İki günlük sokağa çıkma yasağının hemen ardından pazartesi günü 31 ilin 31’inde semt pazarlarından, kent meydanlarından, sokaklardan gelen görüntüleri gördünüz mü? Görüntülere bakınca sokağa çıkma yasağıyla birlikte salgın da bitti sanıyorsun. İstanbul Maltepe’de polisin çevirdiği 14 kişilik yolcu minibüsünden 27 kişi çıktı. Sultanbeyli’de yasağa çareyi çatıya çıkmakta bulan üç genci dip dibe kaynatırken polis dronu yakaladı. Hangi birini anlatayım bilemiyorum!
Urfa’da top oynamak için toplanan gençlerin jandarmayı görünce nasıl kaçıştığını mı yoksa sadece İzmir’de bir günde 1223 kişiye sokağa çıkma yasağını ihlal ettiği için ceza kesildiğini mi? Herkes maskeli ama dip dibe! Sosyal mesafeyi ara ki bulasın! Her mevzuyu magazine çevirmeye bayılan halkımız ve medyamız cuma gecesi kıyameti kopardı ama pazartesi bir Allah’ın kulu da çıkıp şu görüntülere iki satır laf etmedi.
Oysa cuma gecesi salgındaki risk iki katına çıktıysa pazartesi muhtemelen 10 katına çıktı. Bilim Kurulu üyeleri cuma gecesi ekmek kuyruğuna girenler yüzünden “Risk çok arttı” demişlerdi. Ben bilim kurulu üyesi olsam pazartesi bu görüntüleri görünce, “Yok arkadaş, bu ülkede bilim falan yapılmaz” deyip diplomamı yırtıp atardım.
Sokağa çıkma yasağında esas sorun ne?
Normal ülkelerde hafta sonu sokağa çıkma yasağı bir anlam ifade edebilir ancak bizimki gibi eğitim seviyesi ilkokul 4, okumuş cahillerinin vurdumduymazlığı en az okumamışlar kadar akıllara ziyan olan bir ülkede bir anlam ifade etmediği gibi tersine teper.
Cumartesi pazar evde oturan vatandaş acısını pazartesi fazlasıyla çıkarır ki bu pazartesi öyle olduğunu hep beraber gördük. Peki ne yapmalı?
- En az 15 gün sokağa çıkma yasağı ilan edilmeli.
- Sokağa çıkma yasağı ilan edilirken fırınlar, eczaneler ve diğer istisnalara kesinlikle marketler de eklenmeli. Marketlere giriş çıkışı kurala bağlar gerekli denetimleri yaparsanız olur.
- Türkiye’de hizmet veren Online Market Depoları (Getir, istegelsin, banabi, migros, vs…) var. Bunlar kuryelerle evlere market alışverişi yapıp getiriyor. İstatistikler ortada: 1 kurye 100 kişinin evde kalmasını sağlıyor. Sayın İçişleri Bakanı’na rica ediyoruz: Kargo şirketlerini serbest bırakıp bu hizmeti yasaklamanın akla mantığa sığan bir yanı yok.
Hatta keşke tüm gıda tedarikçilerini böyle bir hizmet vermeye teşvik etseniz. Marketleri açık tutup bu şirketleri çalışır kılarsanız çok etkili bir tedbir alınmış olur.
Gecikme faizi kadar taş düşsün başınıza emi!
Maliye Bakanı Berat Albayrak kamu bankalarının bu süreçteki katkısını anlattıktan sonra kibar bir dille “Özel bankalardan da aynı gayreti bekliyoruz” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan da önceki gün bunu dile getirdi.
Özel bankaların bazıları bu konuda en az kamu bankaları kadar hassasiyet gösteriyor ancak öyle bankalar var ki şu felaket ortamında vatandaşa “Kredi kartınızı-borcunuzu ödeyin, gecikme faizi işliyor” diye mesaj atıyor. İnsaf kardeşim, insaf!