Yemin ederek göreve başlamak birçok seviyede liderler ve yöneticiler için Anglosakson ülkelerinde bir gelenektir. Sözlerini tutacaklarına dair bir belge olarak kamuoyuyla paylaşırlar ve bunun arkasında dururlar. Sözlerini tutmazlarsa yine halkın önünde bununla hesaplaşacaklarını taahhüt ederler. Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü’nün yeni döneme dair hedef ve programlarını açıkladığı etkinlikten bazı notlar aldım. Özlü’nün “Gerçek Belediyecilik Yemini” adını taşıyan belge aynen şöyle:
“Doğruluk ve dürüstlükten ayrılmayacağıma, hemşehrilerimiz arasında hiçbir ayrım yapmayacağıma, Anayasa ve yasalardan ayrılmayacağıma, kamu kaynaklarını namusum ve şerefim bilerek amacı dışında harcanmasına göz yummayacağıma, dezavantajlı kesimleri gözeteceğime, sosyal politikaları güçlendireceğime, belediye hizmetlerinin gecikmeden ve kaliteli şekilde icrası için azami gayret sarf edeceğime, belediye hizmetleri karşısında herkesin eşit olduğu gerçeğinden hareketle adaletten şaşmayacağıma, emaneti hakkıyla ve layıkıyla taşıyacağıma, milletim, hemşehrilerim ve tarih önünde namusum, şerefim ve kutsal kitabımız üzerine yemin ederim.” Özlü’nün yukarıdaki bu sözü ve yemini şeffaflık, dürüstlük adına çok önemli bir davranış. İcraatların sözde değil özde doğruluğunu test etmek için de açık ve net bir belge. Faruk Özlü, yerel yöneticiler için başucu eseri olması gereken “Belediyeciliğin Esasları” isimli kitabında bu ilkelerin nasıl hayata geçirileceğini tek tek anlatıyor.
Belediyecilik faaliyetleri ve yerel yönetimleri ilgilendiren çalışmalarda liyakatla hareket eden, kayırmacılığa prim vermeyen saygın bir isim. Bakan Özlü daha önce AK Parti kabinesinde Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı olarak görev yaptığı dönemde de bu ilkelerle politikalar üretmişti. Düzce’de bu dönem hava kirliliğiyle mücadele, Kurugöl Turizm Projesi, Kuzey Spor Kampüsü, GES Enerji Üretim Merkezi için kollar sıvanmış. Düzce Deprem Master Planı, Mobilya Kent, Konuralp Antik Kenti Restorasyonu, Atık Su Arıtma Tesisleri de yakında tamamlanacak. Bölgenin turizm potansiyelini açığa çıkaracak proje ve yatırımlar benim dikkatimi çekiyor. Zira konum olarak İstanbul ve Ankara’nın ortasında yer alan şehrin sadece önünden geçilen bir güzergâh olmayıp konaklama ve ziyaret noktası haline dönüştürülmesiyle bölgenin kalkınmasına önemli fayda sağlanmış olacak.
Düzce’de, “Batı Karadeniz’in Efes’i” olarak bilinen Prusias ad Hypium Antik Kenti ile Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinden kalma çok sayıda tarihi eserin bulunduğu Konuralp bölgesi “kentsel arkeolojik sit alanı” ilan edilmişti. Faruk Özlü’nün girişimiyle Marmara ve Batı Karadeniz bölgesindeki tek antik kent durumundaki Konuralp’in turizme kazandırılmasıyla bölge ekonomisine ciddi bir hareketlilik kazandırılacak. Özlü’nün önemli diğer projeleri arasında Alzheimer Bakım Merkezi, Engelli Dostu Yapılar, Bisiklet Yolları, dere ve göllerin korunması, orman varlıklarına sahip çıkılması var. Bu çalışmaların tamamlanmasıyla Düzce sadece Marmara ve Batı Karadeniz arasında değil Türkiye çapında yaşam kalitesi en yüksek 10 şehir arasına yerleşmeyi hedefliyor.