Yılbaşında dışarılarda olmayı seven bir insan değilim. Çok özel bir program ya da davet yoksa ailece evde olmayı tercih ediyoruz. O gece her yerin aşırı kalabalık olması, zaten taksi sıkıntısı olan İstanbul’da hele hele yılbaşı gecesi asla taksi bulunamaması gibi etkenler nedeniyle evde olmak daha büyük keyif veriyor bize.
Ama bu dışarıda ‘erken yılbaşı kutlaması’ yapmamıza engel değil. Zaten birçok kişi de yılbaşı gecesi değil, yılbaşından önce yapıyor kutlamalarını. Geçen hafta bu köşede gazinoların yükselişinden bahsetmiştim. İstanbul’un en yeni gazinosu Jolly Joker Private’da erken bir yılbaşı kutlaması yaptık.
İstanbul Gümüşsuyu’ndaki CVK Park Bosphorus Hotel’in terasında yer alan Joly Joker Private’da o gece sahnede şarkılarını keyifle dinlediğim sevgili dostum Yaşar vardı. 2.5 saat boyunca ara vermeden sahnede kalan Yaşar ‘Divane’ ile başlayan müzik yolculuğunun adeta bir özetini sergiledi. Her şarkısına eşlik ettik.
“Kumralım” ile zıplaya zıplaya dans ettik, “Bela sevdan” ile romantizmin büyüsüne kapıldık. Kendisini izleyenlerle müthiş bir iletişim kuran Yaşar, mekandaki herkesin yüreğine işledi. Jolly Joker Private’da haftanın 4 günü canlı müzik var. Linet, Hakan Altun, Yıldız Tilbe, Selami Şahin, Simge Sağın, Merve Özbey, Ayta Sözeri gibi isimler sırayla sahne alıyor. Dilerseniz yemekli, dilerseniz yemeksiz programa dahil olabiliyorsunuz.
Yemeklerin de gerçekten leziz olduğunu söylemeliyim. Hele bir dana kaburga yapıyorlar ki, ben benzerini hiçbir yerde yemedim. Sonuç olarak mekan ferah, yemek güzel, müzik harika, manzara şahane. Böyle mekanların İstanbul’un eğlence hayatına değer kattığını söylemek gerek. Emeği geçen herkese teşekkürler.
MERSİN İÇİN LEZZET ZAMANI
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ile küçük bir grubun katıldığı yemekte buluştuk. Canım memleketim Mersin ile ilgili uzun uzun konuştuk. Başkan Seçer’in yapmak istediklerini dinledik. Çok güzel projelerden söz etti, bir Mersinli olarak çok sevindim. Başkan Seçer’e zaman zaman yazdığım ve yazmaktan vazgeçmeyeceğim bir noktayı anlatma şansı buldum.
Mersin denince akla ilk gelen şey ‘tantuni’ oluyor. Evet çok güzel bir lezzet, itirazım yok ama Mersin’in diğer lezzetlerinin geride kalması canımı çok sıkıyor. Mersin mutfağının ne kadar zengin olduğunun gösterilmesi gerekiyor artık. Mersin’le aynı coğrafyada bulunan Adana’nın, Hatay’ın, Gaziantep’in lezzet festivalleri varken neden bizim yok? Neden ‘Humus’, ‘Batırık’, ‘Döğme Pilavı’, ‘Kaynar’, ‘Tarsus Kebabı’, ‘Kerebiç’, ‘Cezerye’, ‘Mamül’, ‘Mersin Peynirli Kadayıfı’ gibi yemeklerin hakkı verilmiyor?
320 kilometrelik uzunluğuyla dünyanın en güzel sahil şeridine sahip olan Mersin aynı zamanda bir yeme-içme kenti. Ucuz ve lezzetli yemeklerin cenneti. Geriye bir tek bu lezzetleri duyurmak, yaşatmak ve tattırmak kalıyor. Başkan Vahap Seçer’in bu konuya mutlaka el atacağına güveniyorum.
HABABAM SINIFI SINIFTA KALDI
İlk Hababam Sınıfı serisi 4 filmdir. ‘Hababam Sınıfı’, ‘Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı’, ‘Hababam Sınıfı Uyanıyor’, ‘Hababam Sınıfı Tatilde’. Daha sonra ‘Hababam Sınıfı Güle Güle’ diye bir film de yapılmıştır ama ilk 4 filmin yanından bile geçememiştir. Yıllar sonra Mehmet Ali Erbil’in okul müdürü oynadığı 3 film daha yapıldı.
‘Hababam Sınıfı Merhaba’, ‘Habbam Sınıfı Askerde’ ve ‘Hababam Sınıfı Üç Buçuk’. Oyuncularına hiçbir sözüm yok, hepsi dönemin en iyi komedi oyuncularıydı ama bu filmler de olmadı. En son ‘Hababam Sınıfı Yeniden’ ve ‘Hababam Sınıfı Yaz Oyunları’ adıyla iki film daha çekildi.
Bugünlerde ‘Hababam Sınıfı Yaz Oyunları’ Netflix’te gösterimde. Geçenlerde izledim ama keşke izlemeseydim... Seyretmek isteyen vardır, detay vermeyeceğim. Ama olmuyor arkadaşlar olmuyor. Zorlamayın isterseniz. Her yaptığınız film sınıfta kalıyor. Bırakın ‘Hababam Sınıfı’ ilk 4 filmdeki gibi kalsın aklımızda.