Organize işler

Ersin 12 dakika içinde 2 net golü kurtardı. Üçüncüyü de kontrpiyede kalmasa kurtarıyordu. Yani tersi olsa 3-0 mağlup duruma düşecekti koca Beşiktaş 12 dakikada. Colley’e “Sen topla dripling yapma’ diyen olmuş mu acaba?” Svensonn mesela, Rosier’den çok daha iyi miydi de alındı?

Üstelik Santos onu izlemeden transfer edildi. Aldıranı biliyorum. Onun da zamanı var. Salih kendini atmıyor, kontrolsüz bir giriş var ve net penaltı. Geçen hafta Atilla Karaoğlan bu hafta Ali Şansalan, daha önceleri alayı. Hangi birine yetişeceksin. Kum gibi bitiyorlar yerden. Yenileri geliyor, onlar da eskilerin yerini alıyor. Açıklama yapsan ne olacak? Her geçen hafta o kadar çok eksik ortaya çıkıyor ki.

Organize işlerden daha beter. Filmde bir dolandırıcı vardı. Takımda saymakla bitmez. Oynuyor gibi yapanlar var. 5 adamı kadro dışı bırakıyorsan hadi şimdi de gerekeni yap görelim. Tabii bir de rakip sahaya akma, orada yerleşme, organize hücum gibi futbolun temel değerlerini taşıyan bir husus var ki şu anda bunu görmek mümkün değil. Beşiktaş geriden uzun topla çıkma gibi manasız bir döngü içinde.

Santos bundan memnun değildir herhalde. Cenk’in direkten dönen topu gol olsa Ghezzal’ın pozisyonu olmayacaktı. Bu mu yani Beşiktaş? Serdar Topraktepe döneminde daha mantıklı bir oyun vardı. Şişir babam şişir. İstiklal Caddesi’nde bile insanlar kalabalıkta daha şuurlu yürüyor. Bülent Uygun al topu oyna Beşiktaş demiş. Onlar da tıpış tıpış oynadılar.