Sevgili dünlük, çocukluğumdan günümüze çok şey değişti. Evlerimiz, alışkanlıklarımız, eğitim sistemimiz, ilişkilerimiz... Değişen onca şeye rağmen hepimiz için değişmeyen tek şey; tatilleri ne kadar sevdiğimiz gerçeği! Benim öğrencilik zamanımda olmayan bir “ara tatil” kavramı girdi hayatımıza. Biri kasım, diğeri nisan ayında olmak üzere, iki kez ara tatil oluyor. Hafta sonları ile birleşince de bu tatil dokuz gün ediyor. Özellikle bahar aylarında havaların güzel zamanlarına denk gelen bu tatilleri bence iyi değerlendirmek gerek. Çalışan aileler için tamamında birlikte olmak biraz zor gibi görünse de belki arada birkaç günü birlikte geçirmek herkese iyi gelecektir. Neler yapsak diye düşünenler için önerilerim var.
KENT MİRASINI TANITIN
Şehrimiz çok köklü bir tarihe sahip. Günümüze kadar taşınmış bu kent mirasını çocuklarımıza anlatmamız gerekiyor. Her daim yanı başımızda duran, her an gidebilirmişiz gibi görünen ama ne yazık ki hep ertelenen bu yerler, ziyaret edilmeyi bekliyor.
1- Tarihi Kemeraltı Çarşısı: Dünyanın en eski açık hava alışveriş merkezlerinden biri aslen. Her gün canlı, coşkulu, ihtiyaç karşılayan, her sokağı ayrı macera bir çarşı. Peki içindeki hanları gördünüz mü? Sadece onları görmeye bile gidilir! Abacıoğlu Hanı, Abdurrahman Hanı, Arap Hanı, Büyük Demir Hanı, Büyük Karaosmanoğlu Hanı, Cambaz Hanı, Çakaloğlu Hanı, Çarşılı Hanı, Fazlıoğlu Hanı, Küçük Karaosmanoğlu Hanı, Kızlar Ağası Hanı, Manisalı oğlu Hanı, Musevit Hanı, Mirkelamlıoğlu Hanı, Piyale Hanı, Selvili Hanı, Tütün Hanı, Uzun Han, Yeni Han.
2- Smyrna Antik Kenti: İzmir, Türkiye’nin üçüncü en büyük şehri olsa da tarihi daha yeni yeni açığa çıkarılıyor diyebiliriz. Özellikle Efes ve Bergama gibi büyük medeniyetlerin gölgesinde kalmış gibi görünse de antik Smyrna kenti hem kültür hem mimari açıdan tartışılmaz öneme sahip. Görür görmez etkisi altına girdiğiniz muazzam bir aurası var. Özellikle bahar aylarında gezmek çok keyifli. İzmir’de yaşayanların pek çoğunun hala gidip görmediğini bilmek biraz üzücü. Özellikle çocukların mutlaka götürülüp gezdirilmesi gerektiğini düşünüyorum.
3- Kadifekale: İzmir merkezin en güzel manzarasına sahip noktası bence. M.Ö. 3’üncü yüzyılda Büyük İskender’in talimatı ile generallerinden Lysimachos tarafından inşa edilmiş. Deniz seviyesinden 186 metre yükseklikte kurulan Kadifekale, 6 kilometrelik bir alan üzerinde yer alıyor. Doğu ve güney duvarları yıkılmış kalenin. Ancak kuzey ve doğu duvarları ile beş kulesi ayakta. Kulelerin yüksekliği 20-35 metre. Kale içinde Bizans Dönemi’ne ait kemerli büyük sarnıç ve bir mescit kalıntısı var. Oraya giderken yanınıza mutlaka gevrek, boyoz alın. Alanda yemyeşil bir çay bahçesi de var. Körfezi izleyerek keyifli zaman geçirebilirsiniz.