Giriş
Ne bitmez çileymiş arkadaş ögretmenlerin bu memlekette çektiği... Maaşını mı yazayım? KPSS’sini mi? Atamasını mı? Çalışma şartlarını mı? Bütün bunlar yetmezmiş gibi şimdi de PKK musallat oldu başlarına...
***
PKK öğretmenlerimizi kaçırmaya başladı...
[[HAFTAYA]]
***
Haber merkezlerine 3 gün önce düşen bir metni aynen aktarıyorum: “Bu konuyla ilgili öğretmenlere bir mesajı olup olmadığının sorulması üzerine Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, İçişleri Bakanlığı ve güvenlik güçlerinin konuyla ilgili tüm tedbirleri aldığını söyledi. Bunların tekil hadiseler olduğunu, öğretmenlerin bu tür olaylardan etkilenmemesini isteyen Bakan Dinçer, ‘Tüm öğretmenlerimiz kendilerinden emin bir şekilde görevlerini yapmaya devam etsinler.’ dedi.”
***
Bakan Dinçer ne zaman demiş bunu? Pazartesi. Sonra ne oldu? Ertesi gün (salı) Elazığ’da... Çarşamba günü ise Diyarbakır’da 7 öğretmen daha kaçırıldı.
***
Şu ana kadar kaçırılan öğretmen sayısı 12.
***
Öğretmenleri “atayamadığı” için özür dileyen Milli Eğitim Bakanı’mızdan şimdi de “koruyamadığı” için özür dilemesini bekliyoruz. Ya da durun.. Böyle her seferinde özür dilemek yerine bakanlığın adını Milli Özür Bakanlığı olarak değiştirelim olsun bitsin. Nasıl fikir?
Çevre Bakanı Ataşehir’e müdahale etti
Dün Ataşehir’de Fenerbahçe kulübünün spor salonu inşaatı ile ilgili şikayetleri yazmıştım. Sabah Çevre Bakanı Erdoğan Bayraktar aradı: “Meseleyle ilgileniyoruz. Gürültü kirliliği varsa kimsenin gözünün yaşına bakmayız” dedi. 1 saat geçmeden İstanbul Çevre İl Müdürü Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar aradı: “Bakanımızın talimatıyla ekiplerimiz yazdığınız inşaata yönlendirildi” dedi.
Çevre Bakanı sayesinde Batı Ataşehir’de yaşayan binlerce aile bu pazar sabahı inşaat gürültüsüyle uyanmayacak. Teşekkür ediyoruz. Ataşehir’in CHP’li Belediye Başkanı’na gelince ses yok. Meşgul herhalde... Diğer işlerinden Ataşehir’e sıra gelmiyor herhalde!
