Seçim yaparken yüzde 37 kuralı

Hayatta önemli kararlar almak zorunda kaldığımız zamanlar oluyor. İşte o zaman matematikçiler, yüzde 37 kuralını öneriyorlar. Nedir bu? Diyelim, kendinize kiralık ya da satılık bir daire bakıyorsunuz. 3-5 daireye baktıktan sonra gece yattığınızda kafanızda hep şu delice sorular belirir; ‘Tamam da ya bir sonraki daire daha güzelse’, ‘Ya daha ucuz bir fırsat karşıma çıkarsa’, ‘Bu sabah baktığım daireyi almazsam ya başkasına giderse...’ İster iş tekliflerini düşünürken, ister yeni bir araba alırken, ister hisse alıp satarken, kendimizi hep bu ikilemde buluruz. Hele ki, aşk söz konusu olduğunda... Evlenmeden önce kaç kişiyle çıkmalıyız?

İLK 37 SEÇENEĞİ ELEYİN

Matematikçiler olasılıkları hesapladı ve başarılı bir karar için gerekeni buldu: Yüzde 37 kuralı... Temel fikir, 100 farklı seçenek arasından bir karar vermeniz gerekiyorsa, ilk baktığınız 37 seçeneği dikkate almayıp elemekten geçiyor. İlk 37 seçeneği eledikten sonra artık doğru karar almak için en mükemmel durumdasınız. Ne demek istediğimi daha iyi anlatayım.

Konuyu daire bakmaktan açmıştık. Diyelim ki 2 ay içinde yeni bir ev tutmanız gerekiyor. 2 hafta geçti siz 2-3 daire gezdiniz. Arasından biri hoşunuza gitti. Ama daha bakabileceğiniz birçok ev var. “Kiralamak için acele etmeyeyim, aramaya devam edeyim” dediniz. Dördüncü, beşinci, altıncı ev derken hiçbirini ikinci ev kadar beğenmediğinizi fark ettiniz. Bu nedenle hemen geri dönüp ikinci evi kiralamaya karar verdiniz. Ama artık çok geç. Başkası evi çoktan kiralamış.

Bu durumda, matematikçilere göre yapacağınız doğru şey şu. 2 ay zamanınız varsa, takriben 3’üncü hafta sonuna kadar (2 aylık zamanınızın yüzde 37’sine denk gelir) ev gezmeye devam edin. Beğendiğiniz bir daire varsa tutmayın ya da satın almayın. Ama bu baktığınız daireler içinde en beğendiklerinizi aklınıza yazın. Sonra dördüncü haftadan itibaren karşınıza çıkan ve önceki haftalarda beğendiğinize en yakın olan ilk daireyi kiralayın.

Bu matematik kuralının ortaya çıkışı, komik ama bir sekreter problemine dayanıyor. İşe bir sekreter almak isteyen ancak görüştüğü adaylar arasından en iyisine karar veremeyen bir İK müdürü şunu soruyor “En iyi sekreteri işe almaya adayların kaçıyla görüştükten sonra karar vermeliyim?” Matematikçiler de diyor ki, “Sekreter adaylarının yüzde 37’si ile görüştükten sonra, adayların en iyileri hakkında bir kritere sahip olmuş olacaksın.

Onları ele ve daha sonraki görüşmelerinde, o kritere sahip ilk kişiyi beklemeden işe al, 100 adayın hepsiyle görüşmene gerek yok. O seçtiğin kişi zaten 100 kişi ile görüşsen de aralarındaki en iyilerden biri olacak.”

DOĞRU EVLİLİK YAŞI

Mesela 18 yaşındasınız ve 40 yaşına kadar da evlenmek istiyorsunuz. Yani 22 yıl içinde bir seçim yapmak zorundasınız. Bu 22 sayısının yüzde 37’sini alıp 18’e eklerseniz 26,14 yapar. Bunun anlamı şu; en ideal evlilik seçimi yapacağınız yaş 26’yı biraz geçince demektir. Bu yaştan önce karşılaştığınız romantik partner’lar arasında muhtemelen çok iyi olanlar da vardır ama teoriye göre (bence hayatın gerçeği de bunu doğruluyor) evlenmeyin.

26 yaşına kadar olan en iyi ilişkilerinizi feyz alıp, daha sonra karşınıza çıkacak ve bu kişiye en yakın adayla hiç vakit kaybetmeden evlenin. Ev bulmak, birini işe almak, hisse alıp satmak gibi birçok problemde yüzde 37 kuralını strateji olarak kullanabilirsiniz. Ancak en uygun strateji bile mükemmel neticeyi garantilemeyebilir. Fakat, matematikçilere göre uygulayabileceğiniz en iyi strateji de budur.