Giriş
Çiftler en küçük tartışmada bile “Bu ilişki bitti” deyip ayrılma yolunu seçiyor. Tabii ki bu gerçek bir ayrılık olmuyor. Birkaç günün ardından sinirler yatıştıktan sonra bir araya geliyorlar. Böylece ciddi bir konu olan ayrılık “Nasıl olsa barışırız” denilerek değersizleşiyor. Oysa her ayrılık ilişkiye zarar veriyor ve aslında ilk ayrılıktan itibaren geri dönülmez bir yola giriliyor. Öyleyse, ayrılmak yerine iletişim kurup sorunu çözmek gerek. Peki, iletişim nasıl kurulacak?
PROBLEMİN ÜZERİNİ ÖRTME
Çiftler birbirleri hakkındaki olumsuz düşüncelerin üstünü örtmek yerine bunu dile getirmeli. Ancak bu dile getiriş kavga şeklinde değil, sorunu gidermeye yönelik olmalı. Taraflar vücut dilleriyle değil (ağız eğerek, burun kıvırarak, göz işaretleri yaparak, umursamaz davranarak) sözlerle memnuniyetsizliklerini anlatmalılar. Böylece sorun kavgaya dönüşmeden çözülme imkanına kavuşur.
HAKLI DA OLSAN DİNLE
Tartıştığınız konuda haklı olabilirsiniz. Ama unutmayın ki sevgililer birbirinin rakibi değil, tarafıdır. Sevgilinizi kaybettikten sonra haklı olmanızın önemi kalmaz. Bu yüzden haklı olduğunuz durumda bile sevgilinize söz verip onu dinlemelisiniz. O davranışı neden yaptığını bir de onun ağzından dinlemelisiniz.
HER ZAMAN OLUMLU DÜŞÜN
Davranışlarımızı karakterimizle birlikte eğitimimiz, kültürümüz, terbiyemiz de belirler. Örneğin sizin üzüldüğünüz bir olaya, sevgiliniz kayıtsız kalabilir. Bu onun sizi sevmediği, önemsemediği anlamına gelmez. Bu bir çatışma gibi görünse de aslında bir zenginliktir.
ÇEVREDEN ETKİLENME
Çiftlerin en önemli sorunlarından biri de çevrelerinden (aile, arkadaşlar vs.) etkilenmeleridir. Küçücük bir sorun çevre faktörüyle içinden çıkılmaz bir hale gelebilir. İç meseleler, özel sorunlar çiftin kendi arasında çözülmelidir.
GEÇMİŞİ GÜNDEME GETİRME
Herhangi bir tartışma büyüdüğü andan itibaren çiftler geçmişte yaptıklarını ya da yapmadıklarını da gündeme getirir. Örneğin, randevuya beş dakika gecikilmişse ve bu tartışma uzamışsa “Zaten sen sorumsuzsun. Kuzenimin düğününe bile bilmem kaç dakika gecikmiştin” şeklinde suçlamalar yöneltilir. Bunun nedeni geçmişte yaşanan o sorunun çözülmeden üstünün kapatılmasıdır. Tartışma varsa, sadece o konu üzerinde odaklanılmalı ve geçmiş gündeme getirilmeden sorunun çözümü sağlanmalıdır.
DUYGU SÖMÜRÜSÜ YAPMA
Taraflardan biri olayı duygusallığa taşıdığı anda maalesef sorun yine çözülmeden kalır. Gözyaşlarına kimse dayanamaz. Ama dikkat edin o gözyaşları ileri de ayrılık gözyaşlarına dönüşebilir. O yüzden üzüntünüz geçene kadar konuyu erteleyin ve sağlıklı düşünmeye başladığınız anda sorunu tekrar konuşup çözün.
KISKANÇLIĞI ABARTMA
Ayrılık nedenlerinin başında kıskançlık geliyor. Dozunda kıskançlık aşkı besler, aşırı kıskançlık öldürür. Aşırı kıskançlığı hissettiğiniz anda bunu konuşmalısınız. Çiftler birbirine güvenmiyorsa zaten o ilişki yürümez.
AYRILIK KELİMESİNİ KULLANMA
Tartışma büyük de olsa, seviyorsanız ayrılığı asla gündeme getirmemelisiniz. Sinirli olduğunuzu, sevgilinizi kırabileceğinizi düşünüyorsanız ayrılmak yerine “Birkaç gün görüşmesek iyi olur” gibi çözümler bulmalısınız. O birkaç gün hem sinirinizin yatışmasını hem de sevgilinizi özlemenizi sağlar.
TUTAMAYACAĞIN SÖZLER VERME
İnsanın yapabileceği şeyler vardır, yapamayacağı şeyler vardır. Kendisini tanıyan kişiler ilişkilerde daha başarılı oluyor. Öyleyse ilk adım, kendinizi iyi tanımak olacaktır. Kendinizi tanıdıktan sonra yapabileceğiniz ya da yapamayacağınız şeyleri belirlersiniz. Sevgilinizi etkilemek için olmadık sözler vermeyin.
SON NOKTA AYRILIK
Ne demiştik? Zırt pırt ayrılık, ayrılığı değersizleştirir. Ayrılıp sürekli geri dönüyorsanız sözünüzün de bir değeri kalmaz. Öyleyse ayrılığı gündeme getirecekseniz bunu çok iyi düşünmeniz gerekli. Yani konu ayrılıksa bu ciddi olarak konuşulmalı ve nokta konulmalı. Kendinize güvenemiyorsanız ayrılmayacaksınız. Evet, ayrılık üzücüdür, hele karşınızdaki insan sizi seviyorsa çok üzülecektir. Ama aşkta güle oynaya ayrılık da yoktur zaten.
