arası, bamya çorbası, tirit, batırık, etli topalak çorbası, papara, erişteli yoğurt çorbası, düğün pilavı, sac böreği, arabaşı, höşmerim helvası sevilen ve en çok bilinen yemeklerdir.”

GASTRONOMİ TURİZMİ GELİŞİYOR

Gastronomi turizminin son dönemde büyük önem kazandığını belirten Başkan Uğur İbrahim Altay, bu alandaki gelişmeleri şöyle anlatıyor: “Gastronomi turizmine ilginin artması ile birlikte Konya’da birçok yerel işletme ve otel yöresel yemeklerin yapımı, çeşitlendirilmesi ve sunumuna daha da fazla önem vermeye başladı. Selçuklu Saray Mutfağı’nı yansıtan yemeklerin hazırlandığı ve daha fazla çeşidin sunulduğu işletmeler arttı. Belediyemiz iştiraklerine bağlı bizim de bu yönde hizmet veren tesislerimiz bulunuyor. Bu zengin mutfak mirasımızı daha geniş kitlelerle buluşturmak amacıyla düzenlediğimiz Konya Gastrofest düzenlemeye başladık. En son yapılan Gastrofest’te 550 bin lezzet tutkununu ağırladık. “Konya Mutfağı” kitabımız da Gourmand World Awards’da En İyi Gastronomi Turizmi Kitabı seçildi. Şu ana kadar şehrimize özgü 74 lezzetin Coğrafi İşaret Tescili alındı.”